Suriye’deki silahlı gruplardan Nusra Cephesi normalde IŞİD ile aynı kategoride olmamasına rağmen uluslararası güçler onu aynı kategoriye koyuyordu. O yüzden ABD ve Rusya’nın ittifakıyla Moskova’da ilan edilen ateşkes anlaşmasında müstesna tutulanlar arasına Nusra Cephesi de dâhil edilmişti. Gerçi bu istisnanın işgalcilerin saldırılarını sürdürebilmeleri için arka kapının açık bırakılması amacı taşıdığını daha önce ateşkesle ilgili yorumlarımızda dile getirmiştik. Sonrasındaki olaylar da bu tespitimizin doğruluğunu ve Rus işgal güçlerinin saldırılarında bu kapıyı kullanarak tüm direniş gruplarını hedef aldıklarını gördük. Fakat ateşkes açıklamasında Nusra’nın özellikle dışarıda tutulması onun da IŞİD’le aynı kategoriye konduğunu ilan anlamı taşıması açısından dikkat çekiciydi.
Bazı zamanlarda bu iki örgüt arasında uzlaşma sağlanıyor idiyse de IŞİD, direniş gruplarını hedef alan saldırılarında çoğu zaman Nusra’yı da müstesna tutmuyordu. Ayrıca verilen bilgiler tekfirci katı tutumunun Nusra Cephesi’ne de insaf etmediğini, ara sıra onunla çatışmaları durdurmasının ise diğer gruplarla stratejik hesaplara binaen zaman zaman silahları susturmasından bir farkı olmadığını gösteriyordu.
Nusra Cephesi kendini daha çok El-Kaide’nin bir kanadı olarak lanse ediyor ve ağırlıklı olarak bu yönüyle öne çıkıyordu. IŞİD’in ise El-Kaide’yle bağları tamamen kopardığı ve kendini herhangi bir örgütün kanadı olarak lanse etmediği biliniyordu. Devlet ilan etmesinden sonra ise tüm diğer örgütlerin kendisine beyat etmeleri gerektiğini, beyat etmeyenlerle savaşmaktan çekinmeyeceğini açıkça ortaya koymuştu. Dolayısıyla bu yönden Nusra’yı da diğerlerinden ayırmıyordu.
Fakat son dönemde El-Kaide’nin Nusra Cephesi’ne kendi geleceğini belirlemesi talimatı göndermesi üzerine bu cepheyi ilga ettiğini, onun tabanıyla Fethu’ş-Şam Cephesi adında yeni bir örgüt kurduğunu duyurdu. Bu karar El-Kaide’den bağımsız ve Suriye’ye özgü yeni bir örgüt kurma amacı taşıyordu. Fakat bazılarının yorumlarına göre bu sadece bir isim değişikliğinden ibaretti.
Örgüt lideri Ebu Muhammed Culani yaptığı açıklamada böyle bir ilga işleminden ve yeni bir yapılanma içine girmekten söz etti. Fakat yorumcular ideolojik kimliğinde ve örgütsel yapısında bir değişiklik olmadığına dolayısıyla yapılan işlemin sadece bir isim değişikliği olduğuna dikkat çektiler.
Yorumcular “Bunda Batı’yı memnun etme amacı var mıdır?” sorusu üzerinde durdular. Fakat birçokları bunun mümkün olamayacağını, dolayısıyla böyle bir amacın olmayacağını dile getirdiler. Batılı yorumcuların tespitlerine göre değişiklik ABD, Rusya ve Avrupa’nın bu örgüte yaklaşımını ve tavrını değiştirmiş değil. ABD Dışişleri Bakanlığı adına yapılan açıklamada da ismi ne olursa olsun ABD’nin bu örgütün peşini takip etmeye devam edeceği vurgulandı.
Bizim kanaatimize göre bu sadece bir isim değişikliği değil. Belki teşkilat yapısında ve ideolojik kimliğinde fazla bir değişiklik olmayacak. Ama yapılan değişikliğin en önemli amacı El-Kaide’den bağımsız tamamen Suriye’ye mahsus bir örgüt görünümü kazanmasıdır.
Gerçi örgüt bundan önce de eylemlerini Suriye sınırları dışına taşımıyordu. Ama bundan sonraki aşamada örgütsel faaliyetlerini de tamamen Suriye sınırları içinde yürütmek, El-Kaide’nin bir kolu değil bağımsız bir direniş örgütü görünümü kazanmak istemiştir. Lideri El-Culani de yeni örgütün herhangi bir dış bağlantısının olmayacağını ifade ederek bu yönde mesaj vermeye çalıştı.
Bundaki amacı da Rusya, ABD ve genelde Batı’nın kendisine bakış açısını, yaklaşımını değiştirmekten ziyade Suriye içindeki direniş gruplarının kendisine yaklaşımını değiştirmek ve onlarla arasındaki mesafeyi kapatmaktır. El-Kaide’nin genel başkan yardımcısı Ebu’l-Hayr El-Mısri’nin yaptığı açıklama buna ana bünyenin de razı olduğunu gösteriyor.
Suriye’deki direniş grupları yapılan değişikliğe ve sergilenen tavra olumlu yaklaştıklarını ortaya koydular. Örgütün yapısında bir değişikliğin olmamasına rağmen, isim değişikliği yerine eski örgütün tamamen ilga edildiği ve Fethu’ş-Şam Cephesi adında yeni bir örgüt kurulduğu açıklaması yapılmakla muhtemelen Nusra Cephesi’nin tarihte kalmasının sağlanması, Suriye’nin direniş grupları kategorisine giren yeni bir örgüt görünümüyle sahnede yer alınması amaçlanmıştır.
Yeni Akit