"Bismillahirrahmanirrahim
Mü’minlerden öyle yiğitler vardır ki Allah’a verdikleri sözde durdular. Onlardan kimi adağını ödedi (çarpışıp şehit oldu), kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar (verdikleri sözü) hiçbir şekilde (asla) değiştirmediler. (Ahzab Suresi: 23)
Baki kalmayı kendine özgü kılan, varlıklar hakkında her başlangıcın sonu olduğu ve her canlının eceli olduğu kanunu var eden Allah’a hamdolsun. Allah’a hamdolsun ki yarattıklarını, hangisi daha güzel amel işleyecek diye sınamak için yaratmıştır. Bundan dolayı vakti geldiğinde ecellerinin bir saat önce veya bir saat sonra olması mümkün değildir.
Allah-u Teala’nın hak ehlinden olan mü’min kullarının az olduğu bir zamanda yiğit ve güvenilir kimsenin nadir bulunduğu bir vakitte Allah bir takım adamları insanların bozduğu hakikatleri düzeltmek için hazırlamıştır. Bu yiğitler İslam davası uğrunda sövülmüşler, hakaretlere uğramışlardır. Türlü suçlamalarla itham edilmişlerdir. Onlara, muhalefet edenlerin muhalefeti zarar vermemiştir. Yine onları desteksiz bırakanların yaptıkları onlara bir zarar vermemiştir. Bu yiğitler, Allah-u Teala’nın gönüllerini İslam’a açtığı, güzel ahlaklı dünyalık tasasına düşmeyen kişilerdir. Bu yiğitler ellerinden gelen her şeyi yapmış, ahiretteki büyük mükâfatı kazanmak için bütün çabalarını harcamışlardır.
İşte bugün de İslam ümmetine böylesi bir yiğidin, azimli büyük bir kahramanın, eşsiz bir komutanın, değerli bir mücahidin, Allah rızası için çalışan, yanlışları ortadan kaldırmak için mücadele eden, iyiliği emretme kötülüğü yasaklama konusunda örnek bir insan olan Ebu Halid es Suri’nin şehadetini haber veriyoruz.
Şeyh, Ebu Abdullah Usame bin Ladin, Ebu Muhammed Eymen ez Zevahiri ve Ebu Mus’ab es Suri tarafından bu adla Ebu Halid es Suri şeklinde bilinirdi. Şeyhin (rh) nasıl bir yiğit olduğunu Horasan dağları, Esed tağutunun zindanları, Halep’teki savaş meydanları çok iyi bilmekteydi.
Gerçekten Şeyh (rh) ümmetin içinden çıkan eşsiz insanlardandır. Kâbe’nin Rabbine and olsun ki (inşallah) dünyadan çıkıp ahirete ulaşmasıyla temenni ettiği makama erişmiş, kazananlardan olmuştur. Yüce Mevla’dan onu yüce firdevsinde yaşayacaklardan kılmasını, nebiler, sıddıklar, şehidler ve salihlere arkadaş eylemesini dileriz. Onlar ne de güzel arkadaştır! Yüce Mevla’dan ona, bu ihaneti yapanlara ahiretten önce dünyada karşılık vermesini dileriz.
“Sakın Allah’ı zalimlerin yaptıklarından habersiz sanma! Ancak onları gözlerin dehşetten dışarı fırlayacağı bir güne erteliyor.” (İbrahim Suresi: 42)
“Allah emrinde galiptir. Fakat insanların çoğu bilmez.” (Yusuf Suresi: 21)
kaynak: ummetislam.com