Nusra Lideri Colani'nin Açıklamalarından Detaylar

Nusra Cephesi lideri Colani, ilk kez konuştu: "Tekfirciliğe karşıyız; Cenevre’yi kabul etmeyeceğiz!"

HAKSÖZ-HABER

El-Kaide’nin Suriye’deki kolu ve rejime karşı savaşan en güçlü örgütlerden biri olan Cephetun Nusra’nın lideri Ebu Muhammed el-Colani mücadelenin kendi lehlerine geliştiğini ve savaşın çok uzun sürmeyeceğini söyledi.

Bir televizyon kanalına ilk kez konuşan Colani, Beşşar Esed yönetimiyle müzakerelere de karşı çıkarak Arap devletlerini İran-ABD ilişkilerinde son zamanlarda yaşanan dikkat çekici gelişmeler hususunda uyardı.

El-Cezire’den Teysir Alluni ile Suriye’de gizlenen bir yerde yaptığı görüşmede Colani, şunları söyledi:  “Savaş büyük ölçüde bitmiş sayılır. Ülkenin yüzde yetmişi kurtarıldı. Az bir kısmı kaldı. Yakında zafere ulaşacağız inşallah. Bu çabaları nihai zafere ulaştırması için Rabbimize dua ediyoruz. Zafer sadece zaman meselesi.”

Bilindiği üzere BM, ABD ve diğer Batılı devletlerce terörist örgüt olarak yaftalanmakta. Colani,  Nusra’nın Ocak ayında Cenevre’de yapılacak uluslararası konferansın sonuçlarını tanımayacağını da belirtti.

Colani, güvenlik gerekçesiyle röportaj sırasında yüzünün görüntülenmesini istemedi. El-Kaide lideri hakkında fazla bir şey bilinmemekle beraber yıllar önce Irak’ta Amerikan güçlerine karşı savaştığı bilinen bir husus.

Suriye’de İslami bir devlet oluşturmak için savaşan Nusra, savaşçılarının net sayısını açıklamıyor. Mamafih Suriye’nin muhtelif bölgelerinde yerleşik olduğu bilinen örgütün 5 ila 20 bin arasında savaşçıya sahip olduğu iddia edilmekte.

Colani, örgütünün savaş sonrasında Suriye’yi tek başına yönetmek gibi bir fikrinin olmadığını söylüyor. Nusra’nın ülkeyi şer’i esaslara göre yönetmek üzere Suriye devrimine destek vermiş Müslüman âlim ve aydınların ortak çabalarıyla bir çerçeve oluşturulmasından yana olduğunu belirtiyor.

Geçtiğimiz ay Washington ve Tahran arasında ülke ekonomisini zorlayan uluslararası yaptırımların zayıflatılması karşılığında İran’ın nükleer faaliyetlerini sınırlamayı içeren bir anlaşmaya varılmıştı. Röportaj sırasında Colani, Sünni Arap devletlerine ABD ve İran arasında gelişen ilişkiler hususunda dikkatli olmaları konusunda uyarıda da bulunuyor.

“Bu rejimler artık süper güçlerin kendilerine karşı tavır almaları karşısında seçeneksiz kalmış vaziyetteler. Safevi rejimi tehdidi büyüyor. Uluslararası güçler İran’ı yeni müttefikleri olarak belirlediler ve bu yüzden tüm bu devletler şu anda tehlike altında. Esed rejimi iktidarda kalırsa ki, bu durum süper güçlerin ve Safevilerin çıkarınadır, yeni hedef Arap yarımadası, yani Suudi Arabistan olacaktır. Petrolün büyük çoğunluğu Suudi Arabistan’ın doğusunda, el-Ihsaa, Qatif ve Dammam gibi bölgelerdedir. Bu bölgeler hedef haline gelecek, ele geçirilip yeni müttefikleri olan İran’a peşkeş çekilecektir.”

Nusra geçtiğimiz aylarda yüzlerce yabancı savaşçısının silahlarıyla bir başka el-Kaide irtibatlı örgüt olan Irak ve Şam İslam Devleti’ne katılmasıyla ağır bir darbe almıştı. Fakat diğer güçlü örgütlerle birlikte Nusra da gücünü korumakta ve dışarıdaki Suriye muhalefetini tanımıyor.

Colani, “Cenevre-2 Konferansının hiçbir sonucunu kabul etmeyeceğiz, Suriyeli kadınlar ve çocuklar da asla bunu kabul etmeyecek. Konferansa katılacak olanlar kurbanlar vermiş ve kanını akıtmış halkı temsil etmeyecekler. Gerçekten kim bunlara bu halkı temsil yetkisi verdi ki?” diye soruyor.

El-Cezire’den Teysir Alluni, Colani ile görüşebilen ilk gazeteci. Çok sıkı güvenlik tedbirlerinden ve yoğun araştırmalardan sonra bu röportajı gerçekleştirilebildiğini belirtiyor.

Alluni, 2001 yılında el-Kaide lideri Usame bin Ladin ile yaptığı röportaja atıfla buradaki güvenlik önlemlerinin Bin Ladin’in güvenlik ekibinden aldığı önlemlerden çok daha sıkı olduğunu söylüyor.

(Al Jazeera’den Çeviren: Hasan Soylu / Haksöz-Haber) 

Röportaj Haberleri

“Suriye’ye geri dönüş tartışması, empati yoksunu ve yersiz”
Türkiyeli bir mücahid ile Suriye devrimi üzerine…
"Solun bir kısmı mezhepçilikten bir kısmı da İslam düşmanlığından Esed'i destekliyor"
Suriye'nin korku hapishaneleri: Sednaya, Tedmur ve Suriye’nin yeni hafızası
"Suriye devrimi Türkiye'nin de zaferidir!"