HAKSÖZ-HABER
Suriye’nin en etkili muhalif gruplarından Nusra Cephesi, resmi twitter hesabı üzerinden bir beyan yayınladı.
Beyanda Irak ve Şam İslam Devleti (IŞİD) hakkında ağır eleştiriler yer almaktadır.
Islahhaber tarafından çevrilen açıklamanın önemli kısımlarını yayınlıyoruz:
***
Bismillahirrahmanirrahim
İslamın kahramanlarından oluşan Cephet en Nusra Deir Ez Zor ’da her türlü fedakarlığı göstererek zor şartlar altında savaşmakta ve dinimizin akidesini korumaktadır. Bizler Müslümanların üzerindeki zulmü kaldırmak ve Rabbimizin şeriatını hayata geçirmek için varız. İslamın gençleri bir çok beldeyi şehitler vererek fethetmiş olmasına rağmen medya bu haberlere yer vermemiştir. Ve şimdi sıra Deir Ez Zor Hava Limanı’ndadır. Bunun devamı inşaAllah tüm Deir Ez Zor un fethi olacaktır.
Bununla birlikte cesur askerlerimizin bir kısmı Humus cephesini güçlendirmek ve kuşatmayı kırmak için Humus’a hareket etti. Böylece Deir Ez Zor ’daki yükümüz daha da ağırlaştı. La havla vela kuvvete illa billah.
Tüm bu zorluklara rağmen mücahitlerimiz Konoko bölgesini tüm çetelerden temizledi. Buranın maddi gücünü hırsızlardan alıp müslüman halkın hizmetine sundu.
Bizler işte bu zaferlerle meşgul iken IŞİD, mücahitlere yardım yollarına karşı saldırıya geçti. Tamamıyla fethedilmiş olan Konoko bölgesinden hiçte hakları olmadığı halde pay istedi. Fitne olmaması için bizler buranın ganimetlerinden bir kısmını onlara verdik. Buna rağmen saldırıları durmadı. Hırsızlardan oluşan çeteleri fethettiğimiz bu bölgeleri geri almaları için kışkırttılar. Onları defalarca ikaz etmemize rağmen saldırdılar. Çatışmak zorunda kaldık nihayetinde fethedilmiş bu bölgeyi çaldılar.
Biz Deir Ez Zor ’daki IŞİD liderine bu saldırıları durdurması için nasihatlerde bulunduk. Meselenin İslam Kadısı tarafından çözülmesini önerdik. Gelen cevap şuydu: “Bu daha başlangıç. Devamı gelecek.”
Bu cevap bizi şaşırtmadı. Çünkü vali olarak atadıkları kişi bir zamanlar Cephet en Nusra’dan 5 Milyon dolar çalmış ve halen geri vermemiştir. Bu hırsızlığından ötürü IŞİD onu Deir Ez Zor ’a vali olarak atayıp ödüllendirmişti. IŞİD’dan tekrar telepte bulunuyoruz. Bölgelerde onları temsil eden kişileri tayin ederken iyice araştırsınlar.
Haseke civarlarında İslamın askerleri, Nusayri ve PKK güçleriyle çatışmalara devam ediyor. 18 köy düşmandan temizlendiki bu büyük bir başarıdır. Bundan sonra IŞİD geldi ve Nusra’nın merkez karargahını kuşattı. Bazı kontrol noktalarını ele geçirip kardeşlerimizden silahlarını teslim etmelerini istedi. Şu ana kadar kuşatma halen devam etmektedir.
Herkesin bilmesini isteriz ki; bizler uzlaşma sağlanması ve gruplar arasındaki çatışmaların durması için elimizden geleni yaptık. IŞİD üyelerini ve ailelerini barındırdık, onları koruduk ve halen korumaya devam ediyoruz. Tüm bunlara rağmen hakkımızda türlü iftiralar, karalamalar, ihanet suçlaması üretmeye devam ediliyor.
Bizim mücahid kardeşlerimiz Suriye’nin büyük bir bölümüne yayılmış durumdadır. Bu bölgelerde Allah’ın düşmanlarıyla savaşmakta ve silahlarını Nusayri rejimini doğrultmuş vaziyettedir. Şu anda Halep Merkez Cezaevi’nin büyük bir kısmı ele geçirilmiştir. Allah’ın izniyle yakında oradan zafer bekliyoruz.
İdlip’te İslam’ın kahramanları farklı bölgelerde savaşmaktadır. Humus kuşatmasını kırmak için Allah’ın izniyle hazırlıklar yapılıyor. Şam, Guta, Kalemun, Dira’da iç çatışmaları önlemeye çalıştık. Bizim herzamanki hedefimiz düşmana ve kafir yandaşlarına karşı savaşmak olmuştur. Maalessef bunu IŞİD bizim zayıf yanımız olarak gördü. Halbuki biz Nusayri rejimi ile çarpışırken IŞİD’in bize destek olması gerekmez miydi? Oysa ki IŞİD bizi her seferinde arkamızdan vurup fethettiğimiz bölgelere saldırdı.
Tekrar IŞİD’ın liderlerinden saldırılarını durdurmalarını ve insanlara haklarını geri vermelerini talep ediyoruz. Aksi takdirde lüks hayatı terk etmiş, hakkın ve adaletin hayata geçirilmesi için mücadele eden, insanların çektiği zulümleri ortadan kaldırmak için mücadele eden adamlarımız vardır. Ve bu adamlarımız sizin saldırılarınızı ve zulümlerinizi durdurabilecek güçtedir. Allah’ın izniyle.
Ve la havle ve la kuvvete illa billah