Küresel Analiz'de yer alan habere göre, Nusra Cephesi’nde “kadılık” görevi yürüten ve örgütün önde gelen simalarından biri olan Ebu Süleyman el-Muhacir, Medine’de Mescid-i Nebevi yakınındaki bir güvenlik noktasında yaşanan canlı bomba saldırısını Twitter’daki resmî hesabından kınadı:
“Medine patlaması tüm müslümanların kınaması gereken bir suç eylemidir. Allah fesat, nifak ve fitne yayanları helak etsin.”.
Nusra Cephesi, Suriye direnişinin en güçlü kollarından biri. Fetih Ordusu koalisyonunda da bulunan grubun, İdlib şehri ve Hama kırsalında güçlü olduğu ifade ediliyor.
Avustralya'da İslâm'a dâvet faaliyetleri gerçekleştiren ve vaizlik görevinde bulunan el-Muhacir'in, 2013 yılında Nusra Cephesi'ne katıldığı zannediliyor.
Muhaysini: “Ey Allah'ım! Bombalayanlardan İntikam Al!”
Abdullah Muhaysini de Medine’de yaşanan saldırıyla ilgili sosyal medya hesabından şu yorumu yaptı:
“Beni en çok üzen şey, bu olaydaki masumiyetimizi tekrar tekrar beyan etmemize rağmen bu cehennem köpeklerinin eylemlerinin biz mücahidlere atfedilmesidir. Zira medya fitne yaymaktadır. Ey Allah’ım! Bombalayanlardan intikam al! Şunu bilin ki ey müslümanlar, Şam topraklarındaki biz mücahidler, Allah’a karşı bu haricilerden ve kuduzluklarından ve müslümanları tekfir ederek onları öldürenlerden beri olduğumuzu ilan ediyoruz.”.
Suriye'de direnişin başladığı dönemlerde Mekke'de büyük bir câmîde imamlık vafizesini yürüten Muhaysini, her şeyini terk edip Suriye'ye gitti.
Muhaysi'nin Suriye'de yaptığı ilk işlerden biri, ilim talebeleriyle ortak hareket ederek “Cihad Davetçileri Merkezi” adı verilen bir ekiple insanları direnişe katılmaya teşvik etmek oldu.