Almanya'da 8'i Türk 10 kişiyi öldüren ve bombalı saldırılar ile soygunlar gerçekleştiren Neonazi terör örgütü NSU’nun karanlık bağlantıları 3 yıldır çözülemiyor.
Köln'de terör örgütü NSU üyelerince 9 Haziran 2004'te düzenlenen bombalı saldırıda yaralananların avukatı Adnan Menderes Erdal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, NSU terör hücresinin 4 Kasım 2011’de ortaya çıkarılmasının ardından Başbakan Angela Merkel’in her şeyin açıklığa kavuşacağı sözünü verdiğini ancak bugüne kadar bu sözün yerine getirilmediğini söyledi.
NSU davasının 1,5 yıldır devam ettiğini ancak 2000-2007 yıllarında işlenmiş cinayetlerin arka planının aydınlatılamadığını kaydeden Erdal, “NSU cinayetlerinin aydınlatılmasında bugüne kadar ilerleme olmadı, bundan sonra da olacağını pek tahmin etmiyorum. Karamsarım. Olacağını da pek tahmin etmiyorum” ifadelerini kullandı.
Yalnızca 2 tutuklu sanığın yargılandığı NSU davasında zanlıların savcının talep ettiği şekilde ceza alacağını tahmin ettiğini ancak terör örgütünün ve cinayetlerin tüm boyutlarıyla aydınlatılabileceğini düşünmediğini belirten Avukat Erdal, şöyle konuştu:
“ Almanya devletinin bazı kurumları NSU cinayetlerinin aydınlanmasını istemiyor. Mesela Anayasayı Koruma Teşkilatı istemiyor. Almanya’nın politikacıları ve sorumlu kişileri ve kilit noktasında oturan kişileri aydınlanmasını istemiyorlar. Başbakan Merkel’in verdiği sözün sonunda bir boş laf olarak kalacağını düşünüyorum. Olan bitenden ders çıkarıldığını da düşünmüyorum.”
“Sadece yüzeysel araştırma yapıldı”
NSU terör hücresi tarafından öldürülen Enver Şimşek’in ailesinin avukatı Seda Başay Yıldız da iç istihbarat servisi Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın bazı bilgileri sakladığını düşündüklerini vurgulayarak, gerçeklerin ortaya çıkabilmesi için Meclis’te yeni bir soruşturma komisyonu kurulması gerektiğini kaydetti.
Geçen yasama döneminde çalışma yapan NSU Araştırma Komisyonu'nu önemli bulduklarını ancak bunun yetersiz olduğunu kaydeden Yıldız, “Bu komisyondan sonra, son yıllarda birçok yeni şey ortaya çıktı. Meclis’te yeniden bir komisyon kurulması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü ortaya çıkan bazı şeyler, geçen dönemdeki komisyonun çalışmalarının yetersiz olduğunu gösteriyor” dedi.
Meclis araştırma komisyonlarının tüm devlet kurumlarından dosyaları isteme ve ifade alma yetkisi bulunduğunu kaydeden Yıldız, “NSU ile ilgili iç istihbarat teşkilatında yaşananlar konusunda bugüne kadar sadece yüzeysel bir araştırma yapıldı. Bunlarla ilgili yeni bir araştırma komisyonu kurulması gerekir. Vakit kaybedilmemeli. Zaman geçtikçe bazı şeylerin açığa çıkarılması daha da zorlaşıyor” şeklinde konuştu.
“Hukuk devleti sözü unutuldu”
NSU cinayetlerinin aydınlatılması konusunda verilen sözlerin tutulmasını isteyen Yıldız, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Hükümet cinayetlerin çözülmesi için sonuna kadar gitme sözü verdi ancak gidilmedi. Verilen sözler unutuldu. Hukuk devleti, şeffaflık sözleri unutuldu. Bazı istihbarat çalışanlarının mahkemeye gelip, bizim bunları söyleme yetkimiz yok demeleri, verilen sözlerin yerine getirilmediğini gösteriyor. Bir hukuk devletinde, kimsenin kafasında soru işareti kalmamalı.”
NSU davasında adalet bekleyen ailelerin, verilen sözlerin tutulmasını beklediklerini belirterek, saklanan bilgilerin şüphelere yol açtığını vurgulayan Yıldız, şunları kaydetti:
“Almanya gibi bir demokratik ülkenin, bir hukuk devletinin bir şeyi gizlemeye çalıştığına inanmak istemiyorum, bir hukukçu olarak. Ben yine de bu sisteme inanıyorum. Ama ben bile bazen şaşırıyorum yaşananlar karşısında. Eğer devletin gizleyecek bir şeyi yoksa bunların açığa çıkarılması lazım. Bu bilgiler neden bize verilmiyor? Biz de sebebini anlayalım. Hukuk devletinde her şeyin açıklığa kavuşturulması gerek. Yaşananlar şüphe uyandırıyor, ailelerde de şüphe uyandırıyor.”
“Aileler çok fazla mağdur oldu”
Şimşek ailesinin avukatlarından Seyran Kerdi Elvan ise 2011’de NSU’nun varlığı ortaya çıkana kadar uzun yıllar boyunca ailelerin şüpheli olarak görüldüğünü, sorgulandığını hatırlatarak, “Aileler, hiçbir suçlarının olmadığının kanıtlanmasından memnun ancak cinayetlerin aydınlatılması konusunda beklentileri karşılanmadı” dedi.
Elvan, “Aileler davanın ilerlemesinden bir yandan memnunlar, çünkü birçok şey ortaya çıkıyor. Geçmişte NSU olayı henüz ortaya çıkmadan çok fazla mağdur oldu aileler. Hep kendileri suçlandılar ve şimdi bu dava sürecinde görülüyor ki ailelerin hiçbir suçu yok” ifadelerini kullandı.
"Mahkeme biraz çaresiz kalıyor" -
NSU davasının başlangıcında ailelerin cinayetlerin aydınlatılması umudu taşıdıklarını anlatan Elvan, şöyle konuştu:
“Ailelerin NSU davası başlamadan önce umut ettikleri aydınlanma, en azından Şimşek ailesi için bunu söyleyebilirim, umut ettikleri kadar olmadı. Aile fertleri, 'Neden bizim babamız öldürüldü?' sorusuna yanıt bulmak istiyor. Ancak bugüne kadar bu cinayetlerde güvenlik birimlerinin hataları, burada çalışanların varsa rolleri, bunlar istedikleri kadar ortaya çıkmadı. Umarız gelecekte bu konu biraz daha aydınlığa kavuşturulabilir.”
Mahkemenin NSU cinayetlerini aydınlatabilme konusunda çaba gösterdiğini kaydeden Elvan, ancak süreçte güvenlik birimlerinin bilgi paylaşmak istememesi, aşırı sağcı şüpheli ve tanıkların gerçekleri açıklamaması nedeniyle sorunlar yaşandığını kaydetti.
Seyran Kerdi Elvan, “Mahkemeye dinlenmek üzere çağrılan bazı tanıklar ifadelerinde yalan söylüyor, ciddiyetsiz davranıyorlar. Mahkeme biraz çaresiz kalıyor. Bu üzücü bir durum” şeklinde konuştu.
AA