Projeye karşı çıkan eski ve işten çıkarılma endişesiyle isimlerinin açıklanması istemeyen mevcut Google çalışanları, proje hakkında İngiltere merkezli Middle East Eye internet sitesine konuştu.
Protestolara katıldığı gerekçesiyle işten çıkarılan yazılım mühendisi Zelda Montes, "Suç ortağı olmak istemedim ve bu, Google'ın bana karşı misilleme yapacağı ya da bana yönelik tacizin devam etmesine izin vereceği anlamına geliyorsa, öyle olsun istedim." dedi.
Montes, kendisiyle hemfikir çalışma arkadaşlarının da bulunduğunu ancak sonuçlarından endişe ettikleri için konuşmaktan çekindiklerini bildirdi.
YouTube'un "propaganda reklamları" yayımlamak için İsrail'den para almasına ilişkin endişelerin şirket yönetimi tarafından görmezden gelindiğini dile getiren Montes, şirket içi sohbet veya toplantılarda Nimbus Projesi'ne ilişkin soruların sorulması durumunda konunun bir şekilde geçiştirildiğini belirtti.
Montes, çalışanların, Google'ın dünya genelindeki ofislerinde kendileriyle benzer düşünen iş arkadaşlarıyla sanal bağlantı kurmak için şirket içi forum ve e-postaları kullandığını anlattı.
Bu forumların, firma içerisinde her şeyin organize edildiği araçlar olduğunu kaydeden Montes, kendilerinin de bunu Nimbus Projesi'ni tartışmak için kullandığını ifade etti.
"Moderatörler herhangi bir uyarı yapmadan yorumları hemen siliyor"
"Apartheid için Teknolojiye Hayır (No Tech for Apartheid)" isimli grubun üyelerinden şirket çalışanı Alex Cheung, proje hakkında farkındalık yaratmak için şirket içi e-posta başlıklarına katıldığını belirtti.
Cheung, "Ne zaman soykırım ya da apartheid kelimeleri geçse, moderatörler herhangi bir uyarıda bulunmadan yorumları hemen siliyor ya da insanların bu konuyla daha fazla ilgilenmesini önlemek için forumları kilitliyordu." dedi.
Yöneticilerin bu adımlarıyla kendilerinin "yok sayıldığını" ifade eden Cheung, Google içerisindeki "kültürü" eleştirdi.
Google'ın New York'taki ofisinde çalışan yazılım geliştiricisi Hasan da söz konusu mesaj panolarının kapatıldığını görmenin oldukça yaygın olduğunu dile getirdi.
Hasan, "Yöneticiler, moderatörlerin soykırım kelimesini içeride çok fazla kargaşaya neden olduğu için yasakladığını söyledi ama bu da bir başka gözdağı verme biçimi gibi geldi." diye konuştu.
Müslüman bir Google çalışanı, iş arkadaşlarını Filistin'i desteklemeye çağıran e-posta göndermesinden sonra yöneticilerinin kendisini dışladığını söyledi.
Çalışan, kendisine sözlü bir uyarı yapıldığını ve İnsan Kaynakları departmanı tarafından ceza belirtilmeden "daha fazla disiplin cezası" verilebileceği yönünde uyarıldığını aktardı.
Çalışanlar "işten çıkarılmakla tehdit edildiklerini" söylüyor
Projeye karşı çıkanların Google tarafından baskıya maruz kaldığını aktaran çalışanlar, "işten çıkarılmakla tehdit edildiklerini" ifade etti.
Gerçek ismini paylaşmak istemeyen ve kendisini "Clare" olarak tanıtan bir diğer Google çalışanı, şirketin, İsrail ile Ukrayna'daki duruma verdiği tepkinin de tezat oluşturduğunu kaydetti.
Ukrayna ile çok daha görünür bir dayanışmaya tanık olduğunu, bazı çalışanların destek için Ukrayna bayrağı astığını ve bağış toplandığını belirten Clare, şirket içindeki platformlarda bazı kişilerin isimlerinin yanında Filistin bayrağı olduğunu ancak Filistin'e verilen desteğin açıkça gösterilmemesi için yöneticilerin "tehditlerde" bulunduğunu öne sürdü.
Genel olarak, şirket içerisinde siyasi konular hakkında özgürce ve açıkça konuşulmasına izin verilen bir alan bulunduğunu aktaran Clare, mesele Filistin olduğunda bu durumun tam tersinin yaşandığını anlattı.
Google, Nimbus Projesi anlaşmasını protesto eden 28 çalışanını, şirket tarafından yürütülen soruşturma sonucu "diğer çalışanların tesislere erişimlerini ve çalışmalarını fiziksel olarak engelledikleri" gerekçesiyle 18 Nisan'da işten çıkarmıştı.