Nijerya’da Taliban iddiası

Ahmet Varol

26 Temmuz Pazar günü gündelik olarak Internet’te haberleri gözden geçirirken ilginç bir haber başlığı dikkatimi çekti. Nijerya’nın kuzeyinde bir yerde meydana gelen çatışmalarda en az 150 kişinin öldürüldüğü söyleniyordu. Garibime gitti tabii.

İnsan hayatı bu kadar değersiz mi? Nijerya’da fildişi kaçakçıları tarafından bir fil sürüsü pusuya düşürülüp 15 tane fil öldürülmüş olsaydı büyük gürültü kopardı haklı olarak. Bu ülkede 150 insanın öldürüldüğü haberi köşede, ilgiden yoksun, “beni gören yok mu?” diyerek mahzun duruyordu.
Başlıktan olayın mahiyeti, çatışmanın ne sebeple ve kimler arasında çıktığı anlaşılmıyordu. Merak edip açtım. İçimde de ‘yine birilerinin “radikal İslâmcı” diye hedefe yerleştirilmelerinden kaynaklanan veya buna zemin hazırlayan bir girişimin doğurduğu olaylar mı var’ diye endişe oluşmuştu.
Ne yazık ki haberin içeriği endişemi haklı çıkardı. Nijerya’nın kuzeyinde Müslümanların yoğun olduğu Bauchi şehrinde “Taliban yanlısı” bir grubun, bir polis merkezine saldırı düzenlemesi sebebiyle çatışmalar çıktığı ve en az 150 kişinin öldürüldüğü söyleniyordu. Nijerya’daki bir grup için “Taliban yanlısı” nitelemesi garibime gitti. Bu ülkede Taliban yanlılığının bir örgütün tanımlanmasında öne çıkarılması ilginçti gerçekten.
Olaylar söz konusu baskının gerçekleştirilmesiyle birlikte yaşanan çatışmalarla ve 150 kişinin öldürülmesiyle son bulmadı. Dört gün devam etti ve sonrasında yayınlanan haberlere göre ölü sayısı en az 300’ü buldu. Ben de çatışmalarda taraf olan örgütün neyin nesi olduğunu öğrenmek istedim. Hadiselerin arka planını ve söz konusu örgütün mahiyetini, ideolojik çizgisini merak edenlerinizin olduğunu düşünerek derlediğim bilgilerden bazı notları burada vermekte yarar gördüm.
İslâm Online, BBC News, Wikipedia başta olmak üzere muhtelif kaynaklara başvurdum. Ulaştığım bilgiler birbirini tekid ediyordu. Elde ettiğim bilgilerden bazılarının bizzat örgütün kendi taraftarlarınca yazıldığı anlaşılıyordu ve onlar da diğerlerini onaylıyordu. Yorum yapmadan bu notları aktarmak, yorumu değerli okuyucularımıza bırakmak istiyorum.
Bauchi şehrindeki polis merkezine baskın düzenleyen örgütün Hausa dilindeki adı, Boko Haram ve “Batı Tarzı Eğitim Haramdır” anlamına geliyor. Bu ilkesinden yola çıkarak Nijerya’da eğitim sisteminden başlanmak üzere şeriatın uygulanması için mücadele ettiğini söylüyor. Nijerya’nın Müslümanların yoğun olduğu bölgelerinde şeriatın mükemmel düzeyde olmasa da uygulandığını, bu uygulamanın Müslümanların uzun süren kitlesel mücadelesi sonucu başladığını ve şer’i mahkemelerin belli bir bağımsızlığının olduğunu hatırlatalım.
Boko Haram örgütünün lideri Muhammed Yusuf çevresinde Molla Yusuf olarak biliniyor ve taraftarları da onu Nijerya’nın Molla Ömer’i olarak niteliyorlar. Müslüman aydınlar ve ilim adamları da onu ülkedeki hâkim sistemle savaş ilan etmesinden dolayı “Pehlivan” olarak isimlendiriyorlar.
Örgütün lideri Molla Yusuf ülkedeki hâkim sistemle sonu gelmeyecek bir savaş halinde olduğunu söylüyor. Burada tabi ilginç bir soru işareti hâsıl oluyor zihinlerde: “Neden sonu gelmeyecek?”
Örgüt Batı tipi eğitime karşıtlığıyla kendini tanıtmış. Sadece modele değil bilimsel verilere de itiraz ediyor. Örneğin “Batı, dünyanın yuvarlak olduğunu söylüyor, ama biz düz olduğuna inanırız” diyor. Taraftarlarının önemli bir kısmını okumamış veya okullarını terk etmiş olanlar oluşturuyor. Aralarında kadınlar da var.
Muhammed Yusuf daha önce Nijerya’daki Müslüman gençlik arasında etkili olan Uyanış Gençliği içinde imiş. Fakat bu hareket içinde İhvan, Şii, Selefi bölünmesi yaşanınca ayrılmış ve 2004’te 200 kişiyle Boko Haram’ı kurmuş. Sonra taraftarlarının sayısı artmış ama içlerinde Çad’dan gidenler epey bir ağırlık oluşturuyor.
Ülkedeki hâkim sistemle “bitmeyecek savaş” ilan ettiği için zaman zaman çatışmalara girmiş. Ama demek ki öncekiler küçük çaplı olduğundan pek duyulmamıştı. Son çatışmalarda büyük can kaybının olması sebebiyle olaylar uluslararası medyaya yansıdı.
Bauchi hâkimi Molla Yusuf’un mücadelesini “saçmalıklar şovu” olarak niteliyor ve “çünkü kendi çocuklarını Batı tarzı eğitim veren özel okullarda okutuyor” diyor.
Dört gün süren ve 300 kişinin öldüğü olaylar üzerine Nijerya’nın ileri gelen İslâmî oluşumları tepki açıklamaları yayınladı ve örgütün eylemlerinin İslâmî olamayacağını, İslâm adına onaylanamayacağını söylediler.
Örgütün kendini toplumdan tecrit ettiği ve halkla ilişkilerinin çok zayıf olduğu da hakkında dile getirilen önemli hususlardan.

VAKİT