Ahmet Varol / Yeni Akit
Nijer’de de darbe süreci
Afrika kıtasında siyasi yönetimlerin yasal olmayan yöntemlerle gasp edilmesi uygulamaları, dolayısıyla darbeler veya darbe teşebbüsleri devam ediyor. Son olarak Orta Afrika ülkelerinden Nijer’de de cumhurbaşkanı Muhammed Bazum’a karşı bir darbe süreci başlatıldı.
Önce Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı’na mensup bazı askerler Bazum’u Başkanlık Sarayı içinde rehin aldılar. Bir süre sonra onun tutuklandığı ve görevine son verildiği yönünde açıklama yapıldı. Ancak ardından halkın meydanlara çıkması ve Bazum’a destek vermesi, darbecilerin de onun halka mesaj göndermesine fırsat verme zorunluluğu duyması, bu arada gerek Afrika Birliği’nden ve gerekse küresel güçlerden gelen tepkiler darbe sürecinin henüz tamamlanamamış olduğuna işaret etmektedir. Darbeciler anlaşıldığı kadarıyla şimdilik en azından siyasi iktidarı iade konusunda geri adım atmayacakları imajı oluşturmaya çalışıyorlar. Ancak olayların sadece iç unsurlarla değil bölgede bir hakimiyet mücadelesi veren dış unsurlarla da irtibatının olduğu tahmin ediliyor. O yüzden darbecilerin baskılara ne kadar dayanabileceklerini belki önümüzdeki günlerde veya haftalarda görebiliriz.
Zihinlerde bazen adı Nijerya’yla karıştırılan ancak ondan ayrı ve ona komşu bir ülke olan Nijer Cumhuriyeti, dünyanın fakirlik sıralamasında Burundi ve Orta Afrika Cumhuriyeti’nden sonra üçüncü sırada yer alan ülkesidir. 2023 tahminlerine göre 20 milyon civarında bir nüfusa sahip bu ülkede halkın %98’i Müslüman, Müslümanların da büyük çoğunluğu Sünni ve Malikidir. Yüzde 0.5’ten daha az oranda hıristiyan var ki bunların da önemli bir kısmını, ülkeye sonradan yerleşmiş olanlar oluşturmaktadır. Kalanı yerel dinlere inanan animist yani pagan topluluklardan oluşuyor. Halkın yoksulluğuna ve Afrika kıtasında yürütülen misyonerlik çalışmalarında da maddi desteğin bir teşvik aracı olarak kullanılmasına rağmen misyoner teşkilatlarının çalışmaları bu ülkede başarılı olamamıştır.
Nijer halkı ekonomik yönden geri kalmış olmasının yanı sıra arazilerinin büyük bir kısmının tarıma elverişli olmaması sebebiyle zaman zaman açlık felaketleri de yaşamaktadır. Arazilerinin çölleşmesinde sömürgecilik döneminde sürdürülen ağaç katliamının önemli rolü oldu.
Nijer toprakları 19. yüzyılın sonlarına doğru Fransız sömürgeciler tarafından işgal edildi ve 3 Ağustos 1960 tarihine kadar da Fransız işgalinde kaldı. Ancak Fransız sömürgeciler işgal sonrasında da bu ülkeden tümüyle ellerini çekmedi, işbirlikçi yönetimler vasıtasıyla çıkarlarını korumaya çalıştılar. İşbirlikçi yönetimlerin bağımsız bir siyaset ve ekonomi geliştirmek yerine kendilerine dikte edilen politikaları ve programları uygulamaları ülkelerinin gelişmesini engelledi.
Son darbe teşebbüsüyle görevden alındığı açıklanan Muhammed Bazum (düzgün telaffuzu Muhammed Ebu Azum), ülkede azınlık durumunda olan Arap kesime mensup ve ülkenin ilk Arap cumhurbaşkanıdır. Hausa, Tutu, Kanuri gibi yerel dillerin yanı sıra Arapça, İngilizce ve Fransızcayı da iyi biliyor.
Daha önce ülkede muhtelif üst makamlarda görev yaptı. Aralarında dış işleri ve iç işleri bakanlıklarının da yer aldığı bazı bakanlık görevlerini ifa etti. 2 Nisan 2021 tarihinde de seçimle cumhurbaşkanlığını kazandı. Ancak resmi olarak bağımsızlığını elde ettiği tarihten sonra geçen 63 yıllık süre içinde birçok askeri darbeye sahne olan bu ülkede seçimle iş başına gelen bir cumhurbaşkanının göreve gelmesinin üzerinden yaklaşık 2 yıl 4 ay geçtikten sonra silahın gücüyle iktidarına son verilmesi için darbe süreci başlatıldı.
Muhammed Bazum, Fransa’yla ilişkilerine önem veren bir lider olarak biliniyordu. Bu yüzden Batıdaki bazı yorumcular ona karşı yapılan darbe teşebbüsünü aynı zamanda Fransa’nın bölgedeki etki alanını daraltma amaçlı bir atak olarak değerlendiriyor ve arkasında Rusya’nın parmağının olabileceğini iddia ediyorlar.
Bazum, Batı ve Orta Afrika’da askeri eğitim iddiasıyla kendisine geniş bir alan oluşturan Wagner’le çalışmayı reddetmesiyle dikkat çekmişti.