Netanyahu ve Trump'ın siyasi kariyerleri birbirine bağlı

Abdullah Muradoğlu, ABD seçimlerinde Siyonist çetenin desteğinin bariz bir şekilde Trump'tan yana olduğunu ifade ediyor.

Abdullah Muradoğlu / Yeni Şafak

Kimin kime ne ihtiyacı var?

ABD Kongresi’nin Ortak Oturumu’ndaki “katil pışpışlama” merasiminden sonra Netanyahu ABD Başkanı Joe Biden ile Başkan Yardımcısı ve Başkan adayı Kamala Harris’le görüşmüştü. Netanyahu Cuma günü de Cumhuriyetçiler’in adayı Donald Trump ile bir araya gelmişti.

Harris’in “ateşkes” ve Gazze’deki insanî felaket hakkında Biden’a kıyasla Netanyahu’ya karşı daha net ifadeler kullandığı belirtiliyor. Keza Netanyahu, Harris’in görüşmeden sonra yaptığı açıklamalardan son derece rahatsız olmuş. Söylentilere göre Harris’in Netanyahu ile yaptığı görüşme ile kameralar önünde yaptığı açıklamalar içerik ve üslup olarak epeyce farklılık gösteriyormuş. Bu yüzden Netanyahu, Harris’in eleştirilerine hazırlıksız yakalanmış.

Biden’ın Gazze politikasının lanetlenmiş mirası Harris’in de boynunda. Öte yandan Harris Gazze’de ateşkes yapılmasını isteyen ilk Biden Yönetimi yetkilisi. Harris İsrail’i protesto eden Amerikalı öğrencilerin duygularını anladığını da söylemişti. Harris’in İsrail’e silah sevkiyatının durdurulması ve ateşkes konusunda partisinin genç tabanından ve ABD Kongresi’ndeki “İlerici Sol” kanattan gelen baskılara Biden’dan daha fazla kulak veriyor. İsrail’in Gazze’deki soykırımı, Demokratlar’ın iç dengelerini iyice yerinden oynattığı için Harris, Biden’ın 50 yıllık siyasî kariyerinde saplantı halini almış “İsrail seviciliğiyle” arasına biraz mesafe koyuyor.

Harris Gazze’deki insanî felakete sessiz kalmayacağını vurgulamıştı. Ne ki Harris bu “sessiz kalmama” halinin İsrail’e karşı nasıl bir eyleme, nasıl bir politikaya dönüşeceği konusunda somut bir şey söylemiyor. Acaba ABD Başkanı Biden Kasım seçimlerine kadar Harris’in elini güçlendirecek bir politika eyleminde bulunacak mı bulunmayacak mı? Mesela Gazze’de kalıcı bir ateşkes ve rehine anlaşması Netanyahu’yu değil Harris’i rahatlatacaktır. Netanyahu’nun Lübnan başta gelmek üzere savaşı bölgeselleştirmesi gibi ciddi bir tehlike de söz konusu.

Netanyahu’nun Barack Obama ile mesut bir dönem geçirmediği biliniyor. 2015’de dönemin ABD Temsilciler Meclisi’nin Cumhuriyetçi başkanı John Boehner ile Senato Çoğunluk Lideri Mitch McConnell’ın Beyaz Saray’a haber vermeden Netanyahu’yu Kongre’ye davet etmeleri Demokratlar’ı bir hayli öfkelendirmişti. Netanyahu’nun olaylı Kongre konuşması Obama’nın İran ile nükleer anlaşma plânını Cumhuriyetçilerle ele vererek baltalamak amacını taşıyordu.

Trump’ın dört yıllık Başkanlık dönemiyse Netanyahu için adeta “altın yıllar” oldu. Trump Netanyahu’ya istediği her şeyi verdi. 2020’de Başkanlık seçimlerini kaybeden, ancak seçimlerin hileli olduğunu savunan Trump, Netanyahu’nun Biden’ı tebrik etmesini içine sindiremedi. 2020’den bu yana Netanyahu ile yüz yüze gelmeyen Trump nihayet Cuma günü görüşmeyi kabul etti. Görüşmeden bir gün önce yaptığı paylaşımda Trump, «Cuma günü Bibi Netanyahu’yu görmeyi ve Orta Doğu'da barışı tesis etmeyi dört gözle bekliyorum» demişti.

Trump seçimleri kaybederse kariyeri sona erer, Netanyahu zaten topun ağzında. Trump da, Netanyahu da kaybetmekten korkuyor. İkisi de biribirine şiddetle ihtiyaç duyuyor. Trump ve Netanyahu’nun neler konuştuğuysa tam olarak bilinmiyor. Trump barışı nasıl tesis edeceğine dair ayrıntı da vermedi. Hem Trump, hem de Harris cenahında sadece temenniler cirit atıyor.

Cumhuriyetçiler ve Demokratlar için Kasım seçimleri kader seçimleri. İki taraf da kazanmak için kıran kırana savaşıyor. Hiç kuşkusuz Netanyahu, Trump’ın kazanmasını ister. Peki Trump Netanyahu’dan, Netanyahu ise Trump’tan neler istemiş olabilir? Netanyahu, Trump’ın namı hesabına Harris’in kaybetmesi için hangi entrikalara başvuracak? Netanyahu, Biden-Harris yönetiminin ateşkes girişimlerini baltalayacak mı yoksa savaşı bölgeye yaymak mı isteyecek?

Kişisel olarak iktidarının sürmesine çılgıncasına bel bağlamış bulunan Netanyahu savaşı bölgeye yaymak dahil her şeyi yapacak tıynette biri. Biden’ın İsrail’e silah ve para desteğini kesmeyi taahhüt etmesi halinde Netanyahu yeni bir savaşı göze alamaz. Biden Yönetimi’nin Netanyahu’nun yularını bırakması halindeyse ABD’yi de içine çekecek bir büyük savaş kapıda.

Amerikan müesses nizamının gizli niyeti İsrail’in yularını tutmak yerine bölgede büyük bir savaşın kapılarını açmak ise, konuşulan her şey çöp. Savaşın kapıları bir kez açıldığındaysa, nereye kadar gideceğini, ne zaman duracağını kimse kontrol edemez. Her şey olacağına varır.

Yorum Analiz Haberleri

İran'ın enerji krizi, sanayilerin kapatılmaya zorlanmasıyla korkunç bir noktaya ulaştı
Suriye'nin Türkiye'den ve Arap ülkelerinden ne beklentisi var?
Adem Özköse: Suriye’de kendimi artık büyük bir hikayenin başlangıcındaymışız gibi hissediyordum
60 yıllık Baas sultasının izlerini silmek kolay olmayacak!
İslam'a saldırmak için fırsat kollayanlar...