Neo-Ergene-kon

Tamer Korkmaz

İtalya'daki Temiz Eller Operasyonu'nun ünlü savcısı Antonio di Pietro diyor ki: “Gladio tipi örgütlenmeler devleti ve demokrasiyi istikrarsızlaştırmaya çalışırlar. Savcılar cesaretli olmalı…

O dönem baskılarla karşılaşmıştım. Yılmadım. Türk savcılar da benim gibi yapsınlar…” (Star'ın dünkü sürmanşeti)

* * *

Ergenekon Soruşturması'nı yürüten savcıya tepki gösterenler, ateş püskürenler kimler?

Ulusalcı ve laikçi çevreler…

* * *

Ergenekon çetesine toz kondurmayan, darbeci çete hakkında şimdiye kadar tek olumsuz sözcük sarf etmeyen Cumhuriyet gazetesinde kimi “köşe yazarları”na atfen dün şu başlık öne çıkarılmıştı:

“İddianame ortada yok: Soruşturma ciddiyetini yitirdi”

Ergenekon soruşturmasının uzun sürmesinin hadisenin doğasından kaynaklanan makul nedenlerini İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı izah ettiği halde…

İddianamenin iki hafta içinde tamamlanacağı da vurgulanmışken…

Hâlâ bu noktadan hareketle soruşturma hakkında tezvirat yapılması manidardır…

Soruşturmanın son göz altılarla ve tutuklamalarla genişlemesi iddianamenin ciddiyetini yitirmesine yol açmaz; tersine “turpun büyüğünün heybede olduğunu” gösterir…

Ergenekon soruşturması ile başlayan sürecin tepe noktalara varma ihtimali ulusalcı cephedekileri çıldırtıyor.

* * *

Cumhuriyet'in Gizli Amerikancı patronunun veya “Kaosa oynayan” Hürriyet gemisini yöneten kaptanın şu ana kadar darbeci Ergenekon çetesi hakkında olumsuz tek laf dahi etmemesi yeterince manidar değil mi?

Bu ikili Ergenekon çetesine “yok” muamelesi yapmayı pek seviyor…

* * *

Cumhuriyet, sütunlarında ince ince darbe çağrısı yapılan bir gazete…

Hürriyet ise 17 Ocak 2007 tarihli nüshasında “Aman Sincan Sanılmasın” manşetini atarak EMASYA kapsamında tankların Çağlayan Meydanı'ndan geçebileceğini yine ince ince okuyucularına duyurmuştu:

Tankların geçme ihtimalini seviyorlardı, o manşeti atanlar; ama olmadı, ellerinde kaldı, yazık!

O manşetin Hürriyet'te yer almasında Ergenekon yapılanmasını da imal eden Eski Statüko kalıntısı güçlerin herhangi bir rolü var mıydı, acaba?

Aynı Hürriyet, Susurluk skandalının askerlere uzandığı anlaşıldığı andan itibaren Susurluk mekanizmasının örtbas edilmesi için büyük çaba sarf etmişti…

* * *

Doğan Grubu, Şemdinli iddianamesini hazırladığı için meslekten atılan savcı Ferhat Sarıkaya'yı da hiç sevmemişti!

Yargıtay Başsavcısı'nı ise AKP'ye kapatma davası açtığı için el üstünde tutuyorlar…

“Yerkürenin merkezine seyahat eden” Ferhat Sarıkaya'yı meslekten ihraç eden Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'ni de dağıtmıştı…

Şemdinli olayının üzerine gidenlere ne olduğunu Antonio di Pietro bilmeyebilir: Ama hepimiz o süreci yaşadık, neler olduğunu biliyoruz…

* * *

Her şeye rağmen; Pietro'nun “Savcılar, Gladio tipi örgütlenmelerle mücadele ederken sonuna kadar gitsinler” cümlesi hayati derecede önemli…

Hürriyet'iyle, Milliyet'iyle Doğan Grubu veya “İlhan Selçuk Cumhuriyeti” ya da “Yargıtay Cumhuriyeti” Başsavcısı istemese de…

Ulusalcılar veya laikçiler vaveyla koparsa da…

Savcılar, yılmadan darbeci Ergenekon çetesinin üzerine gitmeye devam etmelidirler!

* * *

İspatlanmış “Danıştay-Ergenekon” bağlantısını es geçen mahkemeler var diye hiç kimse final hakkında ümitsizliğe kapılmasın…

Er ya da geç…

Küçük Paşa'nın Ergenekon'u saksıda yetiştiren NeoCon Sevdalısı “Büyükleri”ne de sıra gelecek…

Perde arkasındaki “Büyük Resim”e tümüyle ulaşıldığını bir kere daha işte buraya yazıyorum!

Yeni Şafak gazetesi