Nehir Aydın Gökduman’ın “Öyküye Ağıt” ve “Eylülle Gelen” isimli öykü kitaplarının yeni baskıları Pınar Yayınları’ndan çıktı. Kapak tasarımları değişmiş olan yeni baskıların içeriğinde de bazı eklemeler bulunuyor.
Yazmak, ağır bir sorumluluksa ve ayetlerinde kaleme yemin edilen bir Kur’an’ın müntesipleriysek sözün özünü ve güzelini söylemek de mü’minlere düşendir elbette. Kalemin seyri zamana şahitlikten yanadır aynı zamanda… Ekini ifsad eden, kötülüğü alabildiğince yayan, iyiliği yok sayanların karşısında asi(l) bir duruştur ya da…
Gökduman’ın öykülerinde de, mümince yazmanın gayretini görüyoruz. Öykülerini daha çok 28 Şubat döneminde kaleme alan yazar, o dönem katı bir biçimde uygulanan başörtüsü yasağını deşifre ediyor birçok vurgusunda. Rabbin kutsallarını dünyevi her şeyden üstün tutmamız gerektiğini hatırlatıyor ve bizi hayatın merkezine çağırıyor. Yine, mücadele esnasında hissedilen tarifi zor duygular, meydanlardaki fırtınalı hava, her daim korunan direnme azmi… satırlar arasında sıklıkla karşımıza çıkan eylemliliklerden. Yazarın bizi direnmeye çağırdığı bir başka alan da Batı emperyalizmi ve işgal altındaki İslam coğrafyaları… Özgürlükleri, onurları adına, Allah yolunda yürütülen çabaların hayatımızın neresinde, nasıl yer tuttuğu…
Gökduman’ın öyküleri, neredeyse hayatımızın her alanını kuşatmaya çalışan modernizmle de yüzleşmeye çağırıyor okuru... Doğal, fıtri olandan başkasının, insana mutluluk getirmeyeceği vurgusu göze çarpıyor pek çok satırda. Savrulmaya, yılmaya, sinmeye teslim olmadan her daim içimizdeki mücadele azmini ve heyecanını korumaya çağıran öyküler bunlar…
Tüm bunları göz önüne aldığımızda yazarın öykülerinin; umutvar ancak hayata dokunan, hüzünlü lakin aynı zamanda kararlı ve harekete geçiren bir profil çizdiğini söyleyebiliriz. Kitapların yeni baskılarıyla hayırlara vesile olması temennimizdir.
Öykülerin ağıta dönüşmeye, eylülle gelen buruk hüzünlerin benliklerimizi kuşatmaya hazır olduğu bir çağda mücadele alanlarında buluşabilmek dileğiyle…
MÜCAHİT GÖKDUMAN / HAKSÖZ-HABER