Mehmet Acet’in konuyla ilgili Yeni Şafak’taki köşesinde “’Neden Böyle Oldu’ Sorusunun 9 Maddelik Cevabı” başlıklı yazısı şöyle:
SORU 1
Demirtaş'lı, Figen Yüksekdağ'lı HDP liderliğinin, çözüm sürecinin bozulması, terörün yeniden tırmanmasında rolü oldu mu?
CEVAP 1
Hem de nasıl oldu.
Demirtaş, bu yılın Ocak ayı başında “Hendek dediğiniz şey, darbeye karşı direniştir” dedi.
Bir başka konuşmasında hendek/çukur kazanlar için şu tür tabirler kullandı:
“Cizre, Sur, Nusaybin, Silopi kahramanca direniyor. Bu halk boyun eğmiyor. Yarın Kürt halkının tarihi yazıldığında bugünler çok özel olarak tarihe not düşülecektir. Cizre, Sur, Silvan, Nusaybin, Gever, Kerboran, Derik, Silopi, Şırnak... Gerçekten tarih yazıyorlar.”
SORU 2
Demirtaş ve Yüksekdağ, barış çabalarına destek verdiler mi
CEVAP 2
Hayır, aksine köstek oldular. Suriye'de PYD kantonlar ilan etmeye başlayınca bu ikisi burada, ellerini ovuşturdular. Demirtaş, görüştüğü hükümet yetkililerine “Artık şartlar değişti, kartları yeniden karmak lazım” dedi.
Yüksekdağ, “Biz sırtımızı YPJ'ye, YPG'ye ve PYD'ye yaslıyoruz. Bunu söylemekte ve savunmakta hiçbir sakınca görmüyoruz” gibi laflar etti.
SORU 3
Demirtaş ve Yüksekdağ kimlerin aklıyla hareket etti?
CEVAP 3
İkisi de, emperyalistlerin aklıyla hareket etti. Emperyalistler, “Biz size Türkiye'nin verdiğinden daha fazlasını veririz” dedi. Onlar da buna kandılar.
Ak Parti siyasetini rakip değil, düşman olarak telakki ettiler.
Kürt meselesini çözmek için gövdesini ortaya koyan Tayyip Erdoğan'ı “Seni başkan yaptırmayacağız” diyerek nefret objesi haline dönüştürmek istediler.
SORU 4
HDP'de herkes Demirtaş'ın, Yüksekdağ'ın peşinden gitti mi?
CEVAP 4
Hayır. Bu duruma açık ya da kapalı alanda açıktan itiraz edenler oldu mu? Oldu.
Sizin gittiğiniz yol yol değildir diye uyaranlar oldu mu? Oldu. Leyla Zana'nın sessiz çığlığı ile Kürt sokağının sessiz çığlığı arasında bir paralellik olduğunu söylemem yeterli olur mu bilmem.
Zamanında “Partimizdeki Kürtleri tasfiye etti” diyerek Demirtaş'a bayrak açan eski bir HDP milletvekilinin dün bana söylediği şu cümlenin altını çizmek isterim: “Uluslararası güçler bağımsız bir Kürt devleti kurdursalar bile, bu devlet her şeyiyle onlara bağımlı olacak”
SORU 5
Kürtler, HDP'lilerin sokağa çıkın çağrılarına neden uymadı?
CEVAP 5
Yaşanılan terör hadiselerinden en fazla onları sorumlu tuttukları için uymadılar. “Biz sana barış getir diye oy verdik sen evlerimizin içine ateşler salanlara destek verdin” diye düşündükleri için uymadılar. PKK'nın Suriye'deki savaşı kendi evlerinin içine sokmak istediğini gördükleri için uymadılar. Devletin, hükümetin teröre mukabele ederken hukuk sınırları içinde kalma çabası/özenini gördükleri için uymadılar.
SORU 6
Kürtler bu kadar sessiz iken en büyük gürültü neden Almanya'dan, Avrupa'dan ABD'den geliyor?
CEVAP 6
Kürtlerin yüz çevirdiği o kirli projenin siparişini onlar verdiği için bu kadar çok gürültü koparıyorlar. “Bizim adamlarımıza nasıl dokunursunuz?” diye feveran ediyorlar.
SORU 7
HDP, bu durumdan bir ders çıkartıp kendisine yeni bir istikamet çizer mi?
CEVAP 7
Şu an için zor görünüyor bu.
Yenilenme ihtiyacı olduğunu görenlerin çoğu, PKK korkusundan, ya da, partinin ileri gelenlerinin hapiste olmasının verdiği baskı nedeniyle konuşamıyor.
SORU 8
Peki, bu terör belası hiç bitmeyecek mi?
CEVAP 8
Bu sorunun cevabını, Demirtaş ve bir kısım HDP'lilerin hapiste olup olmamaları değil, Suriye ve Irak'taki durumun akıbeti belirleyecek. Bu noktada Türkiye'nin Irak ve Suriye'deki yeni oluşuma ne kadar etki edeceği sorusu önemli. Oralarda Türkiye'nin etkili olması demek, PKK'nın buralardaki hedeflerinin o ölçüde etkisiz kalması anlamına gelecek.
SORU 9
Ak Parti, bu durumda ne yapmalı?
CEVAP 9
Şunu yapmalı: Nerede birisi Kürt düşmanlığı üretmeye kalkarsa, Kürtlerin bu sessiz çığlığını hatırlatıp onları susturmalı.