Elif Çakır’ın Karar’daki köşesinde yayınlanan konuyla alakalı bugünkü (06 Mart 2018) yazısı şöyle:
Trolün Ahlaklısı Olur mu?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu “istifa etme” noktasına getiren çetelere isyan edip “ahlaksız troller” diye hitap etmesi ve dahası “ülkeyi siz idare edemeyeceksiniz” demesi başka bir etik tartışmayı başlatmış durumda.
Peki...
“Trolün ahlaklısı olur mu?”
***
Olur mu?
Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’na göre; trolün ahlaklısı olmaz.
Konya’da partisinin il kongresine katılan Davutoğlu’nun “ahlaksız troller” meselesine dair söyledikleri oldukça önemli. Şöyle diyor:
* Terörün iyisi kötüsü olmadığı gibi, trolün de iyisi kötüsü, bizim yanımızda bizim karşımızda olanı olmaz. Bir hareket içinde ya dava ahlakı olur ya da trol ahlakı. İkisi birden olmaz.
* Trol ahlakı FETÖ çetesinden bulaşan bir hastalıktır.
Gelin hafızamızı bir kez daha tazeleyelim. Ahmet Davutoğlu. O, siyasi tarihimize, bu ülkenin seçilmiş başbakanı iken, “ahlaksız trol çetesi” tarafından “istifa” ettirilen ilk AK Partili siyasetçi olarak geçmiştir.
***
“Trolün ahlaklısı olur mu?”
Olur mu?
***
Başbakanlığı döneminde Erdoğan’ın metin yazarlığını yapan, hala AK Parti’nin mutfağında olan, AK Parti milletvekili ve Yeni Şafak gazetesi yazarı Aydın Ünal da tartışmaya katıldı. Biliyorsunuz, Ünal uzunca zamandır “ahlaksız trollere” yönelik mücadele veren isimlerden. Ve oldukça da iyimser. Dün “Nerede o eski troller” başlıklı bir yazı kaleme alan Ünal, özetle “ahlaklı troller” vardı dediği yazısında “ahlaklı trolleri” özetle şöyle anlatıyor:
* Eski troller bağlantısızdı, gençlerdi, dinamiklerdi, heyecanlı çocuklardı.
* Fedakarlardı, parayla pulla işleri yoktu. Hakka hukuka riayet ediyorlardı.
* Naziktiler. Eski zamanlarda trollük bir mücadeleydi.
***
Şunu söylemeliyim ki durum ne olursa olsun, velev ki, AK Parti, Gezi Olayları’nda estirilen medya terörüne karşı bir önlem olarak AK Parti’li gençleri “bot hesaplara” teşvik etmiştik, meşruydu, haklıydık, o zamanlar böyle değildi falan diyerek kendisini savunsun... Gençleri böyle bir şeye teşvik etmesi yanlıştır. Hatadır. Vebaldir. Bir yandan, “erdemli gençlik” isteyip bir yandan “mücadele var” meşrudur diyerek gençleri böyle bir şeye teşvik etmek büyük bir çelişkidir. Bu çelişki kaldırabilir bir çelişki değil. Büyükler kapıyı bir kez böyle araladığında, başka büyükler gelirler o kapıyı “mücadele” diyerek önü alınamaz yerlere açarlar. Nitekim öyle de oldu. Dolayısıyla. Bugün “eski troller ahlaklıydı” demek hala bir yanlışı savunmaktan başka bir şey değildir.
Ahlaksız troller meselesi çözülecekse, bu sorunun ciddi anlamda kökünden halledilmesi isteniyorsa, mesele bütün çıplaklığıyla masaya yatırılmalıdır.
OKURUMUN DA BENİM GİBİ KAFASI KARIŞIK...
Kafası karışık bir okurum ısrarla şöyle diyor: “Cumhurbaşkanı Erdoğan ‘ahlaksız troller’ dedi. Birinci sorum ‘trolün ahlaklısı’ olur mu? Cumhurbaşkanımızın rahatsız olduğu açık. Ancak açıkça çelişkili bir durum var. Yani şimdi troller AK Parti’nin, iktidarın üstünde bir güce mi sahipler? Kimsenin gerçekten gücü yetmiyor mu bunlara! Madem rahatsızlık var o zaman çözülsün mesele.”
El cevap: Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun cevabı yeterli sanırım. Diğer husustaki rahatsızlığınızı ve talebinizi lütfen AK Parti Genel Merkezi’ne iletiniz. Sorunun ve talebin muhatabı ben değilim.
Bir okurum diyor ki: “Bunlar ekranlarda, gazetelerde, köşelerde, operasyon merkezleriyle, pek gayet isimleriyle cisimleriyle biliniyorlar, neden trol deyip duruyorsunuz?
El cevap: Şimdi bak arkadaş. Trol demek, fikri daha önceden birileri tarafından belirlenmiş, düşüncesi, kalemi, yani kendisi topyekün belli menfaatler karşılığında satın alınmış kişi demek. Elbette ki bunların kim olduğu 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün deyimi ile “dünya alem” tarafından biliniyor. Tuhaflık arıyorsan arkadaş, bak bir şey daha söyleyeyim:
Rusya’da troller var ve o troller ABD seçimlerine operasyon çekiyor. Bizim troller, AK Parti’nin kendi adamlarına operasyon çekiyor!
YALI AHLAKSIZLARINA KARŞI ÇIKILMIŞ OLSAYDI...
Trol çeteleri tarafından “istifa etme” eşiğine getirilen İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, eski Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun Konya’da “ahlaksız trollere” ilişkin konuşmasını dinlemiş midir?
Dinlediğinde ya da mesela Davutoğlu’nu şu sözlerini okuduğunda...
“Kimliğini saklayan, kişiliğini saklayan, haysiyetsiz bir takım insanlar, sosyal medyanın perdesi arkasına saklanıp, bu davaya ömrünü, gecesini, gündüzünü, terini katmış insanlara itibar suikastı yapmaya kalkışanlara, bu davanın fertlerini birbirine karşı kışkırtmaya kalkışanların hepsine karşı omuz omuza durmalıyız.”
Bütün samimiyetimle merak ediyorum. Zira Soylu, AK Parti öncesinden takip ettiğim, sevdiğim, demokrasiye, adalete, hukuk devletine dair fikirlerini önemsediğim, saygı duyduğum bir isimdir. Bugün büyük bir ahlaksızlığın hedefinde olan Sayın Soylu ne düşünmüştür acaba?
Sonuçta...
Ahmet Hoca o konuşmayı...
“Ahlaksız troller” meselesi Soylu’nun “adeta veda edercesine” yaptığı konuşmanın ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamasıyla, bunun arka planında “troller”in olduğu ortaya çıktıktan sonra yaptı.
Mesela...
“Ahlaksız troller” yazdıkları ahlaksız bildiri ile Ahmet Davutoğlu istifa etmenin eşiğine getirildiğinde, “omuz omuza” verilmiş olsaydı...
Siyaset yaptığı partinin kurucu isimlerinden 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, olmadık isimler takılırken, alçakça hakaretler edilirken, itibar suikastları yapılırken “omuz omuza” verilmiş olsaydı...
Yapılan ahlaksızlığa siyasi hesaplar yapılmadan, AK Partili bütün siyasetçiler topyekun karşı çıkmış olsaydı...
Bugün, bu ülkenin içişleri bakanı ahlaksız çetelerin hedefinde olabilir miydi?
Böyle bir meselemiz olur muydu?
ÇOK GARİP DEĞİL Mİ?
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “şimdi de” bu ülkenin içişleri bakanını “istifa etme” noktasına getiren çetelere isyan edip “ahlaksız troller” diye hitap etmesine dahası “ülkeyi siz idare edemeyeceksiniz” demesine rağmen, AK Parti’den ve iktidardan “trol meselesine” dair ciddi bir ses çıkmış, ciddi bir tepki gösterilmiş ve bu “ahlaksızlık sorununun” çözüleceğine dair bir açıklama yapılmış değil.
Tuhaf değil mi?
Ahlaksız trol meselesini neden çözmüyorsun CHP, neden bu meseleyle ilgilenmiyorsun Kılıçdaroğlu mu diyelim!
BİLİYOR MUYDUNUZ?
Yarın Karar Gazetesinin yıl dönümü. Kısmetse gazetemiz iki yaşında olacak. İki yıldır gazetemiz ahlaksızca saldırılara, “örtülü ödenekle” finanse edildiği yönünde sistemli bir şekilde algı operasyonuna maruz bırakıldı. Karar Gazetesi’nin “örtülü ödenekle” finanse edildiğine dair iftiralar kimler tarafından yapıldı biliyor musunuz? Ahlaksız troller...