İyi oldu. Ha bu bize ders olsun..
Öyle dertlenmeye, sevinmeye filan gerek yok. Görelim Mevlam neyler..
Kardeşleri Yusuf’u kuyuya attılar da NE OLDU?
Sabredin, seyreyleyin bakalım ne olacak.
e-Muhtıra’dan sonra bu iktidarın en çetin imtihanı bu oldu..
Neyse. Her şey bitmiş değil.. AYM’nin yapısı değişirse, zaten yüzünü hukuka çevirmiş bir yargıç, kolay kolay kapatma davası vermez..
Bu durum aslında sadece AK Parti için değil, BDP için de şok etkisi yapan bir gelişme olmalı..
Parti kapatmaya en fazla karşı çıkması gereken bir partinin milletvekilleri, meydanda yoktu..
Bundan sonrası için bu olay bir şok etkisi yaptı..
“Hayır”cılar için bu olay toplumda ömür boyu sürecek bir kahıra dönüşecektir. Öldükten sonra bu dönemin tarihini yazanlar, bu kişileri hiç de hayırla yâd etmeyecekler, haklarını helal etmeyeceklerdir..
Bundan sonra ne olacak, göreceğiz. 3 önemli oylama var. HSYK ve AYM’nin değişikliği ve tabi teklifin tümünün oylanması.
HSYK ile ilgili değişiklik olmasa bile, yakında Ergenekon tartışmalarına adı karışan iki üye emekli olacak.
“Hayır” diyenler bu olaydan sonra herhalde bir vicdan muhasebesi yapmışlardır..
Sonuç ne olursa olsun, AK Partili ‘hayır’cıların siyasi kariyerleri için bu durum bir dönüm noktası olacaktır.
‘Hayır’cılar inatçılıklarını sürdürecek olurlarsa, yarın birilerinin düğmeye basması halinde partilerinden istifa edebilirler.
ANAP eski Genel Başkanı Mesut Yılmaz, göstere göstere ‘Hayır’ oyu verirken, aslında Özal’ı bir kere daha öldürdü.
Yılmaz, Özal’ı bitirme operasyonunu yöneten derin güçlerin, partinin başına getirdikleri kayyumdu sanki. Ama onu Özal getirmişti..
Erdoğan’ın da bundan sonrası için bu olaydan bir ders çıkartması gerek.
Eğer paketin tümü üzerinde yapılan oylamada da ‘hayır’ oyu çıkarsa, sanırım o zaman yapılması gereken şey, Türkiye’yi bir erken seçime götürmek olacaktır..
Anayasa değişikliği bu şekli ile Meclis’ten geçse bile, tartışma biteceğe benzemiyor.. CHP, Anayasa Mahkemesi’ne gidecek, referandumu engellemeye çalışacaklar.
Tabiî, AYM ve HSYK eğer reddedilirse, bakalım CHP diğer maddeler için referanduma bile gerek kalmadan “Evet” oyu ile Anayasa değişikliğini Meclis’ten geçirme yoluna gidecek mi?..
Hani, bu şekilde “benim desteğimi almadan yapamazsın” mesajını vermek için bunu dener mi? Daha önce Baykal’ın böyle bir taahhüdü vardı..
Şunu da görmek gerek. Bu adamlar, AK Parti’yi kapatma konusunda bir karara varmamış olsalardı, ‘Hayır’ konusunda bu kadar ısrarcı olmazlar ve AK Parti’deki yedekleri cepheye çağırmazlardı..
Bir yandan AK Parti için kapatma kapısını aralarken, öte yandan partiden arkası arkasına istifaları örgütleyebilirler..
Derin güçlerin içerideki Truva atı/Ajanı konumundaki elemanlar çağırılır, ardından tekrar aday olma ihtimali olmayanlara, adaylık sözü verilerek kandırılmaya çalışılacaktır.. Eğer bir çözülme başlar ve parti moral çöküntüsü içine çekilebilirse, birileri SP’nin, seçimden önce Meclis’te temsil edilmesi için AK Parti içindeki eski Selametçileri yuvaya çağırabilir..
Bir diğer grup da derin güçlerin arşivlerinde, yolsuzluk ve ahlâkî konularda sorunu olanlar tehdit ve şantajla bir yerlere postalanabilir..
Bu “Hayır” olayı, bana göre büyük bir hesaplaşmanın ilk işaret atışıdır..
Bir şeyler yapmak için geç kalınmış değil.. Hatta bu olay, erken bir teşhis için bir fırsata da dönüşebilir.. Bir kızamık gibi ateşi yükseltse, dış görüntüde döküntülere sebeb olsa da, aslında sağlık için bir işaret de sayılabilir..
Birileri madem bu hesaplaşmayı bu seviyeye taşıdı, Erdoğan’ın da eli armut toplamıyor.. O zaman şimdi bu işin rövanşını beklemelidirler..
Bana kalırsa ‘hayır’cılar, siyasi anlamda harakiri yaptılar..
Parti kapatma konusu, bu defa olmadı ise, bir sonraki pakette daha iyi bir düzenleme ile yeniden gündeme getirilebilir..
Bu olay, toplumun, bazı gerçeklerin farkına varması için çok önemli bir şok etkisi yaptı..
AK Parti’de bir moral bozukluğu yok.. Erdoğan “Yola devam” dedi.. Tabiî sinirler biraz gergin..
BDP için de, BDP tabanı için de bu sonuç önemli mesajlar taşıyor..
Bu “Hayır”cıları da anlamak gerek.. Adamlar yakalarını kaptırmışlar bir kere.. Korkuyor olmalılar.. Yoksa iş vicdanlarının sesi ile filan ilgili değil.. Baksanıza, Erzurum’da mahkeme üzerinden F-16’lar alçak uçuş yapıyor. Tabiî ya daha önceden planlanan bir tatbikat gereği, ya da göreve gidiyorlardı.. Hep öyle olur çünkü..
Ben bu olaylarda, erken bir sonuçtan çok, süreçte yaşanan tartışmaları önemsiyorum. Bir toplumun hafızası ve bilinci, bu tartışmalar çerçevesinde biçimleniyor..
Ben bu yazıyı yazarken 15. Madde de 338 oyla kabul edilmişti..
Üzülmeye, telaşa, öfkeye gerek yok.. Bu olaylardan ders alalım yeter..
Bu olaylar, maskelerin düşmesine sebeb oluyor. Kim kimdir, daha iyi anlaşılıyor...
Hak şerleri hayreyler, Arif anı seyreyler. Görelim Mevlam neyler. Neylerse güzel eyler..
VAKİT