Ne Kürdistani Ne Türkiyeli Olabildiniz!

Tuzağa düşürdüğünüz Kürt halkı, bugün kafle kafle yollarda, kış kıyamet barınacak bir yer ararken, sizin bir ayağınız Brüksel’de bir ayağınız Waşington’da, gözünüz kulağınız Putin’de dolanıp duruyorsunuz.

Orhan Miroğlu / STAR

PKK kurulduğu günden itibaren, başkalarını keklik soylu, hain/cahş gibi sıfatlarla itibarsızlaştırmayı kendine adet edinmiş bir harekettir.

PKK ve HDP’yi siyasi manada desteklemeyen yeryüzünde ne kadar Kürt aydını, siyaset adamı varsa ya cahş/haindir ya da keklik soyundan gelmedir..

Bu ‘siyasi kültür’, maalesef PKK’nin kurup yönettiği siyasi partiler arasında da çok yaygın bir ‘siyasi kültürdür’.

Bu kültür, yıllardır nefret, şiddet, terör, hakaret ve kabalık üretir durur.

İç infazlarla hayatını kaybeden yüzlerce insan, önce hain ilan edildi, sonra da infaz edildi.

PKK/HDP’nin anlayışına göre, basitçe söyleyecek olursak, Türkiye’de bugün AK Parti veya başka partilerin saflarında olan bütün Kürtler ya haindir, ya keklik soyludur.

Geçen hafta Meclis’te, HDP grubuyla karşı karşıya geldik. Laf attılar ve cevaplamak zorunda kaldım. Cevap verirken kimseye hakaret etmedim. Sataşmada bulunmadım. Düşünce beyanıydı benimkisi. Ama öyle sataşmalarla karşı karşıya kaldım ki, doğrusu, HDP’nin farklı  düşüncelere bu denli tahammülsüz ve gerçeklerle bağının bu denli kopuk olduğunu tahmin bile etmemiştim.

Benim on dakikalık konuşmamdan sonra sanırım zor durumda kaldıklarını düşündüler ve polemiği ertesi gün de sürdürdüler. Benim genel kurulda olmadığım bir saatte, içlerinden biri kalkmış beni keklik soylu olmakla suçlamış.

Yeri ve zamanı geldiğinde, o meclis kürsüsünden cevap hakkımı kullanacağım ama buraya da yazmak ve uyarmak istiyorum:

Keklik soylu olmak, eğer kendi halkını tuzağa düşürmek için, o halkın düşmanlarıyla işbirliği yapmaksa, keklik soylu olmayı hak eden insanlar en çok sizin saflarınızda olan insanlardır.

Tuzağa düşürdüğünüz Kürt halkı, bugün kafle kafle yollarda, kış kıyamet barınacak bir yer ararken, sizin bir ayağınız Brüksel’de bir ayağınız Waşington’da, gözünüz kulağınız Putin’de dolanıp duruyorsunuz.

Ne Kürdistani olabildiniz, ne Türkiyeli!

Kürdistan’da, Kürt Milli Hareketinin yüz yıldır sürdürücüsü olan Barzani ailesiyle Şam, Bağdat ve Tahran adına kavga ediyor, bu aileyi bile hain olmakla suçluyorsunuz!

Masasında Kürdistan bayrağıyla Mesut Barzani’yi karşılayan bir başbakanın devletiyle kavga ediyor, tüyü bitmemiş Kürt çocuklarını, özyönetim diyerek ölüme gönderiyorsunuz!

Keklik soylu olmak, bu ülkenin Kürtler’in ve Türkler’in ortak vatanı olduğuna inanmak mıdır?

Türkiye’yi sevmek, Türk halkına inanmak demek size göre Kürtlere tuzak kurmaktır, keklik soylu olmaktır, öyle mi?

Söyleyin bakalım, baba Esad’la işbirliği yapıp, Türkiye’de otuz yıl boyunca kardeş kanı akmasına hain dediğiniz insanlar mı sebep oldu?

Şimdi de Rojava’yı oğul Esad’a pazarlayanlar, Rojava Kürtleri’ni sürgün edenler keklik soyu dediğiniz insanlar mıdır?

İttihatçı Paşaların torunlarını Kürt halkının oyuyla Meclis’e onlar mı taşıdı?

Şengal’de, Zap’ta, Kandil’de ve daha bir sürü yerde İranlılarla işbirliği yaparak kanton ilan eden ve Kürdistan’ı bölüp parçalayanlar sizin keklik soylu dediğiniz Kürtler midir?

Keklik soyu eğer bir ithamsa, bu ithamı en çok siz ve sırtınızı dayadığınız hareket hak ediyor.

Soy-sopla uğraşmak, soyu sopu gündeme getirmek hiç ama hiç hoşlanmadığım bir şeydir, ama beni soyumdan söz etmeye mecbur ettiniz. Benim soyum, başta büyük Kürt şairi Cegerxwin ve daha başka tarihçilerin kayıtlarına göre Selahattin Eyyübi’nin soyudur.

Kürdistani bir Mir ailesinden geliyorum ve bugün de Türkiyeli olmakla gurur duyuyorum

Selahattin Eyyubi Türklerle işbirliği yaptı, kardeşçe dayanışma içinde oldu.

Yoksa Selahattin Eyyubi de mi keklik soyluydu?

Bir tek siz Kürtler’e ihanet etmediniz, başka herkes Kürtler’e ihanet etti, öyle mi?

Malazgirt’te, Alpaslan’ın ordusunda Bizanslılara karşı savaşan on bin Kürt savaşçı,

Çanakkale’de Türk kardeşiyle beraber şehit düşen Kürt askerler,

Mustafa Kemal’in ordusuna kurtuluş savaşı yıllarında iaşe sağlayan ve ‘Paşam merak etmeyin Kürdistan dağları sizi korur’ diyen Hazro Bey’i Mustafa,

Yavuz Sultan Selim’e Kürdistan’ın kapısını açan, açtığı için de Kürdistan’ın birliğini yeniden kuran İdris-i Bitlisi de size göre keklik soylu, öyle mi?

Sizi bilmem ama ben Selahattin Eyyubi ve İdrisi Bitlisi’nin soyundan geliyorum ve onların yürüdüğü yolda yürüyorum.

Hem Kürdistaniyim hem Türkiyeliyim!

Size gelince, siz ne Kürdistani olabildiniz ne Türkiyeli!

Aklınıza estikçe şuna buna hain, keklik soylu demekten vazgeçin!

Yorum Analiz Haberleri

Camiler Ermeni, Rum ve Yahudilere de satılmış
Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?