NATO Genel Sekreteri Anders Fogh Rasmussen, NATO’nun Rusya ile iş birliğinin tümünü gözden geçirme kararı aldığını söyledi.
NATO’nun teklifi üzerine büyükelçiler düzeyinde toplanan NATO-Rusya Konseyi’nin ardından düzenlenen basın toplantısında konuşan Rasmussen, Ukrayna’daki durumun Avrupa-Atlantik bölgesinin güvenlik ve istikrarı üzerinde ciddi etkileri olduğunu ve Rusya’nın Ukrayna’nın egemenlik ve toprak bütünlüğü ile kendisinin uluslararası yükümlülüklerini ihlal etmeyi sürdürdüğünü söyledi.
NATO’nun bu çerçevede acil adımlar atma kararı aldığını vurgulayan Rasmussen, bu adımları Suriye’deki kimyasal silahları nötralize edecek Amerikan bandıralı "Cape Ray" adlı gemiye eskort etme amaçlı olan ilk NATO-Rusya ortak misyonunun planlamasının askıya alınması, memur düzeyindeki sivil ya da askeri toplantıların iptal edilmesi ve NATO-Rusya iş birliğinin tümünün gözden geçirilmesi olarak sıraladı.
Rasmussen, “Bu adımlar açık bir mesaj gönderiyor: Rusya’nın eylemlerinin sonuçları var” dedi.
Gürcistan’ı işgali sırasında Rusya ile ilişkilerin derecesini düşüren NATO’nun, Ukrayna için bu düzeyde bir adım atmaması dikkati çekerken, Rasmussen, atılan adımların diğer uluslararası aktörler tarafından atılan adımlarla birlikte değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi. Rusya ile iş birliğinin geleceğine yönelik kararların nisan ayında Brüksel’de yapılacak NATO Dışişleri Bakanları Toplantısı’nda alınması öngörülüyor.
Bununla birlikte siyasi diyaloğa kapıyı açık tutmak istediklerini belirten Rasmussen, “Bugün yaptığımız gibi NATO-Rusya Konseyi’ndeki büyükelçiler toplantısını devam ettirmeye hazırız” diye konuştu.
NATO-Rusya Konseyi Başkanı olarak ilişkilerin üzerine kurulu olduğu ilkelere arka çıkmanın görevi olduğunu ifade eden Rasmussen, “Şimdi bu temel ilkeler tehlikede” değerlendirmesinde bulundu. Rasmussen, tehlikede olan ilkelerin ise “uluslararası hukuk bağlamındaki yükümlülükleri iyi niyetle gözlemleme konusundaki ortak teminat ve herhangi bir ülkeye ya da birbirine karşı tehditte bulunmaktan ya da güç kullanmaktan kaçınma taahhüdü” olduğunu aktardı.
Rusya Büyükelçisi’nden bu mesajı Moskova’ya iletmesini istediğine değinen Rasmussen, diğer yandan NATO’nun Ukrayna ile ortaklığını yoğunlaştırma ve demokratik reformları desteklemek için iş birliğini güçlendirme kararı aldığını açıkladı.
Ukrayna’nın askeri kapasitesini, daha fazla ortak eğitim ve tatbikatın da aralarında bulunduğu yöntemlerle artırma doğrultusundaki çabaları güçlendireceklerine işaret eden Rasmussen, yeteneklerinin gelişmesini sağlamak için bu ülkenin NATO’nun çok uluslu projelerine katılımını sağlama amacıyla daha fazla çaba harcayacaklarını söyledi.
Kırım’daki krize, uzun vadeli, sürdürülebilir, siyasi bir çözüm bulunması için diplomasinin yolu açacağını umduğunu ifade eden Rasmussen, atılan adımların diplomatik ve siyasi çözümleri kolaylaştıracağına inandığını dile getirerek, “Rus ortaklarımıza biraz baskının diplomatik ve siyasi çözümün yolunu açacağını düşünüyorum. Umduğum bu” ifadesini kullandı.
NATO ile ilişkilerinin geleceğine Ukrayna’nın karar vereceğini belirten Rasmussen, 2008’de Bükreş Zirvesi’nde alınan ve gerekli kriterlerin yerine getirilmesi halinde Ukrayna’nın üye olabileceğine yönelik kararın hala geçerli olduğunu söyledi. Yarın yeni Ukrayna Başbakanı Arseniy Yatsenyuk ile bir araya geleceğine değinen Rasmussen, görüşmede NATO'nun Ukrayna’ya yönelik desteğini dile getireceğini kaydetti.