NATO, geleneksel sınamaların yanı sıra siber tehditlerin giderek önem kazanmasıyla dikkatini siber alana çevirerek, bu çerçevede kapasitesini geliştirmeye başladı.
Siber alanda, devlet ve devlet dışı aktörlerin giderek artan boyutlarda tehdit teşkil etmesiyle NATO 2016 Zirvesi'nde kara, hava ve denizin yanı sıra siberi yeni harekat alanı olarak belirledi.
Böylelikle NATO, müttefiklerini sadece fiziki dünyada karşılarına çıkabilecek tehditlere karşı değil, aynı zamanda siber ve sanal ortamda oluşabilecek sınamalara karşı da korumayı taahhüt etmiş oldu.
Siber saldırılar ulusal güvenliği tehdit edebiliyor
Teknolojik gelişmelerle kapsamı ve etkisi giderek artan siber tehditler, genel anlamda zararlı kodlarla, planlı bir şekilde dijital sistemleri hedef alan saldırılar olarak nitelendiriliyor.
Virüsler veya benzer kodlarla, dijital yazılımları hedef alan siber saldırılar, gizli ve hassas verilerin çalınması, veriye zarar verilmesi, elektrik ve askeri teçhizat sistemlerinin ve sanal ağların çökertilmesi gibi önemli zararlara yol açabiliyor.
Genellikle saldırganın tespitinin zor olduğu siber saldırılar, günlük hayatı felç etme kapasitesine sahip olmanın yanı sıra ciddi ulusal güvenlik tehdidi haline de dönüşebiliyor.
NATO'da "siber savunma" kavramının oluşumu
İttifak, siber saldırılara karşı kendini güçlendirmesi gerektiğini ilk kez Prag'da düzenlenen 2002 Zirvesi'nde gündeme getirdi. Bu noktadan sonra zirve gündemlerinin önemli maddesi haline gelen siber saldırılara karşı NATO, 2008'de ilk kez ortak "siber savunma politikasını" kabul etti.
NATO müttefikleri, 2014'te siber savunmayı "ortak savunmanın" bir parçası olarak kabul ederek, 5'inci maddenin siber saldırı karşısında işletilebileceğine karar verdi.
2016 Varşova Zirvesi'nde ise kara, hava ve denizin yanı sıra siberi yeni harekat alanı olarak belirleyen NATO müttefikleri, aynı zamanda siber savunma kapasitelerini geliştirmeyi taahhüt etti.
NATO, 2018'de de ittifaka yönelik siber saldırıların arttığına dikkati çekerek, Brüksel'de düzenlenen zirvede, yeni "Siber Operasyon Merkezi" kurma kararı aldı.
"NATO Siber Hızlı Tepki" timi 24 saat göreve hazır
"İttifakın genel caydırıcılık ve savunmasını güçlendirmek için havada, karada ve denizde olduğu gibi siber alanda da etkili şekilde faaliyet gösterebilmeliyiz." ilkesiyle hareket eden NATO, siber alanda uluslararası hukukun geçerli olduğunu savunuyor.
Siber savunma alanında eğitim ve tatbikatlara çok önem veren NATO'ya bu çerçevede, Estonya'nın başkenti Tallinn'de bulunan ve ittifaka akreditasyonu olan Siber Savunma Mükemmeliyet Merkezi katkı sağlıyor.
NATO müttefikleri, ortak siber savunma kapasitelerini geliştirmek, siber saldırıları engellemek ve bu saldırıların etkilerini azaltmak için bilgi paylaşımında bulunuyor. İttifaka, misyon ve operasyonları için ülkelerin ulusal siber savunma kapasitelerini kullanma hakkı da sağlanıyor.
Diğer yandan ittifak, müttefiklere 24 saat yardım sağlayabilmek için "NATO Siber Hızlı Tepki" timini hazırda tutuyor.
Siber savunma alanında daha etkili olmak için NATO, hem konuyla alakalı işletmelerle hem de Avrupa Birliği (AB) ile iş birliği geliştiriyor. Öyle ki birlikte eğitim ve tatbikatlar yürüten, bilgi paylaşımında bulunan NATO ve AB için siber, temel iş birliği alanlarından birini oluşturuyor.
Siber saldırıların giderek daha karmaşık hal almaya başladığı ve gerek devlet gerekse devlet dışı aktörlerce sıklıkla kullanılmaya başladığı dönemde, siber alanının NATO için önemini artarak korumaya devam etmesi bekleniyor.
AA