Biz seçim derdindeyken, bölgede son derece önemli ve sıcak gelişmeler yaşanıyor.
Seçim kampanyası dar bir ulusalcı çerçeveye sıkışmış durumda. Geleceğin dünyasından pek söz edilmiyor.. Tarihi ve evrensel misyonumuz, sorumluluklarımız, ekonomik refah, işsizlikle mücadeleden ibaret olmasa gerek..
Yoksul ülkelere karşı ilgisiz olduğumuz anlamına gelmiyor bu da, seçim kampanyasında hiç bunlardan söz edilmiyor, ona vurgu yapmak istiyorum.
Libya’da çatışma sürerken Suriye’de de hiç hoş olmayan olaylar yaşanıyor. Yemen ve Bahreyn’de de gergin bekleyiş sürüyor..
Sanırım bizde seçim sonuçları açıklanırken, bölgedeki gelişmeler de netleşmeye başlayacak.
Ramazan’dan önce bu etabın tamamlanması ve ardından yeni bir etabın başlaması sözkonusu.
Filistin’deki bölünmüşlüğü sona erdiren bir anlaşma oldu bu arada. Bu önemli.
İHH, yurtdışından uluslararası bir koalisyonla birlikte Gazze için yeniden sefere çıkmaya hazırlanırken, Mısır’dan başka bir haber geldi: “Gazze’ye uygulanan ablukanın kaldırılması ve İsrail tarafından topraklarından kovulan milyonlarca Filistinlinin vatanlarına dönmesini sağlamak amacıyla yüz binlerce kişi İsrail’in kuruluş yıldönümü (en-Nakba: Büyük Felaket) olan 15 Mayıs’ta Mısır’ın farklı kentlerinden Gazze’ye doğru harekete geçecek.”
Bu olay 3. Bir Filistin intifadasının başlangıcı olarak kabul ediliyor. Eve geri dönüş yolculuğu anlayacağınız. Mısır’daki pek çok sivil inisiyatifin yanı sıra uluslararası aktivistlerin de destek verdiği ‘Milyonların Yürüyüşü’ne Ortadoğu’daki direnişin sembolü haline gelen Tahrir Meydanı’ndan yola çıkılacak.
Bunun anlamı Güneyden sonra Doğu Akdeniz’de de sular yeniden ısınıyor.. İsrail’in İran’daki iç politikadaki birtakım sorunları ve Suriye’deki belirsizliği bahane ederek, ABD ve Batıyı bölgeye müdaheleye zorlayacak bir emrivakiye kalkışma ihtimali sinirleri geriyor..
İsrail bir yandan batıdan kalkıp Türkiye üzerinden Gazze’ye doğru çıkacak uluslararası insani yardım faaliyetinin kendi üzerinde oluşturacağı uluslararası baskının tedirginliğini yaşarken, öte yandan Mısır üzerinden 15 Mayıs’ta, “Nakba günü”nde Gazze’ye doğru başlayacak büyük yürüyüşün tedirginliğini yaşıyor. İsrail kuruluş gününü bu yıl daha bir korkuyla kutlayacak.
Bu arada Gazze cephesinde de bir hareketlilik gözüküyor. Ama daha da önemlisi FKÖ ile Gazze yönetimi arasında varılan anlaşma.. İsrail, Filistin’de yapılacak ilk seçimlerde HAMAS’ın yönetimdeki siyasi varlığının daha da artmasından endişe ediyor.
İsrail İran’dan sonra Türkiye’nin bölgedeki rolünden kaygı duyarken, bir de Mısır’ı kaybetmesinin şokunu üzerinden atmadan, Suriye ve Filistin’de yaşanan olaylar, İsrail’in ne yapacaksa, elini çabuk tutmasına sebeb olabilir..
Bu durum da özellikle İslam dünyasının Kudüs ve Mescidi Aksa konusundaki hassasiyetini artırabilir..
15 Mayıs bu açıdan önemli..
15 Mayıs Türkiye’deki Müslüman seçmenin dini heyecanını artırabilir.. Türkiye’deki siyasi gelişmeler İslam dünyasını yakından etkilediği gibi, bölgedeki gelişmeler de aynı şekilde Türkiye’yi yakından etkiliyor. 12 Haziran’da Türkiye’de seçim var.. 16 Haziran da CHP’nin ezanı Türkçeleştirmesinin ardından yeniden aslına döndürüldüğü gün olarak kutlanacak Türkiye’de. Birçok STK, vakıf, dernek, sendika, o güne şimdiden hazırlık yapıyor.. Birileri Taksim’e cami konusunu rejim meselesi yapmaya devam etse de önümüzdeki günlerde ülke genelinde tek parti döneminde kapatılan camilerle ilgili bir çalışma başlatılacak.. Sadece İstanbul’da bu durumda yüzü aşkın tarihi cami var..
Tabii, Mekke, Medine, Kudüs özgürlüğüne kavuşmadan diğer camilerimiz hiçbir zaman tam özgür olmayacak.. Tek başına sadece kapılarının açık olması yeterli değil. Ve tabii o mabedlere giden insanların özgürlüğü temel özgürlük..
Evet yarın Nakba günü.. Yani Büyük Felaket günü. Yani, Batılıların himayesinde, Avrupa’dan göçe zorlanan Yahudilerin Filistin’e göçe zorlanarak İsrail’i kurdukları gün. İsrail’in kuruluş deklarasyonu 14 Mayıs 1948’de yayınlandı ve ilk toplantısını bir gün sonra yaptı.. Siyonist komplonun 63. Yılı.. 1914’de Çanakkale savaşı ile başlayan süreç 1948’de tamamlandı. Osmanlı bakiyesi topraklarda yeni ülkeler yapılandırıldı.. Türkiye de bunlardan biri.. Bölge halkları ile göbeğimiz birlikte kesilmiş bizim. Bugün burada yaşadıklarımızla, Libya, Tunus, Filistin ve Mısır’da yaşananlar farklı şeyler değil..
Mısır bize doğru, biz Mısır’a doğru yürüyoruz. Kudüs’te buluşacağız..
Tarih yatağını arayan bir ırmak gibi.. Selâm ve dua ile..
YENİ AKİT