Tunus'taki Nahda Hareketi Meclis Grubundan yapılan yazılı açıklamada, yürütme, yasama ve yargı yetkilerinin tek bir kişinin (Cumhurbaşkanı Kays Said'in) elinde toplanmasının reddedildiği belirtildi.
Açıklamada, "Meclis Başkanı'na Anayasa hükümlerini ve Meclis iç tüzüğünü uygulayarak Meclisin yeniden çalışmalarına başlaması için gerekli tedbirleri alma çağrısı yapıyoruz." ifadelerine yer verildi.
Açıklamada ayrıca, Mecliste grubu bulunan tüm partiler ve bağımsız milletvekillerine "safların birleştirilmesi, siyasi farklılık ve çekişmelerin aşılması, cumhuriyet ve demokrasi değerlerinin savunulması ve ülkenin toplumsal bölünme tehlikelerinden koruması" çağrısında bulunuldu.
Bazı milletvekilleri de Meclisin çalışmalarına yeniden başlamasını istiyor
Mecliste 16 sandalyeye sahip Ulusal Blok üyesi Milletvekilleri El-Ayaşi ez-Zemali ve Safi Said ile bağımsız Milletvekili Ayad el-Lumi ülkenin içinde bulunduğu krizden çıkması için yol haritası belirlenmek üzere Meclisin ekim ayında çalışmalarına yeniden başlaması gerektiğini belirtti.
Milletvekilleri yaptıkları ortak yazılı açıklamada, şunları kaydetti:
"Tüm istisnai tedbirler (Cumhurbaşkanı Said'in aldığı kararlar) geçersizdir. Bu kararlar, bireysel bir diktatörlük rejiminden başka bir şey değildir."
Açıklamada ayrıca, Cumhurbaşkanı Said'e aldığı istisnai tedbirleri geri çekerek Anayasa'ya dönmesi, tüm siyasi ve toplumsal aktörlerle diyalogu sürdürmesi çağrısı yapıldı.
Said, yasama ve yürütme yetkilerini devraldı
Tunus Cumhurbaşkanı Said, 25 Temmuz'da Meclisin çalışmalarını dondurması ve Başbakanı azletmesinden sonra 22 Eylül'de yetkilerini genişleten yeni kararnameler yayımladı.
Yeni kararnamelerle Cumhurbaşkanı'nın yasama ve yürütme yetkisine yönelik olağanüstü düzenlemeler yapıldı ve yasa tekliflerinin Anayasa'ya uygunluğunu denetleyen geçici komisyon feshedildi.
Resmi Gazete'de yayımlanan kararnamelere göre, Tunus Cumhurbaşkanı'na Bakanlar Kurulunun görüşünü aldıktan sonra Cumhurbaşkanlığı kararlarıyla "yasama metinlerini" çıkarma yetkisi verildi.
Kararname uyarınca, Bakanlar Kurulu artık Meclise değil Cumhurbaşkanı'na karşı sorumlu olacak. Cumhurbaşkanı, başbakanı atayacak, kabine üyelerini, hükümetin siyasetini ve kararlarını belirleyecek.
Cumhurbaşkanı'na ayrıca her türlü Cumhurbaşkanlığı kararını halk oylamasına sunma yetkisi de verildi.