Mustafa Kemal’e Sığınmak

İktidar kadroları partili cumhurbaşkanı modeline muhataplarını ikna etmek için acayip savlar geliştiriyorlar.

HAKSÖZ-HABER

Bunların bir örneği de Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın meseleyi Mustafa Kemal ile temellendirme sadedinde sarf ettiği sözler oldu. Partili cumhurbaşkanı modeliyle yapılmak istenenin “Atatürk anayasalarına dönmek”ten ibaret olduğunu belirten Bekir Bozdağ, karşı çıkan muhataplarını da “Siz Atatürk'ün anayasasına karşı çıkıyorsunuz!” diyerek eleştirdi.

Anlaşılan üzerinden yıllar geçse, birçok alanda değişim dönüşüm yaşansa ve iyice geriletilmiş olsa da resmi ideolojik argümanların esaret zincirlerinden kurtulmak birileri için kolay olmuyor. Ülkenin son 10-15 yıldır resmi ideolojik argümanlardan arınmaya mebni mücadelesini daha ileriye götürmek gerekirken kalkıp halen de bu köhne argümanlara meşruiyet zemini olarak sarılmak da neyin nesi? Sağ siyasetin özünde karşı çıktığı resmi ideolojik ezberleri çeşitli saiklerle tersinden ürettiği bilinmedik bir durum olmamakla birlikte “eski düzen” sahiplerinin umutlarını iyice yitirdiği, darbe heveslerinin defalarca geri püskürtüldüğü ve resmi ideolojik tezlerin kamuoyunda tartışılır hale geldiği bir konjonktürde kalkıp resmi ideolojinin ölçülerine sarılmak, Atatürk ve Atatürkçülüğe meşruiyet bağlamında vurgu yapmak geriye gidiştir. Bu durum eklektik bir kimliğin tezahürü olup hiç gerek yokken karşıtına sığınmaktır ki götüreceği sonuç zillet olacaktır.

Bekir Bozdağ’ın partili cumhurbaşkanlığı modelini Mustafa Kemal üzerinden meşrulaştırma girişimi de, son zamanlarda diğer birkaç iktidar seçkininin beyanlarında görülen ve şimdi Bozdağ’da da karşılık bulan “Yapmak istediğimiz değişiklikler rejim değil sistemle ilgilidir” söylemi de, kaç seçimdir toplumun temel beklentileri arasında yer alan ve son 10-15 yıllık kazanımların kalıcılaştırılması için acil bir ihtiyaç olan “yeni anayasa” talep ve gündeminin birkaç “değişiklik”ten ibaret bir gündemin altında ezilmesi de hayra alamet değildir.

*

Bekir Bozdağ’ın Meclis’te “Partili Cumhurbaşkanı” modeline dair sarf ettiği sözler:

“YAPTIĞIMIZ ATATÜRK ANAYASALARINA DÖNMEKTİR"

"Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi milli egemenliği tahkim etmek değil mi? Partili cumhurbaşkanı olur mu? Olması, Türkiye'nin yeni tanıştığı bir şey değil. Cumhuriyetin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk partili, milletvekili, genel başkan, cumhurbaşkanı. İsmet İnönü partili, milletvekili, genel başkan, cumhurbaşkanı. Ne oldu, tarafsızlığına halel mi geldi? Bakanlar partili, milletin tamamının bakanı. Başbakan partili, genel başkan milletvekili, milletin tamamının başbakanı olarak bugün çalışabiliyor mu çalışabiliyor. Meclis Başkanı da partili, çalışabiliyor. Belediye meclisi üyeleri, il genel meclisi üyeleri, belediye başkanları partili, herkesin başkanı, herkesin meclis üyesi olarak çalışabilecek ama Türkiye'nin cumhurbaşkanı partili olunca kıyamet kopacak. Böyle çelişki olabilir mi? İl genel meclisi üyesine, belediye başkanına, milletvekiline, bakana, başbakana, meclis başkanına hak gördüğünüzü cumhurbaşkanına hak görmemek, çifte standarttır. Bunun ana nedeni 1961 Anayasası'na girdi. Milletin iradesiyle iktidara gelemeyeceğini, iktidar ümidinin azaldığını görenler, cumhurbaşkanın parti ile ilişiğini keserek cumhurbaşkanlığı yoluyla milletin iradesini kontrol etmek için bunu getirdiler. Bizim yaptığımız Atatürk anayasalarına dönmektir; 1921, 1924 anayasalarına, partili cumhurbaşkanına dönmektir. Siz Atatürk'ün anayasasına karşı çıkıyorsunuz!"

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!