Konferansa GİMDES Başdenetçisi/Gıda Mühendisi Hayreddin İşbilir'in davet edildiği programa; Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar Karadağ, akademisyenler ve öğrenciler katıldı. İlyas Sayım Hocanın Kur'anı Kerim tilavetiyle başlayan konferans; HBT'nin yaptığı çalışmaları anlatan sinevizyon gösterisi ile devam etti. Selamlama konuşmasında Topluluk Akademik Danışmanı Öğr. Gör. Hatip Erdoğmuş: Ülkemiz nüfusunun tamamına yakınının Müslüman olmasına rağmen devletin resmi olarak tüketilen gıdaların helal ve tayyip yönünü denetlemediğini dolalıyısıyla birçok yiyecek ve içeceğin çeşitli işlemlerden geçirilirken maalesef bunlara tüketmememiz gereken maddeler katılmaktadır. Günümüzde, yediğimiz her şeyin bazen raf ömrünü uzatmak için bazen de maliyetini düşürmek için helal olmayan ithal mamüller katılmakta. Helal olmayan katkı maddelerinin kullanılmadığı, İslami hassasiyetin dikkate alınarak üretimin yapılıp yapılmadığını denetleyen GİMDES gibi gönüllü kuruluşların çabalarının değerli olduğunu ve tüm gıdaların üzerinde helal sertifikanın olması gerektiğini söyledi. Programa katılan Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yaşar KARADAĞ: "Alanı münasebetiyle gıda temalı birçok programa katıldığını, bu programlarda gıdaların helalliği vurgusunun yapıldığı bazı oturumların düzenlendiğini ve bu vurgunun önemli olduğunu belirterek böyle bir programın üniversitemizde de düzenlenmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdi. Sözlerini Kanuni Sultan Süleyman'ın "Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi/ Olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi" dizeleriyle bitirdi. Daha sonra konferansa konuşmacı olarak katılan Hayreddin İşbilir'in sunumuyla programa devam edildi.
NE YERSEK O OLURUZ
İşbilir konuşmasına Kur'anı Kerimde konuyla ilgili geçen ayetlere dikkat çekerek başladı. Neden böyle bir sertifikalama sisteminin olması gerektiğini ayet, hadis ve kimi ürünlerin içeriğindeki helal olmayan katkı maddelerine vurgu yaparak devam etti. İşbilir: "Kılık değiştirmiş kedi, köpek, domuz, insan uzuvları tükettiğimiz birçok gıdada ve kullandığımız birçok eşyada bulunmaktadır. Gıdalarda kullanılan; aspartam, jelatin, sistein, nitrat tuzları, sentetik renklendiriciler, fosforik asitler vs. gibi birçok madde helal olmayan yollardan elde edilmekte. Günümüzde pek çok porselen üreticisi, farklı markalarla “Bone China” sofra takımları, çay setleri üretmektedir. Şu anda hammadde orijinal formülüne sadık kalınarak İngiltere’ de Staffordshire’ da üretiliyor. Karışımında %45 kemik külü, %25 kaolin ve %30 özel porselen hamuru bulunuyor. Boyalarda, araba boyası, boya mumunda domuz yağları kullanılmakta. Sabunlara parlaklık vermek için kemik unu kullanıldığını ve maalesef bu kemik ununun baklava, börek gibi gıdaları elde etmek için kullanılan yufkalarda da kullanılmakta. Diş macunlarında domuz jelatini şüphesi ve kimyasal maddeler mevcut. Domuz eti satan ancak helal gıda sertifikası alan kurumlar var. Bunlar bir şekilde fetva alıp sertifika alıyorlar. Bu yüzden sertifikayı veren kurum da çok önemlidir. Kurum çalışanlarının öncelikle helal ve harama dikkat etmesi gerekir. Bizim vücudumuza bir şekilde domuz eti giriyor. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor. Haramlarla beslenen birinin duaları nasıl kabul olsun. Hadislerde de belirtilir. Haramlarla beslenen birisinin duası kabul olmaz diye. Ne yersek biz o oluruz. Yüzde yüz helal yemek çok zor. Allah bizden yüzde yüz bir başarı istemiyor. Elimizden geleni yapmamızı istiyor. Bizim de buna göre hareket etmemiz gerekir.” dedi. Program soru-cevaplarla devam etti. Program sonunda Rektör Yardımcısı Prof.Dr. Yaşar Karadağ katılımlarından dolayı Hayreddin İşbilir'e teşekkür belgesini verdi. Programın sonunda helal gıda ile ilgili çeşitli broşürler ve kitapların yer aldığı stant kuruldu. Stantta sponsor bir firmanın gönderdiği kekler katılımcılara ikram edildi.