Müslümanların siyasetinde ahlaki değerler ve ilkeler üzerine

Şuayb Mekeç, Müslümanların değişmez ölçülerini vurgularken ahlakın konumunu inceliyor.

"Allah'ın sana gösterdiği şekilde insanlar arasında hükmedesin diye sana Kitab'ı hak ile indirdik; (sakın) hainlerden taraf olma!’’(Nisa 105)

Ayeti Celile’de, ‘Allah’ın sana gösterdiğine göre hükmetmen için hak ile indirilen’ ifadesiyle Kitabı Mübin’in inzalinin hak oluşu ve mutlak hakikati bildirmesi aynı kelimeyle (bilhakkı) anlatılıyor.  O kitap; tevhidi, yaratılış amacını, ibadetleri, din ilkelerini, rahmani ahlakı, sevk idare işlerini ve beşeri ilişkilerin ilkelerini vaz ediyor. O, insanlığın kurtuluş reçetesidir; hayatın temel esaslarının kaynağıdır. Kitabın hem bilgisi, hem pratiği ve açılımları Müslümanların muhafaza ettiği maruf ve muhkem gelenek yoluyla bizlere ulaşmaktadır. Maruf geleneğin merkezinde Rasulullah (sav) in örnekliği; Onun sünneti bulunmaktadır. Bu belirleyicilik dinimiz İslam’ın özünü ve istikametini belirleyen ‘mutlak hakikat’ in kendisidir. Kuran’da muhkem ayetlerin ve Rasulullah (sav)’in ondan anlayıp hükümlerini ve ahlaki ilkelerini pratiğe aktarması örnekliği (usvei hasene yönü) bizler açısından kat’iyet arz eder. Çünkü Rasulullah (sav) hata ettiğinde onun hatası Allah Teâlâ tarafından ‘vahiy’ ile düzeltilmiştir. Yüce rabbimiz, Allah Rasülü’nün ve ona tabi olanların kitapta gösterilen bu usule göre hükmetmelerini, hayatlarını buna göre şekillendirmelerini emrediyor. Zira felaha ermek ancak bu şekilde mümkün olacaktır.

YAZININ DEVAMI

İslam Düşüncesi Haberleri

Felah; fıtrat ve vahiyle yeniden buluşmamızda!...
Diyanetten hatırlatma: Tüm kumarlar haramdır!
Kemalistlerin cehaleti uçsuz bucaksız saçmalama özgürlüğü sunuyor!
İ’tizâl ile itidal arasında Allah nerededir?
Mutlak kötüye karşı el-Kassam’ın özgürleştirici ribatı ve cihadı