Avrupa'da Müslümanlara yönelik baskılar gün geçtikçe artıyor. Bu ülkelerden birisi de İsviçre. İsviçre Türk Diyanet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Bilal Yıldız, Müslümanların yaşadığı baskıları ve zorlukları anlattı.
Ülkedeki ırkçılığın en büyük mağduru Müslümanların durumunu değerlendiren Yıldız, Avrupa'daki mescitleri, camileri çöldeki vahaya benzettiklerini dile getirdi. "Avrupa başta olmak üzere İsviçre'de Müslümanlara yönelik bitmeyen suçlamalar ve yaftalamaların yaşandığı bir dönem" diyen Yıldız, "Müslüman olmak bir dezavantaj ama Müslüman Türk olmanız çok daha büyük dezavantaj. Onların gözünde Müslüman Türk iseniz potansiyel suçlusunuz, tehlikesiniz" dedi.
DOLAYLI ENGELLEMELER
İsviçre Türk Diyanet Vakfı olarak, birçok çalışmalarının dolaylı olarak engellendiğinin altını çizen Yıldız, "Birçok banka hesaplarımızı sebep göstermeden kapatıyor. İsviçre Türk Diyanet Vakfı bünyesinde çalışan din görevlileri, potansiyel ajan olarak görülüyor. 2017-2018 yıllarında hapishanelere ve mülteci kamplarına dini danışman olarak gidiyordum. O dönemde bizimle ilgili asılsız birçok haber çıktı" diyerek konuşmasını şöyle sürdürdü:
Asimilasyon, onu da başaramayınca entegrasyon adı altında kendi sistemlerine entegre etme çabası içerisine girdiler. Vatandaşlarımızı, entegrasyon adı altında köklerinden, kültürlerinden koparmaya çalıştılar ama bunda başarılı olamadılar. Bunun tek sebebi olarak camileri görüyorlar. Onlar için mescitler, din görevlileri, buradaki Müslüman varlığın dönüşmesinde, onların anlayışı ile entegre olmasında en büyük engel. Bu yüzden saldırılar daha çok mescitlere, din görevlilerine yönelmiş.
CİDDİ BASKILAR YAŞIYORUZ
Ciddi baskılar yaşıyoruz. Din görevlilerine oturum vermemenin yanı sıra hutbelerin takip edilip, bazı cümlelerden zorlama yorumlar çıkartılıp oturumları iptal edilmeye çalışılıyor. Bizim bünyemizde değil ama bazı imamların hapis cezası aldığına şahit olduk. Bu son dönemde çok daha yoğunlaştı."
MÜSLÜMANLARLA YAŞAMI BENİMSEMİŞ DEĞİLLER
Zihniyetin Müslümanları köklerinden koparıp asimile etme üzerine kurulu olduğunu ancak bunda başarılı olamayınca entegrasyon adı altında bir yaklaşım var olduğunu belirten Yıldız, "Burada iyi niyetli değiller. Müslümanları sürekli baskı altına alarak bu sisteme entegre etmeye çalışıyorlar. Onlar, Müslümanlarla birlikte yaşama düşüncesini kabul etmiş, benimsemiş değiller" dedi.