Müslümanlara yakışan izzet-i şerefle var olabilmek için!

Salih Orhan, Allah Resulü'nün (sav) çizdiği sınırların yaşadığımız zorluklar karşısında bizim için ölçü olduğuna dikkat çekerken Gazze'deki direnişten hepimizin hesabına düşen hususları hatırlatıyor!

"Allah'ım! Acizlikten, tembellikten, korkaklıktan, ihtiyarlayıp ele avuca düşmekten ve cimrilikten sana sığınırım. Kabir azâbından sana sığınırım. Hayat ve ölüm fitnesinden sana sığınırım.” (Müslim, Zikir 50; bk. Ebu Davud, Vitir 32; Nesai, İstiaze 7)

Rasullulah’ın (sav) mübarek iki dudağı arasından çıkan dualardan birinin de bu olduğu rivayet ediliyor: "Allah’ım acizlikten, tembellikten, korkaklıktan… sana sığınırım."  Söz söylemenin hükmünü yitirdiği ama sadra şifa bir şekilde eyleme imkanın da çok olmadığı bir noktada acizlikten Allah’a sığınmanın anlamı kendini tam anlamıyla açıyor insana. Böyledir, en iyi kitaplardan, en sıkı metinlerden, en etkili konuşmalardan öğrenseniz bile tam olarak anlayamayacağınız bir hakikat hayatın akışı içinde bir “an”da kendini faş edebilir.

Acze düşmek, tembellik, korku… Bunların hepsi insan için… Normal bir zamanda da böyle bir hale düştüğünde Müslümanlar kendini toplamaya, birbirlerini toparlamaya çalışmalı. Ancak düşmanın bir fiilinin sonucu olarak bu hallerden birine kapılmak başka… Hayatı çok sevdiğimizden değil, tamamen kafirleri sevindirip rıza-ı ilahiden uzak düşme korkusuyla silkinip devam etmemiz gerekiyor!

YAZININ DEVAMI

Yorum Analiz Haberleri

Sosyal medyanın aptallaştırdığı insan modeli
Dünyevileşme ve yalnızlık
Cuma hutbelerindeki prangalar kırılsın
Batı destekli spor projeleri neye hizmet ediyor?
Kemalizm’e has bu Laiklik Fransa’da bile yok!