Fatih Demir – HAKSÖZ HABER
Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş Türkiye’de laik-seküler kesimin her zaman için ilgi odağı halinde. Her fırsatta Ali Erbaş ve önceki Diyanet İşleri başkanlarına iftira ile hakaretlerde bulunulmakta. Ülkemizin aydın ve ilerici kesimi ise hakaretler karşısında safını, iftira ve hakaretten yana olandan olacak şekilde belirlemekte. Sözde eleştirilere karşı herhangi bir söylemde bulunmadıkları gibi, desteklerini de gizleme gereksinimi duymuyorlar.
Ali Erbaş’ın Diyanet İşleri Başkanlığında Eğitim Hizmetleri Genel Başkanlığını yürütürken nerede olduğu belli olmayan bir programda kendisi henüz çocukken babasının anılarını aktarırken “Karadeniz’in dağ köylerinde bile dışarıda nöbetçi tutuyorlar, acaba bir jandarma gelir de bizim hocamızı alıp götürür mü, dışarıda birisi sırf bu korkudan bekliyor” diyen Ali Erbaş, babasının 1921 yılında doğduğunu konuşmasının başında belirtmekte.
Anadolu'da CHP’nin tek parti olduğu iktidarlık döneminde Camiler ahıra çevrilmiş, Kur’an kursları kapatılmış, ezan Türkçeleştirilerek Müslümanlığa ve Müslümanlara dair ne varsa bu coğrafyadan silinmeye çalışılmıştı. Ali Erbaş da babasının yaşadığı zorlukları dile getirerek dağ köylerinde yaşananları dile getirmekte. Camilerdeki imamların ve Kur’an-ı Kerim’lerin ne zorluklar altında ikame edilmeye çalışıldığını belirtmesi ve beraberinde küçük yaştaki çocukların dini eğitimlerini sıbyan mekteplerinde sürdürebilmeleri için destek verilmesini dile getirdiği konuşmasının hemen üstünde dizi halinde atılan tweette sözde Ali Erbaş: “Fakirler cennette, şehit mertebesine yakın yedi kat yüksekte olacaklar. Belki de biz onları kıskanacağız” yazılı alakasız bir yazı görselle sunularak gündem ediliyor. Laik ve sekülerliği ile bilinen birçok ünlü isim de binlerce retweet ve beğeni ile bu alakasız görsel ve sözde Erbaş’ın söylediği söz üzerinden dindarları ve Diyanet İşleri Başkanı'nı yargılamaya, ahkam kesmeye ve hakaretler etmeye başlıyor.
Asıl paylaşım ve konu tek partili dönemin dine olan düşmanlığı ve baskısı iken konu birden bire Ali Erbaş’ın söylediği iddia edilen sözüne evirtilerek yine linç kumpanyası başlatılıyor. Laik ve seküler kesimin hayatı da, söylemleri de oldukça tutarsız iken her fırsatta dindarlara sövüyor olması kendilerini masum mu çıkarıyor, bilemiyoruz.