HİLAL KAPLAN / YENİ ŞAFAK
Ateist Terörü?
“İnfaz tarzı, her kafaya bir kurşun” diyor, öldürülen Abu Salha kardeşlerin babası. İki kız kardeşten biri diş hekimliği, diğeri mimarlık okuyordu. Abla Yusor Muhammed daha yeni evlenmişti ve kızkardeşi Razan Muhammed de onların yanında kalıyordu.
Yine bir diş hekimliği öğrencisi olan Yusor’un eşi Deah Barakat ise oldukça merhametli bir aktivistti. Suriye asıllı Deah, yaşadığı ildeki evsizlere bedava ücretsiz diş hekimliği servisinde bulunmanın yanı sıra, bu yaz Türkiye’deki Suriyeli mültecilere de aynı hizmette bulunmayı planlıyordu. Ayrıca Suriyeli mülteciler için arkadaşlarıyla başlattığı yardım fonuna binlerce dolar bağış toplamayı da başarmıştı. O hayat dolu, güzel gençler acımasızca aramızdan alındı. İnşallah şehit oldular. (Yazar, burada radikal İslâmcılığını açığa vuruyor.)
Katil Craig Hicks’in cinayet motivasyonu hem Abu Salha kardeşlerin ailelerine anlattıklarından hem de Hicks’in sosyal medya adresinden rahatça anlaşılıyor. Müslüman karşıtı, ateist bir ideolojiye sahip Hicks, bu gençleri Müslüman oldukları için katletti. İşte katile ilham kaynağı olan isimler ve fikirlerinden birkaç örnek:
“İbrahimî dinlere olan saygım. 11 Eylül’ün dumanları ve boğucu tozu arasında kaybolup gitti. Bu tabu için artakalan son saygı zerrem de, Washington Katedrali’ndeki ‘Dua Günü’nde, farklı inançlardan insanların biraraya gelip sorunun kökeni olan dine saygı duruşunda bulunduklarında kayboldu. Akıl sahibi insanların, inanç sahibi insanlara karşı ayaklanıp, ‘Artık yeter!’ deme vakti geldi. Ölmüşlere hürmetimiz yeni bir çözüm kapısı açsın: Toplumsal grupların kolektif olarak inanmak için yetiştirildiklerinden çok, insanların birey olarak ne düşündüklerine saygı duyalım.”
Militan ateizmin militan savunucularından Richard Dawkins’in bu sözlerinin yanısıra, Yahudiliğe de İsrail’e de asla dil uzatmayıp, hedefine nadiren Hristiyanlığı ama daha çok İslam’ı koyan, “yobaz seküler” TV sunucusu Bill Maher’in şu ifadeleri de Hicks’in favorilerinden:
“Bana karşı yöneltilen şikâyetlerden birisi de “Ah Bill, çok kötüsün. Neden bu kadar dinin üzerine gitmek zorundasın ki? İnsanları teselli ediyor, kimseyi de incitmiyor.” Tamam, peki, birçok savaşın yanısıra, Haçlı Seferleri, Engizisyon, 11 Eylül, küçüklerle evlilik, kız okullarını havaya uçurmak, kadınların ve homoseksüellerin bastırılması, fetvalar, etnik temizlik, namus cinayetleri, cadıları yakmak, intihar bombacıları, köleliği olumlamak, çocukların sistematik şekilde tacize uğraması dışında sorun edindiğim birkaç şey var.” Bill Maher
Batı medyasının ezici çoğunluğu ilk başta bu katliamı görmedi. Twitter’da cinayet haberi dünya çapında etki yapıp trend olunca, CNN haberi zoraki gördü ama haberde katili “adam” kelimesiyle kimliksiz biçimde andı, ateist oluşuna hiçbir atıf yapmadı ve bunun bir nefret cinayeti olup olmadığını sorgulayan bir dil kullandı. Katil Müslüman, kurbanlar gayri Müslim olsaydı, katil şüphesiz Müslüman kimliğiyle ve terörist olarak anılacaktı.
Peki, Hicks’in yakından takip ettiği bu ideolojik perspektife dair neden hiçbir şey söylenmedi? Sorsanız Hicks’in idolleri bu katliamı hoş görmez, şiddetle kınar. Ancak hiçbirine bir niyet sorgulaması yapılmaz, yapılmayacak. “Kınarken samimi misin bakalım?” yollu tacizlere uğramayacaklar. “Gerçek ateizm bu değil” apolojistliğine mecbur bırakılmayacaklar. Ateist olan herkes bir şekilde bu cinayetle bağlantılı ilan edilmeyecek ve hatta özür dilemeleri beklenmeyecek.
Müslümanlar, dünya coğrafyasında bulundukları hemen her yerde iktidar ağlarının en zayıf halkasına tekabül ediyorlar. Mazlumlar ve madunlar. Dolayısıyla kurban olduklarında bile bir şekilde suçlu ilan edilebiliyorlar. Onları öldürenlerse ya deli ya “yalnız kurt” ya da özgürlük havarisi olarak takdim ediliyorlar. Hicks’in de İslam düşmanı yazarlardan etkilenmesinden çok ruh sağlığının merkeze oturtulması bunu gösteriyor.
Batı medeniyeti ölenin ve öldürenin kimliğine bakarak konumlanmaya devam ettiği müddetçe, ektiği öfke tohumlarını biçmeye mecbur.