Müslüman olmadan önce Som ismini kullanan, Müslüman olduktan sonra ise Bilal ismini alan Belçikalı gençle Batı Fleman bölgesindeki Kortrijk şehrinde bir araya geldik. Bizi saatlerce evinde ağırlayan Bilal’in İslam’a giriş hikâyesi de kendine sorduğu sorular ve tabiat üzerine yaptığı gözlemlerle başlamış. Daha sonra İslam üzerine yaptığı araştırmalar ve kimi zaman yürüyerek kimi zaman da otostop çekerek yaşadığı bir yol tecrübesi Bilal’in imanına vesile olmuş. Yaptığı yoğun okumalar nedeniyle ciddi bir entelektüel birikime de sahip olan Bilal; “Batı’da insanların hayatlarını rahatlatmak için teknolojik veya ekonomik olarak belki bir şeyler bulabilirsiniz ama insanın içini, ruhunu geliştirecek hiçbir şey bulamazsınız. Batı dışa, maddeye, teknolojiye o kadar yoğunlaştı ki insanı insan yapan, insanın hayatını anlamlandıran özden, manevi dünyadan tamamen uzaklaştı. Fakat İslam tüm insanlığa hem içini hem de dışını geliştirme noktasında rehberlik yapabilir.” diyor. Belçikalı Bilal’le gerçekleştirdiğim röportajı da tıpkı diğer mühtedi hikâyeleri gibi ilgiyle okuyacağınızı düşünüyorum.