Müslüman Kardeşler: Kuruluş ve örgütlenme

Murat Güzel, yeni çıkan kitapları tanıtıyor.

Murat Güzel / Açık Görüş

Kitaplık

Birinci Dünya Savaşı sonrasında 1928 tarihinde Mısır'ın Süveyş Kanalı Bölgesi şehirlerinden olan İsmailiyye'de çalışan işçiler arasındaki mütevazı kuruluşundan bu yana Müslüman Kardeşler hareketinin gerek Mısır'da gerek Arap dünyasında gerekse diğer Müslüman coğrafyalarda son derece kalıcı siyasi ve fikri etkileri olmuştur. Kral Faruk, Cemal Abdunnasır, Enver Sedat, Hüsnü Mübarek, Sisi vb. yöneticilerin ağır baskılarına direnen, zaman zaman bu baskılara göğüs germekle kalmayıp karşılık da üretebilmiş sivil bir inisiyatif olarak hareketin birçok çağdaş Müslüman düşünürü de yetiştirdiğini vurgulamak gerekir. Hasan el-Benna, Abdülkadir Udeh, Seyyid Kutup hareketin belki en çok tanınan aydın ve fikir adamı olmakla kalmayıp şehitleri arasındadır da. Bunların yanısıra Muhammed Kutup, Mustafa es-Sıbai, Seyyid Sabık, Zeynep Gazali, Yusuf el-Karadavi gibi birçok alim ve düşünürün de kardeşler arasında yer aldığını belirtmek gerekir. Filistin'de Hamas'ın kurulması kadar Suriye'de yaşanan gelişmelerde de bunu görmek mümkündür. Türkçeye Müslüman Kardeşler olarak çevrilen kitabında teşkilatın 1928'deki kuruluşundan başlayıp 1948 ve 1954'te yaşadığı iki büyük krize kadar olan süreci işleyen Richard Mitchell, Hasan el-Benna'nın özgeçmişine de yer veriyor.

İdealler ve planlar

Kitabın ilk bölümü teşkilatın kuruluşundan 1954'ün sonuna dek teşkilat içinde ve dışında gelişen olayları irdeleyerek teşkilatın ilk dönem tarihçesini gözler önüne sererken ikinci ve üçüncü bölümlerde de Mitchell, Teşkilat'ın örgütlenme yapısıyla ve hakiki bir İslami düzen getirmeye dönük ideal ve planlarıyla ilgileniyor. Kitabının sonuç bölümünde ise Mitchell teşkilatı Mısır'ın yakın tarihi ve İslami modernizm bakımından değerlendirmeye çalışıyor. 1960'ta Princeton Üniversitesi'nde kabul edilen doktora tezine dayanarak hazırladığı kitabını 1965-1966'da Mısır'da yaşanan olaylar ışığında güncellemediğini ifade eden Mitchell, amacının modern Mısır tarihinin küçük bir kesitini sunmaktan öteye gitmek olmadığını da belirtiyor. Batılı bir araştırmacı olarak Mitchell, Mısır'da Cemal Abdunnasır'a suikast girişimi iddiasıyla 1965 yazından başlayıp 1966 yılının ilk yarısı boyunca devam eden tutuklamalar, yargılamaların 21 Ağustos 1966'da Devlet Yüksek Güvenlik Mahkemesi'nin yedi kardeşin idamına yönelik verdiği kararla sonuçlanması ve bu karar neticesinde aralarında ünlü mütefekkir Seyyid Kutup'un da olduğu üç kardeşin asılarak idam edilmesi ile sonuçlanan olaylar dizisinin Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın yeniden canlanmasına bir işaret olmadığını düşünüyor ve "Bu, daha ziyade, toplum hakkında gittikçe daha olumsuz bir Müslümanca 'tavra' yönelen ve sayıları günden güne azalan bir avuç aktivistin yol açtığı bitmek bilmez bir gerginliğin ve ayrıca mesleki memnuniyetsizliğin bir patlamasıydı... şu sıralarda Arap aleminde revaçta olan esasen seküler reform milliyetçiliğinin bu teşkilatın ilk cazibesini sona erdirecek şekilde işlemeye devam edeceğidir" satırlarına kitaba yazdığı önsözde yer veriyor. 1970'lerden bu yana Müslüman Kardeşler Teşkilatı'nın gerek Mısır ve gerekse Arap dünyasında vuku bulan etkisi ise bu tür sözümona analizlerin yersizliğini gösteriyor.

Müslüman Kardeşler Richard Mitchell çev. Hasan Aktaş, Ekin, 2022

Nedir şu felsefe dediğimiz?

Sık sık sorulması kadar her soranın kendisine göre bir cevap ürettiği sorulardan biri de "Felsefe nedir"dir. Felsefenin başlangıcında yer alan ustalardan olan Platon ölmeyi öğrenmek olarak cevaplar bu soruyu, yirminci yüzyılda gelişen varoluşçu filozoflardan biri olan Karl Jaspers ise felsefeyi 'yolda olmak'la eşitler. Çağdaş Fransız düşünürlerden biri olan André Comte-Sponville, kitabında varlık, insan, Tanrı, bilgelik, erdem, güzellik, siyaset, sanat gibi felsefi düşüncenin ana tartışma konularını sunarak bilimden ziyade bilgelik olduğunu söylediği felsefeyi felsefe yapan şeyin de "bilmekten ziyade düşünmek, açıklamaktan ziyade sorgulamak" olduğunu vurgular.

Felsefe Nedir, André Comte-Sponville, çev. İsmet Birkan, İletişim, 2022

Batılılaşmamızın askerî yönü

Amerikan, İngiliz, Alman, NATO ve Türk arşiv belgelerinden yararlanarak kaleme aldığı kitabında askerî tarihçi Dr. Erhan Çifci 1880'den 1960'a Osmanlı/Türk askerî sistemindeki Batı etkisini kara kuvvetleri özelinde ve dış kaynaklı yeniden yapılandırma faaliyetleri temelinde ortaya çıkarmaya çalışıyor. Prusya askerî sisteminin Türk ordusuna yerleşmesinin sebeplerinden İngiltere ile kurulan askerî ittifakın etkilerine, Türkiye'nin 1952'de kabul edilen NATO üyeliğinin Türk ordusu açısından doğurduğu sonuçlara kadar birçok ilginç ve güncel meseleye değinen Çifci'nin çalışması Türk modernleşmesinin gözden kaçmış askeri boyutlarını da tekrar tartışmamızı gerektiriyor.

Türk Ordusunda Batı Etkisi, Erhan Çifci, Kronik, 2022

Kitap Haberleri

Norman Finkelstein’ın kaleminden Gazze direnişi
Ellinci yılında Filistin Şiiri antolojisi
Ümmetin gündemine katkı: Zeydîlikten Husîliğe Yemen
Filistin için kelimelerden bir anıt: Diken ve Karanfil
Orhan Alimoğlu’nun Gazze anıları