Derginin Sunuş Yazısı:
Müslüman Genç Davetçi Dergisi’nin Yeni Sayısı Çıktı
Selamların En Güzeliyle,
Gerek ülke gerekse dünya gündemi çok yoğun. her an yeni krizlere yol açacak hamlelere şahitlik ediyoruz.
AK Parti-Gülen Grubu çatışmasının gölgesinde bir seçim sürecini geçirdik. Galipleri az, mağlupları çok olan bu seçimde gerek ana vuruşanların gerekse saf tutanların ahlaki bir ölçü tutturamadıklarına şahit olduk. Zaman zaman bel altına kadar vardırılan bu saldırıların ana vuruşanlarının dindar çevreler olduğundan ‘Ahlak Dindarların Neyi Olur?’ diye sorma gereği duyduk.
Ukrayna-Rusya Krizi, Kırım’ın bağımsızlık ilanı ve Kırım’ın Rusya Federasyonu’na katılmasıyla daha büyük kırılmaya neden oldu ve Ukrayna’nın toprak bütünlüğünü tehdit etmeye başladı. Ukrayna’nın doğusunda artık Rus tankları dolaşıyor. Ukrayna bölgeye müdahale ediyor ve ölüm haberleri artıyor.ABD-AB bloğu, Ukrayna’nın seçilmiş başkanına paramiliter sokak darbesi yaptığında Rusya’nın Ukrayna üzerindeki nüfuzunun demografik köklerini hesaba kattı mı bilinmez ancak Batı bloğunun çevre ülkeleri de etkisi altına alacak şekilde bir ülkenin sonunu hazırladığı muhakkak.
Orta Afrika’da, Myanmar’da, Patani’de insanlık son demlerini bile tüketti. Mazlum halklar adeta ümmetin suskunluğunu Allaha’ şikâyet ediyor. Ümmet, kardeşlerini zalimlerin katı kalplerine terk etti. Dünya İstikbarının tabela örgütü BM’nin insafı, mazlumların tek seçeneği(?) gibi duruyor.
Mısır’da 529+683 kardeşimiz, Hasan El Bennaların, Seyyid Kutupların, Abdulkadir Udehlerin yolunu sürdürmenin şahitliğini ABD’ci cuntanın verdiği idam kararlarına karşı vakarlı duruşlarıyla göstermektedirler. Bu vakarlı duruş, tevhidi tebessüme dönüşüyor her bir yiğidin cehresinde.
Mısır sokakları, hala İhvan, hala dipdiri, hala devrim kokuyor.
Suriye direnişi, 4.yılında artık Esed’in sahillerine kadar ulaştı. Esed her ne kadar zafer ilanının yakın olduğunu iddia etse de sona epey yaklaşmış görünüyor. Ancak Arka taraftan; IŞİD’in kapkara, tekfirci yüzü, Suriye’nin fethedilmiş tüm noktalarında en çirkin ve hain haliyle mücahidlere kendini gösteriyor. Karşı taraftan; Lübnan Hizbullah’ı mezhepçi, hizipçi yüzünü direniş hattı dogmasıyla, anti-emperyalist yalan perdesiyle örtmeye devam ediyor. Her türlü yalan ve iftiralar arasında Mücahidler kalplerini açıyor, duanın ve birbirlerinin sıcaklıklarına sığınıyorlar ve Şam’a yürürken aslında İlah-i Rızaya doğru yol alıyorlar.
Moro direnişinin Filipinler hükümetine karşı kazanmış olduğu mevzi zafer, İslami Hareketler için, ümmet için mutluluk ve hamd vesilesi olarak karşımızda durmaktadır.
Rabbimiz; senin bıraktığın elleri şeytan ve dostları tutar, ellerimizi bırakma,
Rabbimiz, ayaklarımızı istikamet üzere sabit kıl,
Rabbimiz, ayrılıktan, nifaktan, kalplerimizin katılaşmasından Sana sığınırız (Amin)
Selam ve dua ile!
Müslüman Genç Davetçi
‘Hep birlikte Allah’ın ipine sarılın ve AYRILIĞA DÜŞMEYİN’ çağrısını kapağa çıkardığımız bu sayımızda Tekfircilik meselesini ele aldığı soruşturmanın ilk bölümünü sayfalarımıza taşıdık. Seçim ekseninde yapılan tartışmalar, Hz. Peygamberin görülme meselesi ve ilgiyle okuyacağınız diğer yazılarımızı sizlerin takdirine sunuyoruz:
İletişim tel: 0530 300 72 13 (Muharrem Altay)