Muşlu Müslümanlardan Cahit Karaalp'a Destek

Muş'ta biraraya gelen müslümanlar Adnan Oktar tarafından açılan davada mahkemenin ceza verdiği Alparslan Üniversitesi Öğretim Görevlisi Cahit Karaalp'a destek verdi.

HAKSÖZ HABER

Muş'ta teravih namazı sonrası bir araya gelen İslami kuruluşların üye ve yöneticileri yazdığı "Adnan Oktar kim?" köşe yazısından dolayı tazminat ve hapis cezası verilen Muş Alparslan Üniversitesi İslami İlimler Fakültesi Tefsir Araştırma Görevlisi Cahit Karaalp'a destek verdi.

Ortak basın açıklamasını kuruluşlar adına Cahit Karaalp okudu.

Basın Açıklamasının Tam Metni:

Bugün burada birkaç ay önce yazmış olduğum “Adnan Oktar Kim?” başlıklı köşe yazımdan dolayı Adnan Oktar'ın aleyhimize açtığı davada Mahkeme tarafından haklı görülmesi ve tarafımıza ceza verilmesi üzerine hem mahkeme kararına,  hem de dinî değerlerle alay eden Adnan Oktar'a tepkimizi dile getirmek için burada toplanmış bulunmaktayız.

İstanbul Anadolu 44. Asliye Ceza Mahkemesinde Adnan Oktar lehine sonuçlanan davada; birkaç yıl önce verdiğim 28 Şubat konulu hutbemden dolayı aldığım ve beş yıl süreyle suç işlememe şartına bağlanan mahkeme masrafları dâhil 200 tl para ve 1 ay hapis cezasının işleme sokulmasına, Adnan Oktar’ın Avukatına 1500 tl ödemede bulunmama, Ayrıca 1740 tl adli para cezasını 5 taksitte ödememe ve mahkeme masraflarının tarafımca karşılanmasına kararları verildi.

Ben ilahiyat alanında bir akademisyen, birtakım yerel gazete ve internet sitelerinde bir yazar olarak, ceza konusu yazım başta olmak üzere birçok yazımda halkımı dinî değerleri kişisel çıkarlarına ve arzularına hizmet ettirmeye çalışanlara karşı uyarmaya çalıştım ve çalışmaya da devam edeceğim. Bu, benim bu alanın uzmanı olarak İslamî ve ayrıca insanî sorumluluğumdur. Bu sorumluluğumdan asla vazgeçecek de değilim. Ceza aldığım söz konusu yazımda Adnan Oktar programlarının halkta nasıl bir yankı uyandırdığını göstermek için gençler arasında dile getirilen ifadeleri sansürsüz bir şekilde aktarmaya ve Adnan Oktar hakkındaki bilgilerimi hakaret ifadeleri kullanmadan dile getirmeye çalıştım.

Mahkeme;

Ekranlar önünde fiili olarak dinime hakaret eden, İslami değerleri yok sayan programlar düzenleyen, peygamberime cinsellik düşkünü nitelemesinde bulunan ve peygamberler konusunda asılsız ve hadsiz sözler sarf eden, peygamberleri küçük düşürecek ifadeleri kullanan,

Her fırsatta kendisinin mehdi olduğunu ima edip halkın inancını istismar eden, bir ayet okumayı bilmediği, dini tahsil görmediği halde 300 eser neşreden, Filistini açık hava hapishanesine çeviren terör devleti Siyonist İsrail’i savunan ve İsrail’e bir saldırı olması halinde gökkubbeyi saldıranların başına yıkacaklarını ifade ederek tek başına olmadığını ima edip gözdağı veren, ekranlar önünde mason belgesi alan,  

Kızları dekolte giydirerek dans ettirip ardından da aynı ortamda güya din sohbeti yapan, hiçbir din eğitimi almamış olmasına rağmen hoca lakabı ile anılan, bilmediği din hakkında yalan yanlış konuşan, kendisini eleştirenleri yobazlar diye aşağılayan, yıllarca şizofrenik hasta tanılı raporlarla gezen, son zamanlarda 3 farklı yerden akıllı raporu alan Adnan Oktar’ı değil de beni suçlu görmüştür.

Adnan Oktar’ın A9 Televizyonunda din hakkında yaptığı yanlış yorumlar ve dini istihzaya alan fiillerle halkı tahrik etmekte olduğunu mahkemeye sunduğum delillere rağmen göz önünde bulundurulmadığı için Mahkeme kararının, eksik bir değerlendirmeden kaynaklandığını yanlı ve yanlış bir karar olduğunu ifade etmek istiyorum.

Adnan Oktar bugüne kadar kendisi hakkında yazılmış tüm eleştirel yazılar hakkında dava açmış ve her defasında bu davaları kazanmıştır. Birçok kişi bu davalardan dolayı hapis ve para cezası almışlardır. Onun aleyhinde açılan davalar ise kazanılamamıştır. Bugün yüzlerce insan Adnan Oktar’ın açtığı davaların mağdurudur. En son yazar Emine Şenlikoğlu’nun yurt dışına çıkmak üzere iken havaalanında gözaltına alınmış olması durumun vahametini gözler önüne sermiştir.

Adnan Oktar’ın kazandığı davalar Müslüman halkı tedirgin etmekte, dinle alay edenlerin değil de dini savunanların ceza alması halk tarafından garipsenmektedir. Bugün burada bana verilen cezanın haksız bulunduğunu düşünüp destek verenler de bunun kanıtıdır.

Aleyhimizde verilmiş bu ve benzeri kararlar din ile istihza edenleri cesaretlendirmektedir. Ülkemizdeki yasal ve hukuki boşluklardan yararlanan din düşmanları ülkemizde din görünümü altında din aleyhindeki çalışmalarını gittikçe artırmaktadırlar. Eğer yetkililer bu yasal ve hukuki boşlukları doldurmazlarsa Türkiye din bozguncularının cirit attığı bir yer haline gelecektir.

Yetkililer bu konuya el atmazlarsa birçok mağduriyet yaşanacak ve halkın tepkisi, öfkesi gittikçe artacak ve önü alınmaz bir hal alacaktır. Adnan Oktar’ın programları defalarca RTÜK’e şikâyet edilmiş ve RTÜK tarafından A9 televizyonuna bazı cezalar kesilmiştir. Bu şikâyet ve cezalar halkın tepkisini ortaya koymaktadır.

Adnan Oktar Batı tarafından uygulamaya konan dini ve dindarları ifsad projelerinden sadece bir tanesidir. Bugün Belçika’da Kliseler tarafından islam dini ile ilgili hazırlanan Din Kültürü Kitaplarında Adnan Oktar üzerinden din anlatılması bunun kanıtlarından sadece bir tanesidir… Oktar’ın arkasında duran güçlerin Rabbimizin gücü karşısında eriyip gideceğini bilen bizler bugün burada hak için şahitliğimizi yerine getirmek için buradayız. 

Adnan Oktar ve aveneleri bilsinler ki bu ülke Müslüman bir ülkedir. Bizler bu ülkede yaşadığımız sürece din bozguncularına meydanı boş bırakmayacağız. Bize cezalar yağsa da biz bu müfsitlerle mücadeleye devam edeceğiz.

Farklı il ve ilçelerden gelen isimleri aşağıda yazılı bulunan Tüm Sivil Toplum Kuruluşları bugün burada halkımızın tepkisini ortaya koymak ve yetkilileri uyarmak için toplanmış bulunmaktalar.

Basın açıklaması ile dile getirdiğimiz tepkimizin yetkililerce dikkate alınmasını ve ifsad programları düzenleyen Adnan Oktar hakkında gerekli işlemlerin yapılmasını temenni ediyoruz. Bu yasal tepkimizin ülkemizin tüm şehirlerine yayılmasını ve bu mübarek Ramazan ayında yasal tepkilerin çoğalarak sesimizin yükselmesini diliyorum.

Bilinmelidir ki Adnan Oktar’ı İslami ilimlere vakıf bir akademisyen ve bir yazar olarak eleştirdim. Benim hapis ve para cezalarıyla susturulmam, Türkiye’de özgür bilim ve basına da vurulmuş bir darbedir.

Hak için toplanan, haksızlığa karşı durmak ve islam dini ile istihza edenlere dur demek için bu meydanı dolduran siz tüm kardeşlerime, tüm Sivil Toplum Kuruluşlarımıza teşekkür ederek basın açıklamamızı bitiriyorum.

Muş Alparslan Üniversitesi

İslami İlimler Fakültesi

Tefsir Araştırma Görevlisi

Cahit KARAALP

MİAD PLATFORMU

Muş İHH

Özgür-Der Muş Temsilciliği

AGD Muş Şubesi

Selam Der

Has-Der

Lale Der

Eğitim İlke-Sen Muş İl Temsilciliği

Memur-Sen Muş Şubesi

Bilge Der

Öğ-Der

Rahmet Der

Muş Öze Dönüş Der

Zehra-Der Muş Temsilciliği

Solhan İHH

Solhan Eğitim Bir-Sen

Solhan Genç Memur-Sen 

Solhan Çağrı Der

Akıncılar Derneği Muş Şubesi

Tügva Muş Temsilciliği

Bayındır Memur Sen

Muş Eğitim Bir-Sen

Basın Açıklaması Haberleri

Devrik Esed yönetimi hakkında İstanbul'da suç duyurusunda bulunuldu
İmam Buhari Vakfı: Halep'in fethi mübarek olsun!
53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
"İşgalci İsrail’in spor takımları turnuvalardan men edilsin!"
Türkiye’nin göç raporu yayınlandı