Muş İlci İnşaat Kız Anadolu İHL’de “28 Şubat” Konferansı

Muş İlci İnşaat Kız Anadolu İHL’nin konferanslar dizisinin bu haftaki konuğu (28 Şubat 2017), Muş Özgür-Der temsilcisi Erdal Eker idi.

Programda Eker, 28 Şubat’ın Türkiye’de 10 yılda bir gerçekleşen darbe geleneğinin bir halkası olduğunu ve darbelerin Türkiye’de rutin bir hal aldığını belirtti ve sözlerini şöyle sürdürdü:

“Niçin darbe geleneği? Ümmetten bir ulus yaratma düşüncesiyle beraber homojen bir ulus ve vatandaş (birey) tanımı yapıldı. Bu tanımın kaynağı Batı ve uygulayıcıları da Batıcı kadrolar olunca halkı Müslüman olan ülkemizde sürekli bir gerilim hattı oluştu. Bu tanım aynı zamanda kamusal alan gibi hayatı parçalayan bir tanımı da beraberinde getirdi. Kamusal alan dinden soyutlanmış laik ve Kemailst ideolojinin belirlediği normlarda bir yaşam tarzını dayatıyor. 28 Şubat komutanlarından Çevik Bir’in dediği gibi bu, “demokrasiye balans ayarı vermeyi’’ de gerektiriyor! Bu  ideolojik tutum sürekli orduyu sivillere karşı teyakkuzda tutarak halkı hizaya sokmaya çalışmaktadır. Dindar bayanların toplumsal görünümleri de tesettür ile olunca ve örtülü hanımlar da siyasi alanda ve toplumun orta sınıfında yer işgale etmeye başlayınca irtica tehdidi gündeme getirilerek darbe çarkları işletilmeye başlanıyor.”

Darbe sürecinde Refah Partisinden İsmailağa camiasına, İslami yelpazenin tüm unsurlarına dönük zulümler işletildiğini söyleyen Eker, şöyle dedi:

“O dönemde aktan adam toplmaktan tutunda üniversite son sınıfa gelmiş öğrencilerin polis zoruyla okullarından uzaklaştırılmalarına kadar bir dizi terör uygulandı. 16-17 yaşındaki kızlar aile, gelecek ve inanç arasında tercih yapmaya zorlandı. Peki buna karşın Müslümanlar mağduriyet edebiyatı yapıp yerlerinde mi oturuyordu? Tabi ki hayır! Başörtüsü eylemleri kesintisiz devam etti. Namazından ve yaşam tarzından vazgeçmeyen askerler ordudan atıldı. Ama dirençlerinden taviz vermediler. Elele eylemiyle tarihin gördüğü en sivil ve en kalabalık eylemlerden biri yapılarak Türkiyede insan zincirleri oluşturuldu. İmam Hatip liselerinin orta kısımları kapatılmış lise kısmı da “sözel” kabul edilmiş ve alan dışı tercihlerde katsayı zulmü uygulanarak üniversiteye girmeleri engellenmişti. Batı Çalışma Grubu adıyla kamu ve özel sektörde sürekli denetim ve istihbarat ağları oluşturulmuş ve dindar kesimin korku ve paranoya içerisinde yaşaması sağlanmıştı. Ama sonuç ne oldu? Muhtar bile olamaz dedikleri Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanı oldu.”

28 Şubat döneminde işkence gören ve hapse atılan Müslümanların hala cezaevlerinde olduğuna dikkat çeken Eker, bu üzücü sorunun halledilmesi gerektiğini söyledi.

Eker, günümüze gelindiğinde insan hakları konusunda epeyce mesafe alındığını 28 Şubat sürecinin atlatıldığını artık rektörlerin dün kovulan ve zülme maruz kalan kardeşlerimizi kapıda çiçekle karşıladığını belirtti ve sözlerini şöyle bitirdi: “Buradan çıkarmamız gereken birkaç ders var. Birincisi Allah günleri insanlar arasında çevirmektedir. Biz dinimize, onurumuza sahip çıkarsak izzeti başımızın tacı yaparsak Allah bizim izzetimizi yüceltecektir. Sevgili gençler bugün  bu konuyu burada konuşuyorsak bu Allah’ın bir lütfudur. O halde sizlerin  rol modelleri 28 Şubatlara direnen  ablalarınız olmalıdır. Başınıza taktığınız örtüler bir yaşam tarzının sembolüdür. Onu başörtüsüne indirgememeli tessettür emrine uygun hareket etmelisiniz. İkincisi Fetö darbesinde görüldüğü gibi sürekli taviz vererek Batıcı yaşam tarzını benimsediğini gösteren takkiyeci anlayış bir gün egemenlerden öğrendiği ihtilal geleneği ile “yurtta sulh cihanda sulh” gibi eski darbeleri anımsatan bir jargonla darbe yapabilir. Devltein, sivil şeffaf ve inanç ve ifade özgürlüğüne açık olması gerekir. İmam Hatipli kardeşlerim! Başörtünüz ve okulunuz konusunda bir ibadet bilinciyle hareket edin ve ümmetin geleceği konusunda ciddi olun.”

Sorular bölümünün ardından program sona erdi.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi
Fetih Vakfından Suriyeli çocuklara kışlık mont yardımı
Özgür-Der’in Suriye halkına yönelik un yardımları sürüyor