Muş Hasder Sohbetlerine "Günah" Kavramıyla Devam Edildi

Hasder'in geleneksel Cumartesi sohbetlerinde bu hafta Tatvan Özgür-Der'den İbrahim Aykan tarafından "Kur'an'da günah" kavramı işlendi.

İbrahim Aykan sohbetinde "Selam aleykum kardeşler. Kardeşler diyorum çünkü İslami bir yakınlık barındırır. Günah meselesi kadim bir meseledir. Bu konuyu etraflıca anlamaya çalışacağız inşallah. Rabbimiz günahı ikiye ayırır. 1.si büyük günah 2.si de ayak sürçmesi olarak görüyoruz. Mezhep alimlerimizin birçok faklı iman amel günah tanımları vardır.  Günah, Müslümanın özelliği olamaz. Müminin günahkar olması mümkin değildir. İlk günah bilinenin aksine Adem(as)'e değil şeytana aittir Kur’an’a göre. İlk ırkçılığı yaparak günahın başı oluyor şeytan.  Şeytan ilk günahın Adem ise ilk tevbenin sahibidir. Adem’i adem yapan tevbesidir, şeytanı şeytan yapan da günahından vazgeçmemesi ve Allah’a suçu atmasıdır. Kur’ani kavramlaştırmaya baktığımızda cinni ve insi şeytanlar vardır. İslami çalışmalara engel olan veya Resulullah dönemindeki müşrik ve münafıklar da insi şeytanlardır. Biz her gün namazda bizi dosdoğru yola ilet diyoruz. Buna karşın Allah  Kur'an'da insanoğlu hem iyiye hem de fucura meyledecek şekilde yaratmıştır ve dosdoğru yolu Kur’an olarak gösterir.  Bu meyil artık insanın kendi iradesine kalmıştır. Hüsran da kurtuluş da insana bırakılmıştır. Bizler her işimizde Allah’ın rahmetini göze alırız. Ve besmele bunun dile yansımadır. Allah’ın ğadap diye bir ismi yoktur. Her ne kadar 100.ismi budur diyenler olsa da Allah’a böyle bir şey yakıştırılamaz. Allah birçok ayetinde günah işlemenin yanlışlığını ve sonunun ne kadar kötü bir son olduğunu yani ebedi cehennem olduğunu söyler. Bizler Peygamber(as) hayatına baktığımızda günah boyutunun sadece şirkten ibaret olmadığını ve namaz kılmamanın da büyük günahlardan olduğunu ve namaz kılmayanın ne tür durumlarda olduğunu görüyoruz. Allah teala kitabında ebedi cehenneme düçar olmuş olanların günahı yapıp tevbe edenlerden öte günahtan zevk alan ve günahı fıtrat haline getirenler olduğunu ifade eder. Özellikle günahkar zalimin hesap günü her şeyin yazıldığını göreceğini ve şaşkınlığı içinde olacağını bizler kitapta okuyor ve görüyoruz. İman Allah’a teslim olmaktır ve bizler imanımızın sonucu amellerimiz vardır. İman etmeyen için böyle bir şey yoktur. Allah ayeti kerimede Yahudilerden iman ettik diyenlere sizin imanınız size ne kötü şey  emrediyor…. Hayır siz iman etmemişsiniz diyor. Allah resulü kendi döneminde cihada gelmeyenlere siz imandan çok küfre yakınsınız diyor. O iman edenler en muhtaç olduğu dönemde de infak eder; bu iman etmenin bir gereğidir. Bir de ülkemize gelen Suriyelilere yüzde üçyüz kira arttıran iman edenlerimiz var. Subhanallah … bizler her kimseyi veli edinmişsek o bizim hayat merkezimizde olurlar ve yaptıkları her şey bizim adımıza olur. Bu yüzden müminin velisi yine mümindir . her kim mümini bırakıp kafiri dost edinmişse imanını sorgulasın.   Allah biz Müminleri hak davada günahtan sakınan sirat-ı müstakimin bu hayatta olduğunu unutturmamalıdır. Takva sahibi günahkar olamaz olmamalı, infağı adet edinmeli, münafıklık alametinden kaçınmalı ve bu şekilde bir hayat sürmelidir." dedi.

Program soru-cevap ile sonlandırıldı.

Etkinlik-Eylem Haberleri

Bursa’da Suriye devrimi ve Gazze konuşuldu
"Sürünün İçinde Dijital Dünyaya Bakışlar"
Başakşehir’den Gazze direnişine bin selam!
Adana Özgür-Der’de “Emperyalizm ve Siyonizm İlişkisi” konferansı düzenlendi
Özgür-Der Gençliği “İslami Perspektiften Psikoloji” kitabını değerlendirdi