Mısır’da Mursi yönetimine ve Müslümanlara karşı yapılan darbeyi lanetlemek ve Mısır İntifadasının direnen yüzü olan Müslümanlara destek vermek için Ankara'da Mısır Halkıyla Dayanışma Platformunun çağrısıyla bir basın açıklaması yapıldı.
Kocatepe Camiinde kılınan Cuma namazından sonra Mısır'da ve Doğu Türkistan'da zalim Çin yönetimi tarafından katledilen kardeşlerimiz için kılınan gıyabi cenaze namazının ardından yaklaşık 3 bin kişilik topluluk uzun bir kortej oluşturarak Mısır Büyükelçiliğine doğru yürüyüşe geçti.
Aralarında İHH, Özgür-Der Ankara Şubesi, Vahdet Vakfı, İnsan-Der, Mazlum-Der, Genç Birikim Dergisi gibi İslami kuruluşların bulunduğu platform üyeleri yürüyüş esnasında diktatörler, darbeciler ve emperyalistler aleyhine sloganlar attılar. Kortejin yürüyüşü esnasında vatandaşlar evlerinden ve iş yerlerinden Mursi ve İhvan lehinde tezahüratlarda bulundular.
Dik Dur Eğilme Müslümanlar Seninle
Eylemin takdimini ve yürüyüş esnasında organizasyonunu yapan Adem Özköse Kocatepe Camiinde yaptığı açılış konuşmasında; Tunus'ta başlayıp Suriye'de devam eden Ortadoğu İntifadalarının merkezinde bulunan Müslümanlara karşı bir tasfiye operasyonu başlatıldığını, diktatör eski rejim yandaşları ile emperyalist devletlerin mazlum halkların sırtına basarak elde ettikleri ekonomik ve siyasi rantlarını geri kazanmak için insanlık dışı her türlü uygulamaya başvurduklarını bunun en son örneğinin de Mısır'da halkın yüzde 52'sinin oyuyla iktidara gelen Mursi ve Müslüman Kardeşler hareketine karşı yapılan askeri darbe olduğunu söyledi. Konuşması sık sık sloganlarla kesilen Özköse son olarak; "Mısır'da bugün kardeşlerimiz ellerinde kefenleriyle meydanlardalar. Müslümanlar olarak bizlerde kardeşlerimizin yanında içteki ve dıştaki darbecilere karşı meydanların gerçek sahipleri olarak sesimizi yükseltiyoruz. Bugün, Ortadoğu'da yakılan İntifada ateşini tutuşturmak için Türkiye'nin 30 ilinde eş zamanlı olarak eylemler yapılıyor. Şimdi sesimizi daha bir gürleştirerek darbecilere ve darbe severlerin yüzlerine bir kez daha haykıralım; "Dik Dur Eğilme Müslümanlar Seninle" ifadeleriyle konuşmasını tamamladı.
ABD Elçiliği; Darbeciler Yuvası
Muhittin ÖZDEMİR Hocamızın kıldırdığı gıyabi namazından sonra elçilik önüne kadar yapılan uzun yürüyüş esnasında; "Paşaların Tankı Yıldıramaz Halkı", "Yaşasın Küresel İntifada", "İslami Hareket Engellenemez", Kutup, El-Benna Selam Olsun İhvan'a", "Kahrolsun Darbe Yalakaları", "Tekbir" ve "Tevhid" sloganları atıldı. Topluluğun ellerinde taşıdıkları bazı dövizler basın mensuplarının ilgi odağı olurken bazı vatandaşlar tarafından alkışlandı.
Topluluk ABD Elçiliği önünden geçerken; "İşte Burası Katillerin Yuvası", "İşte Burası Darbeciler Yuvası", "Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi" sloganları atıldı.
Mısır Elçiliği önündeki basın açıklamasını Platform adına Ankara Özgür-Der Başkanı Abdurrahman Çeliker okudu.
Mısır'daki Darbe Suriye Direnişine de Yapılmıştır
"İslami hareket Âdem ile başlamış ve kıyamete kadar zalimlerle mücadele edecek olan köklü bir harekettir. Gerek Mısır'da, gerek ülkemizde ve dünyanın diğer bölgelerindeki darbeciler ve onların destekçileri yakında nasıl bir inkılâpla devrileceklerini bileceklerdir. " sözleriyle başladığı basın açıklamasında; "İki yıldan bu yana Ortadoğu’da yaşanan ayaklanmaların gittikçe İslamileşmesi ve özgür bir ortamda yapılan seçimlerde İslamcı partilerin itibar kazanması Emperyalist güçlerin rahatsızlığını gittikçe artırmaya başladı. Suriyeli kardeşlerimizin şanlı direnişi sonucu elde edilecek zafer sonrası ortaya çıkacak olan iktidar yapısının da Mısır’dan farksız olmayacağı endişesiyle tezgâhlanan bu darbe sadece Mursi’ye ve Müslüman Kardeşlere karşı değil aynı zamanda Suriye direnişine karşı yapılmıştır." ifadelerine yer verdi.
Biz Taltifi Rabbimiz Olan ALLAH'tan Bekleriz
Çeliker, sık sık sloganlarla kesilen konuşmasını; "Bu günü “Red Cuması” ilan eden Müslüman Kardeşler Teşkilatı tüm halkı meydanlara çağırdı. Ellerinde kefenleri ve “Bu yolda ölürüz ancak evlerimize geri dönmeyiz” sloganıyla meydanları dolduran Mısır’ın onurlu Müslümanlarının yaktığı İntifada ateşi, darbeyi ve darbecileri yakında kuşatacaktır. Bizler Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu olarak yapılan darbeyi ve darbecileri şiddetle kınıyoruz ve sonuna kadar Muhammed Mursi’nin yanında ve darbecilerin karşısında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah’tan bekleyen Müslümanlarız." diyerek sona erdirdi.
Basın açıklaması, Vahdet Vakfı Başkanı Muhittin Özdemir'in yaptığı dua ile sona erdi.
Haber: Yusuf Dursun
Fotoğrafflar: Musab Akdeniz
İNTİFADA MEŞALESİ MISIR'DA YÜKSELİYOR
Yapılan ilk özgür seçimlerde halkın iradesiyle seçilen Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi Mısır ordusunun yaptığı darbeyle devrildi. Cumhurbaşkanı olarak seçilmesinin üzerinden henüz bir yıl geçmiş olmasına rağmen kendisinden imkânsızı başarması istenen ve ülke içerisinden ve dışından her yönüyle baskı altında tutulan Mursi’ye karşı başlatılan “temerrüt” kampanyası iki günün sonunda ordunun yönetime el koyması ile sonuçlandı. Sosyal siyasal ve ekonomik şartlar bakımından kıskaca alınan Muhammed Mursi ulusal ve uluslararası iktidar odaklarının işbirliği ile cumhurbaşkanlığından uzaklaştırıldı.
Son iki yıldan bu yana Ortadoğu’da yaşanan ayaklanmaların gittikçe İslamileşmesi ve özgür bir ortamda yapılan seçimlerde İslamcı partilerin itibar kazanması Emperyalist güçlerin rahatsızlığını gittikçe artırmaya başladı. Suriyeli kardeşlerimizin şanlı direnişi sonucu elde edilecek zafer sonrası ortaya çıkacak olan iktidar yapısının da Mısır’dan farksız olmayacağı endişesiyle tezgâhlanan bu darbe sadece Mursi’ye ve Müslüman Kardeşlere karşı değil aynı zamanda Suriye direnişine karşı yapılmıştır.
Daha bir yıl önce yüzde 52 oy alarak seçilen bir cumhurbaşkanına önünde üç yıl gibi bir süre olmasına rağmen oynanan kirli oyunlar ve hazırlanan hain tuzaklarla “sen artık bu ülkenin cumhurbaşkanı değilsin” denebiliyor. Aynı süreç 1992 yılında Cezayir’de ve 28 Şubat sürecinde Türkiye'de yapıldı. 2005'te ise Filistin'de aynı oyunu oynamaya çalıştılar. Şu an Mısır'da yaşananlar da bundan farksız değil. Bugün demokrasiden bahsedenler, Mursi ve İhvan'a karşı dün geceden beri Mısır’ı açık bir hapishaneye dönüştürdüler. Müslüman Kardeşler Teşkilatının lideri ve önceki lideri tutuklandı. Ülkede tam bir İhvan avı başlatıldı. Tahrir’den canlı yayınlar yapılıyorken İhvan’ın ülke genelinde başlattığı eylemler hiçbir gazetede veya televizyonda yayınlanmıyor. İhvan’ın tüm televizyonları kapatıldı. Tam bir karatma durumu hâkim. Gelen haberlere göre 11 kardeşimiz şehid edildi. Ancak haber akışının olmaması nedeniyle bu konuda da yeterli bilgi alınamıyor. Anayasa rafa kaldırılmış durumda.
Ancak, her türlü baskı ve sindirmeye karşın Mısır halkı bu işi burada bırakmayacaktır. Müslüman Kardeşler, yapılan bu hile ve tuzaklara karşı direnecektir. Uygulanan her türlü karartmaya karşı Mısır’ın onurlu insanları, darbe sevdalısı bu zihniyeti ülkelerinden def edecektir. Muhammed Mursi, Müslümanların ve onurlu tüm insanların onuru olmaya devam edecektir. Bu mücadele dün başlamadı yarın da bitmeyecektir. Bu günü “Red Cuması” ilan eden Müslüman Kardeşler Teşkilatı tüm halkı meydanlara çağırdı. Ellerinde kefenleri ve “Bu yolda ölürüz ancak evlerimize geri dönmeyiz” sloganıyla meydanları dolduran Mısır’ın onurlu Müslümanlarının yaktığı İntifada ateşi, darbeyi ve darbecileri yakında kuşatacaktır.
Bizler Mısır Halkıyla Dayanışma Platformu olarak yapılan darbeyi ve darbecileri şiddetle kınıyoruz ve sonuna kadar Muhammed Mursi’nin yanında ve darbecilerin karşısında olduğumuzu belirtmek istiyoruz. Tevhidi ilkelerimizle adaleti tesis etmek ve özgürlüğün kapılarını açmak için mücadelemiz devam edecektir. Unutulmamalıdır ki bizler başarıyı ve taltifi sahte ilahlardan değil yalnızca Allah’tan bekleyen Müslümanlarız.
MISIR HALKIYLA DAYANIŞMA PLATFORMU