Kamuoyunda "Hamas ve Hizbullah'la işbirliği yapmak" ile "Casusluk" olarak anılan, askeri darbeyle görevinden uzaklaştırılan Mısır'ın seçilmiş ilk Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi ile 35 İhvan üyesinin yargılandığı davanın duruşmasında, sanıkların ses geçirmeyen kafes arkasında tutulmaları, savunma ile mahkeme heyeti arasında tartışmalara yol açtı.
Duruşmanın başında söz alan Mursi, ses geçirmeyen cam kafes arkasında tutulmalarına tepki göstererek, "Bu bir maskaralık. Niye korkuyorsunuz? Cumhurbaşkanının halkıyla buluşmasından mı korkuyorsunuz?" dedi.
Mursi, daha sonra savunma heyetine dönerek, bu uygulamanın devam etmesi halinde duruşmadan çekilmelerini istedi. Mursi'nin isteği üzerine savunma heyeti salondan çıktı, bunun üzerine duruşmaya ara verildi.
Duruşma sırasında cam kafes arkasında bulunan Mursi dışındaki bütün sanıkların, darbe karşıtı direnişin sembolü "Rabia" işaretleri yaptıkları dikkati çekerken, askeri darbe aleyhine sloganlar da atıldı.
Savunma heyetinin mahkemeden ayrılmasının ardından duruşmanın 23 Şubat'a ertelendiği açıklandı.
"Sanıklar kafesten çıkarsa gelirim"
Savunma heyeti başkanı Muhammed Selim Avva, mahkeme çıkışında AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Sanıkların cam kafeste tutulduğu ve seslerini duyamadığımız bir duruşmaya devam edemeyiz. Sanıkların cam kafesten çıkarılmasını talep ettik. Sanıklar gelecek duruşmada cam kafeste tutulmayacaksa gelirim, aksi halde gelmem" diye konuştu.
Mursi'nin oğlu Usame Mursi ise mahkeme öncesinde yaptığı açıklamada, davanın bugünkü duruşmasına, savunma heyetinde avukat sıfatıyla yer almak için yargı makamlarından gerekli izni aldığını söylemişti.
Mısır makamlarının, darbenin ardından hakkında 4 ayrı dava açılan Mursi'nin duruşmalarında, sadece yargıcın izin vermesi halinde sanığa konuşma imkanı tanıyan "ses geçirmeyen cam kafes" uygulamasına başlaması tepkilere yol açmıştı. Mursi, bir önceki duruşmada, uygulamayı protesto ederek duruşma boyunca sessiz kalmıştı.
Yoğun güvenlik önlemi
Bu arada, başkent Kahire'de duruşmanın görüldüğü Polis Akademisi çevresinde yoğun güvenlik önlemleri alındı.
Polis akademisine giden yollar birkaç kilometre öncesinde dikenli tellerle kapatılırken, akademiye girişlerde sıkı güvenlik kontrolü yapılıyor.
Öte yandan, duruşma nedeniyle Minye, Süveyş ve Giza kentlerinde protesto eylemleri düzenlendi. Gösterilerde, eylemciler "İnsan zinciri" oluşturarak, darbe karşıtı sloganlar attı.
Mursi, arlarında eski yardımcıları ile İhvan yöneticilerinin de bulunduğu toplam 35 kişiyle "Mısır devletinin çıkarlarına zarar vermek amacıyla Hamas hareketi, Lübnan'daki Hizbullah örgütü ve İran Devrim Muhafızları’yla suç amaçlı işbirliği" yapmakla suçlanıyor.
Davada, Mursi'nin yanı sıra dönemin Cumhurbaşkanlığı Divan Başkanı Muhammed Rifaa et-Tahtavi, Yardımcısı Esad eş-Şeyha, Cumhurbaşkanlığı Sekreteri Ahmed Abdulati, HAP Genel Başkanı Saad el-Katatni, Genel Başkan Yardımcısı İsam el-Aryan, Genel Sekreter Muhammed el-Biltaci, İhvan Rehberlik Konseyi Başkanı Muhammed Bedii ile yardımcıları Hayrat Şatır ve Mahmud İzzet ile 26 İhvan yetkilisi yargılanıyor.
Dava kapsamında 15 sanık gıyaben yargılanacak.
Mısır makamlarının Mursi ve diğer sanıklara yönelttiği resmi suçlamada kullanılan Arapça "tehabur" kelimesi, "bir komplonun parçası olarak, yabancı güçlerle iletişim kurmak ve devlet sırlarını ifşa etmek" anlamına geliyor.
Hamas'tan kınama
Öte yandan, Hamas, Mursi’nin, kendileriyle işbirliği yaptığı iddiasıyla yargılanmasını kınadı.
Hamas sözcülerinden Salah el-Berdevil, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hamas’ın, Mısır içişlerine karışma niyetinde olmadığını ifade etti.
Mursi'nin kendileriyle işbirliği yapmak suçlamasıyla yargılanmasını kınayan Berdevil, "Bizim için önemli olan Mısır hükümetinin Filistin direnişini düşman görmesidir. Mısır hükümeti ve yargısı nasıl cüret eder de Filistin direnişini düşman görür?" dedi.
Mursi'yi "Hamas ile işbirliği yaptığı" gerekçesiyle suçlamanın İsrail’in siyasetiyle örtüştüğünü savunan Berdevil, Mısır yargısını bu suçlamasından derhal vazgeçmeye çağırdı.
AA