Murat Karayılan 6-8 Ekimi Sahiplenmiş, Hani Provokasyondu!

Türkiye partisi olmak istediğini söyleyen HDP yönetimi, 6-7-8 Ekim olayları için 'provokasyon' demişti, aradan 8 ay geçti, Kandil'den suçun itirafı niteliğinde bir açıklama geldi.

HDP'nin Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen yıl Ekim ayında IŞİD'i protesto etmek ve Kobani'ye destek olmak için 'sokağa çıkma, alan tutma ve harekete geçme' çağrısında bulunmuş, 6-7-8 Ekim'de çıkan olaylarda ise yurt genelinde 50 kişi hayatını kaybetmişti. Vahşice öldürülenler arasında kurban eti dağıtan daha çocuk yaştaki Yasin Börü de vardı. İşte yaşanan o feci olayların ardından Demirtaş, 50 kişinin ölümüne ve onlarca kişinin yaralanmasına yol açan; sokakları savaş alanına döndüren olayları teşvik etmediklerini söylemişti. Demirtaş, 50 kişinin ölümüyle sona eren olaylarda kendisinin ve partisinin inisiyatifi dışında gelişmeler yaşandığını savunurken şimdi HDP'nin Meclis Başkanı adayı olan Dengir Mir Mehmet Fırat ise provokasyon demişti.

ÖNCE TEHDİT SAVURDU

Yaşanan olayların üzerinden yaklaşık 8 ay geçtikten sonra Kandil'den çarpıcı bir itiraf geldi. Türkiye'nin güneyinde oluşturulmakta olan IŞİD'in Irak-Suriye'deki ilerleyişi, Kobani'deki son saldırı ve Ankara'nın 'Kürt koridoru' önlemlerine dair PKK'dan Murat Karayılan, “Açıkça söyleyeyim: Eğer onlar Rojava'ya müdahale ederlerse biz de onlara ederiz; o zaman TC'nin tümü savaş sahasına dönüşür. Kısaca böyle bir müdahale kararı Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz. Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de yapacaklarımız olur.” tehdit savurmuştu.

HANİ PROVOKASYONDU!

Karayılan bu tehdidi savururken, 6-7-8 Ekim olaylarıyla ilgili olarak ağzından kaçırdığı ya da bilinçli olarak söylediği sözler, hem HDP'lilerin "provokasyon"du şeklindeki açıklamalarıyla çelişmiş, hem de bir suçun itirafı olarak kayda geçmiş oldu.

İşte Murat Karayılan'ın suçunu itiraf ettiği röportajın o bölümü:

"....

Açıkça söyleyeyim: Eğer onlar Rojava'ya müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman Türkiye'nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri bu konuda akıllarını başlarına toplamalı, halkımızın 6-7-8 Ekim'deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Önder Apo'nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle bir müdahaleye müsaade etmez.

...."

Kaynak: Haber10

Haber Haberleri

Suriye yeni bir hikayeye başlarken bize düşen sorumlulukların farkında olmalıyız!
Sistematik bir katliamı "Bahane" olarak görme hezeyanı
Türkiye’deki Suriyeli muhacirler Halep’e dönmeye başladı
Şeyho Duman vefat etti
BM temsilcisine Hamas protestosu