Mü’minlerin dertlerini sürekli kendine dert edinen değerli bir kardeşimizdi...

Ahmet Varol, İlhami Pınar'ın vefatı üzerine dostluklarına dair hatırlatmalarda bulunuyor.

Ahmet Varol / Yeni Akit

Ölüm çok yakınımızda

Yüce Allah, Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyuruyor: “Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez ve hiç kimse hangi yerde öleceğini bilmez. Allah bilendir, haberdar olandır.” (Lokman, 31/34)

Yine şöyle buyuruyor: “Elbette son varış Rabbinedir. Doğrusu güldüren de O’dur ağlatan da. Ve öldüren de O’dur dirilten de.” (Necm, 53/42-44)

Bir ayeti kerimede de şöyle buyurur: “Şüphesiz biz diriltir ve öldürürüz. Dönüş de bizedir.” (Kaf, 50/43)

İnsan bu dünyaya imtihan için gönderilmiştir. O yüzden dünya hayatı Allah’ın bir emanetidir. Ancak bu emanet kendisine imtihandan geçmesi için verilir. İmtihan süresi dolunca da alınır. Önemli olan imtihandan başarıyla çıkabilmektir.

İmtihan süresinin ne zaman dolacağı bildirilmediğinden dünyada verilen hayatın da ne zaman alınacağı bilinmiyor. Nerede ve ne zaman geleceği belli olmayan bir şey ise aslında bize çok yakındır. Çünkü her an ve her dakika gelmesi mümkün ve muhtemeldir. Ama ilginçtir ki insanlar kendilerine çok yakın duran ölümü kendilerinden çok uzakta; dünya hayatını da hiç bitmeyecekmiş gibi görürler. O yüzden bitmeyeceğini sandıkları dünya hayatı için çok büyük hesaplar yaparken bitmeyecek ahiret hayatını ikinci planda görürler.

Bununla birlikte bir dostumuzun, yakınımızın dünya hayatına veda ettiğini duyduğumuzda üzülürüz. Bu gayet tabiidir. Çünkü bu duyguyu Allah insanın fıtratına, tabiatına yerleştirmiştir. Yukarıda mealini verdiğimiz ayeti kerimede geçtiği gibi, “Güldüren de O’dur ağlatan da.” Yeri gelir güldürür, yeri gelir ağlatır. Dünya hayatının imtihan olmasının bir yönünü de bu oluşturmaktadır.

Ama son bulacağı kesin olan dünya hayatından farklı zamanlarda ayrılıyor olsak da, bitmeyeceği vahiyle kesin bir şekilde bildirilen kalıcı hayatta aynı zamanda buluşacağız. Önemli olan bu buluşmadan sonra, ebedi saadetin verileceği yere gönderilmektir. Eğer buna kavuşursak, kardeşlerimizin bizden önce gitmesi sebebiyle yaşadığımız ayrılık süresinin sadece bir hasret ve gurbet süresi olduğunu, onun da aslında çok kısa sürdüğünü fark ederiz.

Yıllardan beri kendisiyle birlikte Özel FM’de Cuma günleri haftalık Dünya Döndükçe programını yaptığımız, aylık Vuslat dergisinin Genel Yayın Yönetmeni, Kur’an’a Hizmet Vakfı’nın da ileri gelenlerinden olan değerli kardeşimiz İlhami Pınar, 15 Ekim Salı akşamı kalp krizi sonucu ani bir şekilde vefat etti.

Vefatı öncesinde birlikte, bir hafta içinde iki yolculuk gerçekleştirmiştik. 7 Ekim Pazartesi akşamı, Aksa Tufanı’nın yıldönümü münasebetiyle Kur’an’a Hizmet Vakfı’nın İzmit şubesi tarafından düzenlenen etkinlikte Filistin halkının davasını ve mücadelesini katılımcılara anlatmaya çalışmıştık. 13 Ekim Pazar akşamı da yine aynı amaçla bir konferans için aynı vakfın Yalova şubesini ziyaret etmiştik. Bu hafta Pazar günü de Bursa şubesinde düzenlenecek aynı konuyla ilgili bir program için yolculuk yapmayı planlıyorduk ama kardeşimiz, başka bir yolculuğa, ebedi hayata doğru yolculuğa çıktı. Allah yolculuğunu mebruk, günahlarını mağfur, mekanını cennet eylesin. Bizlere de cennette yeniden buluşmayı nasip eylesin.

Son zamanlarda bacaklarında ağrılardan şikayet ediyordu. Bazen geceleri uyuyamadığını söylüyordu. Yaptığımız yolculuklarda bacaklarındaki ağrılardan dolayı hayli sıkıntı çekiyordu. Bildiğim kadarıyla doktora gitmiş ancak hayati bir tehlikeden söz etmemişlerdi. Ani bir kalp krizi geçirmesi söz konusu ağrıların damarlarındaki rahatsızlığın işaretleri olduğunu gösteriyor. Ama anlaşıldığı kadarıyla bu tür işaretlerin ne gibi riskler taşıdığını bazen işin uzmanları bile keşfetmekte zorlanıyor.

Özel FM’deki Dünya Döndükçe programında her hafta birlikte Müslümanların dertlerini ve davalarını gündeme getirmeye çalışıyorduk. Özellikle Aksa Tufanı sürecinde Filistin halkının sıkıntılarını, mücadelelerini gündeme taşımaya çalıştık. İlhami Pınar, mü’minlerin dertlerini sürekli kendine dert edinen değerli bir kardeşimizdi.

Yüce Allah’tan kendisine rahmet ve mağfiret, aile efradına, yakınlarına ve sevenlerine de başsağlığı diliyorum.

Yorum Analiz Haberleri

Siyonist çete Gazze'deki bir okulda katliam yaptı: Onlarca ölü ve yaralı var
İşgal rejimi BM'yi kasten hedef alıyor!
Siyasetin normalleşmesi Anayasa tartışmaları için önemli bir eşik...
Hükümet "Öcalan Tarikatı"nı ne yapmalı?
“Bu katliam durmalı, artık yeter!"