Müminler kardeştir! Irkçılığa tepkiler sürüyor!

Kayseri’de başlayıp, Türkiye’nin farklı bölgelerinde devam eden ırkçı ve provakatif eylemlere İslami camiadan tepkiler gelmeye devam ediyor.

İnsan ve Medeniyet Hareketi ile Medeniyet Vakfı kardeşlik ve ümmet vurgulu şu açıklamaları yaptılar:

Medeniyet Vakfı tarafından yayınlanan basın açıklaması:

FİTNEYİ UYANDIRMAK İSTEYENLERE KARŞI GÜÇLÜ BİR DURUŞ SERGİLEYELİM

Kayseri’deki münferit bir olayı bahane ederek ortalığı kasıp kavuranlar, buna mukabil Suriye’de de aynı fitne ateşini yakanlar aynı mihrakın piyonlarıdır. Sosyal medyadan siyaset arenasına, oradan sokaklara taşırılan yalanlarla ve kışkırtmalarla ırkçı, insanlık düşmanı, sağduyusunu yitirmiş vandallar, ülkeyi ateşe sürüklüyorlar. Vicdan ve adalet duygusundan mahrum, kargaşadan medet bekleyenler şunu bilsinler ki  insanlık vicdanı bu tür kışkırtıcı ve yıkıcı eylemleri bertaraf edebilecek güçtedir.

Irkçılık bir insanlık suçudur. Bu olayları tezgahlayanlar ırkçılık suçu işlemektedir. Tarih boyunca içiçe ve yanyana yaşamış, iki kardeş ülke insanını birbirine düşman etmek isteyenler kendileri değildir. Onlar uluslararası insanlık düşmanı, İslam düşmanı, vicdan ve adalet düşmanı, fıtrat düşmanı, insanlıktan çıkmış şebekelerin piyonudurlar.

Allah’ın izniyle İslam ümmeti olarak sağduyumuzla, vicdani ve İslamî duruşumuzla bunları bertaraf edebilecek güçte ve ferasetteyiz. Fitne ateşine odun taşıyanlar bilsinler ki, tarih boyunca bundan daha acı ve büyük fitneler yaşamış bir ümmettin fertleri bunun da üstesinden gelecektir.  

Yetkililer olayın üstünü örtmeden gereken tedbiri almakla mükelleftirler. Mevcut ateşi söndürmek ve bir daha böyle acı olayların olmaması için gereken tedbirleri almak da onların vazifesidir. Yakınmak işbaşındaki yetkililere yakışmaz. Fevri hareket etmeden olayları bitirmek ve kalıcı tedbirler almak görevleridir.  Biz fitnenin her türlüsüne karşıyız.

Müslümanların kardeş olduğuna inanır ve o doğrultuda hareket ederiz.


İnsan ve Medeniyet Hareketi tarafından yayınlanan basın açıklaması:

Mü'minler kardeştirler; öyleyse kardeşlerinizin aralarını düzeltin, Allah'a itaatsizlikten sakının ki, rahmetine mazhar olasınız. (Hucurat-10)

Kayseri’de Danişmentgazi Mahallesi'nde Suriyeli bir çocuğa karşı gerçekleştirildiği söylenen iğrenç taciz olayının ardından, zanlının emniyet güçleri tarafından gözaltına aldığı duyurulmasına rağmen suçun şahsiliği ilkesi tamamen ihlal edilmiş ve toplumsal linç kültürünün iğrenç bir örneği sergilenmiştir. Sonrasında da 7 yaşındaki bir çocuğa yapılan bu iğrenç saldırının zanlısı, çıkarıldığı nöbetçi hakimlikçe tutuklanmıştır.

Bununla beraber, korkunç bir savaştan canlarını bize emanet ederek ülkemize sığınan masum insanları hedef alan saldırılar, tarihimizin sayfasına toplumumuz adına utanç verici bir hadise olarak kaydedilmiştir. Küresel olarak gerilimlerin artırıldığı ve Avrupa başta olmak üzere dünyada ırkçılığın yükseltildiği bir dönemde provokatörlerce kışkırtılmış kitleler, hiçbir insani ve hukuki ölçü gözetmeksizin, vicdansızca ve ahlaksızca masum insanların işyerlerine, araçlarına saldırmış; geniş bir kitleye, çoluk çocuk demeden korku dolu bir gece yaşatmışlardır. Yine aynı merkezden talimat alan veya aynı korkunç zihni paylaşan kişiler, bu oyunun yeni bir versiyonunu -karşılık verme bahanesiyle- bugün Suriye topraklarında da sergileyerek asıl amaçlarını ortaya koymuşlardır.

Hiç kuşkusuz bu ırkçı provokasyonlar, toplumun huzurunu ve barışını tehdit eden en büyük unsurlardan biridir. Bu provokasyonlar, sadece suçluyu değil masum insanları da hedef alarak, toplumda derin yaralar açmaktadır. Irkçı nefret ve ayrımcılık, birlikte yaşama kültürümüzü zedeleyerek toplumsal uyumu bozmakta; hem dini hem tarihi hem de coğrafi olarak kardeşimiz olan insanlarla beraber bir parçası olduğumuz İslam ümmetine zarar vermektedir. Coğrafyamızın büyük bir kaos içerisinde bulunduğu dönemde istikrarını koruyan Türkiye’yi büyük sorunlarla boğulan bir ülke gibi gösteren bu saldırganlar, adaleti ve vicdanı yaraladığı gibi Türkiye’nin itibarını da zedelemektedir.

Suçlu-suçsuz ayırt etmeksizin toplumsal linç kültürüyle hareket edenlerin derdi asla adalet olamaz. Bu provokasyonun cezasız kalmaması  için emniyet ve yargı makamlarını acilen harekete geçmeye çağırıyor ve bir daha bu tür elim olayların yaşanmaması için gereken tedbirlerin alınmasını bekliyoruz.

Dünya sahnesinde hak ve batıl mücadelesinin her geçen gün daha da yoğunlaştığı ve yıkıcı senaryoların konuşulduğu bu günlerde, ümmet olarak vahdetimizi sağlamanın ve pekiştirmenin hayati bir zorunluluk olduğuna inanıyoruz.

Basın Açıklaması Haberleri

İmam Buhari Vakfı: Halep'in fethi mübarek olsun!
53 STK'dan ortak proje: Kriz bölgeleri için tek havuz oluşturulacak
"İşgalci İsrail’in spor takımları turnuvalardan men edilsin!"
Türkiye’nin göç raporu yayınlandı
“Çocuk katliamlarına, ayrımcılık ve şiddetine dur de!”