“Mültecilere Hizmetlerimiz Kaybettirmeyecek, Kazandıracak”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "6 yıldır 10 milyar dolar, mültecilere harcama yaptık. Bir o kadar da STK'larımız, belediyelerimiz yaptı. Bunlar bize kaybettirmeyecek, kazandıracak." dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen MÜSİAD Geleneksel İftarı'nda yaptığı konuşmada, tutulan oruçların, yapılan ibadetlerin kabul olmasını diledi.

Müslümanların bir kısmının ramazan ayını, orucuyla iftarıyla sahuruyla ibadetiyle mutlulukla yaşarken, bir kısmının da acı, kan, gözyaşı, zulüm altında bu mübarek günleri geçirdiğine dikkati çeken Erdoğan, şöyle devam etti: 

"Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Myanmar'da her gün masum insanlar katlediliyor, işkence görüyor. Yaşadıkları yerlerdeki çatışmalardan kaçan milyonlarca Müslüman, çeşitli ülkelerde zor şartlar altında hayatta kalma mücadelesi veriyor. Hala Akdeniz'in suları, umutlarının peşindeki yüzlerce mülteci için her gün mezarlığa dönüşmeyi sürdürüyor. Afrika'da iftarını açmak için içecek temiz su, yiyecek bir lokma ekmek bulamayan kardeşlerimiz var. Evet bereket, ortağı çoğaldıkça artar. Ramazan ayını bu gerçeklerin şuuruyla yaşamak, hepimiz için en büyük kazanım olacaktır. Bizim ülke ve millet olarak dünyadaki hiçbir mazluma, hiçbir garibe sırtımızı dönme hakkımız yoktur. Yakın çevremizden başlayarak ülkemizdeki tüm ihtiyaç sahiplerini gözetmenin yanında, Suriyeli misafirlerimize de Iraklı misafirlerimize de sahip çıkmalıyız. Onlar, hayatları ve akıbetleri bize emanet edilmiş muhacirlerdir. MÜSİAD üyesi tüm iş adamlarımızın ensar bilinciyle misafirlerimize sahip çıktıklarına inanıyorum." 

"Bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz"

Ramazanın diğer birçok güzel hasletin yanı sıra paylaşmak, hak ve hukuku gözetmek demek olduğunu anlatan Erdoğan, "Bugünün dünyasında bu değerlerin sadece sözünü etmek dahi cesaret istiyor. Bakınız şu anda sayıları 100 civarında olan dolar milyarderinin sahip olduğu zenginlik, dünya nüfusunun yarısını oluşturan 3.5 milyar insanın toplam varlığına eşittir. Yani terazinin bir kefesinde 100 kişi, diğer kefesinde 3,5 milyar insan... Biraz daha ölçüyü genişlettiğimizde terazinin bir kefesinde dünya nüfusunun yüzde 1'ini diğer kefesinde yüzde 99'unu görüyoruz. Mutlak adalet diye bir şeyin olmayacağını elbette biliyoruz. Herkesin çalışması, bilgisi, birikimi, kabiliyeti, içinde bulunduğu şartlar oranında kazanç elde etmesi, gayet doğaldır ama bu kadar büyük bir adaletsizliği dünya kaldırmaz. Dünyanın yüzde 99'u kalan yüzde 1'i için çalışıyor ve onları bir türlü doyuramıyorsa burada ciddi bir sorun var demektir." değerlendirmesinde bulundu. 

Erdoğan, Necip Fazıl Kısakürek'in "Bir kişiye tam dokuz, dokuz kişiye bir pul/Bu taksimi kurt yapmaz kuzulara şah olsa" dizelerini okuyarak, MÜSİAD'ın çalışmanın, üretmenin, birikim sahibi olmanın yanında, adalet ve eşitliğin, güven ve refahın hakim olduğu bir Türkiye hedefiyle dünyadaki bu genel çarpıklığa adeta meydan okuduğunu söyledi. 

"Yeni bir güçle 2023 hedeflerimize doğru süratle ilerleyeceğiz"

Son yıllarda yaşanan olayların ülke ekonomisini yorduğunu fakat küçültmediğini belirten Erdoğan, "Gezi olayları, 17-25 Aralık Darbe Girişimi, bölücü terör örgütünün eylemleri, ardı ardına yaşadığımız iki genel seçim, Suriye'deki gelişmeler, Rusya'yla yaşadığımız uçak krizi gibi sorunlar gerçekten yorucuydu. İnşallah artık bu dönemi yavaş yavaş geride bırakacak ve yeni bir heyecanla, yeni bir güçle 2023 hedeflerimize doğru süratle ilerleyeceğiz." dedi.

2002 yılından bu yana yapılan yardımlardaki artışlardan bahseden Erdoğan, şunları söyledi:

"2002 yılında ülkemizde vatandaşlarımıza yapılan yıllık sosyal yardım rakamı 2 milyar liraydı. Bu yıl itibarıyla bu rakam 30 milyar liranın üzerine çıkmıştır. Dikkat ederseniz burada da 15 katlık bir artış var. Yani biz dünyadaki mazlumlara el uzatırken, ülkemizdeki mağdurları asla ihmal etmedik. Buna rağmen Türkiye az önce de ifade ettim, büyümesinden de hamdolsun geri kalmadı. Türkiye inşallah tahminleri ve temennileri aşan bir oranda büyümeyi başardı. Dedim ya, paylaşmak bereketlidir. Bereket, ortağı çoğaldıkça artar diyoruz ya. İşte büyüme rakamları bunun ispatıdır."

"Milletimiz artık bunların gerçek yüzünü gördü"

Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Yaşanan bunca hadiseden ders almayan birilerinin, hala liseleri, üniversiteleri kaşıyarak, toplumun ulaşabildikleri her kesimini tahrik ederek yeni huzursuzluklar peşinde koştuklarını biliyoruz ama milletimiz artık bunların gerçek yüzünü gördü. Bölücü terör örgütü ve onun siyasi destekçileri bölgede sokağa çıkamaz hale geldiler. Teröre destek veren kim varsa hepsi de milletimizin tepkisine maruz kalıyor."

Konuşmasında PKK ile mücadele konusuna da değinen Erdoğan, "Terörle mücadelemiz, bu operasyonlarımız, huzur, sükun sağlanmadıkça durmayacaktır. Bunu, herkes böyle bilsin. Milletimiz evlatlarının kanı, canı, fedakarlığı pahasına elde ettiği huzur ve güven ortamını, 3-5 çapulcunun heba etmesine izin vermeyecektir. " diye konuştu.

"Çadırlarda değil, hepsini konteynerlerde yaşatsak. Bunu başarsak ve bunlar bize kaybettirmeyecek, kazandıracak"

Erdoğan, mültecilere 6 yıldır 10 milyar dolar harcama yaptıklarını belirterek, bir o kadar da STK'larla belediyelerin yardım yaptığını söyledi. 

"Eksildi mi? Eksilmedi. Keşke daha iyi, daha güzel hizmetler verebilsek. Çadırlarda değil, hepsini konteynerlerde yaşatsak. Bunu başarsak ve bunlar bize kaybettirmeyecek, kazandıracak. Daha güzel günler olacak inşallah" diyen Erdoğan, Türkiye'nin 1985 yılında başlattığı ilk planlı kalkınma yardımlarının bütçesinin sadece 10 milyon dolar olduğunu ifade etti. 

Bunun çok önemli olduğunu vurgulayan Erdoğan, "2002 yılında geldiğimizde bu rakamı ancak 450 milyon dolara çıkartabilmiştik. 2014 yılında insani yardımlarımızın ve kalkınma yardımlarımızın toplamı, 6,5 milyar dolara ulaştı. Nereden nereye... Neredeyse 15 katlık bir artış söz konusu" değerlendirmesini yaptı. 

AA

Gündem Haberleri

Hakan Fidan'dan BRICS’e ortaklıkla ilgili bir teklif aldık
ABD'den Türkiye'ye "Hamas'a ev sahipliği yapmayın" uyarısı
10 Kasım dayatmasında yeni dönem: Törene katılmayan öğrenci için veliden savunma istediler
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan: UCM'nin kararı "umut verici"
Orhan Miroğlu: Bilimsel düşüncenin önündeki en büyük engel Kemalizmdir