HAKSÖZ HABER
Mehmet Yılmaz, T24’te yazdığı yazıda Suriye’de, Esed rejimi, İran ve Rusya’nın katliamlarından kaçan mülteciler için inşa edilen konutlardan duyduğu rahatsızlığı dile getirmiş. 50 bin konutu inşa eden hükümetin bunu Suriye’den gelen Suriyelilere ayırmasını Mehmet Yılmaz bakın nasıl ifade ediyor:
“Eminim şimdi hesap yapmaya başlamışsınızdır; Türkiye'de 3 milyon 700 bin kayıtlı Suriyeli sığınmacı var, 300 bini buraya gidecek, 3 milyon 400 bin kalacak diye!
Hayır, öyle değil.
Türkiye, 50 bin konutluk bu kenti, Suriye'de yaşayan Suriyeliler için yapıyor.
İdlib'in, cihatçı teröristler için bir başkente dönüşmesinden sonra rejim kuvvetlerinin saldırıları yoğunlaşınca kenti terk edip, çadır kentlerde yaşamaya başlayan Suriyeliler için yani.”
Esed, İran ve Rusya’nın İdlib’e yönelik hava bombardımanları ve top atışlarıyla gerçekleştirdiği katliamlar için meşru zemin oluşturmaya çalışan Mehmet Yılmaz ne kadar aşağılık bir tutum içinde olduğunu da göstermiş oluyor!
Mehmet Yılmaz gibi vicdanını yutkunan tipler için “Erdoğan rejimi” eleştirilebilir ama Esed ve onun katliam ortaklarına hiçbir şey denilemez! Kıyas dahi kabul etmeyecek bir analoji, Mehmet Yılmaz gibi reziller için duygularını(!) izhar etme fırsatı sağlıyor.
Savaştan ve bombardımandan kaçarak Türkiye sınırına gelen, çadır kamplarda salgın hastalıklar başta olmak üzere kış şartlarının bin bir zorluklarıyla uğraşmak zorunda kalan insanlar için inşa edilen evler söz konusu olduğunda “vergilerimizden ne kadar harcandı?” sorusunu sormak, yazının başlığında geçen Mehmet Yılmaz vicdanına(!) örnektir. Tüm bunların yanında STK'ların da çalışmalarıyla önemli katkılar sağladığı mülteci yerleşkeleri konusunda Mehmet Yılmaz meseleyi sadece devlete indirgeyerek çarpıtıyor!
Sadece ahlak yoksunu alçak tipler muhtaç insanlara yapılan yardım faaliyetlerini hedef alırlar. Gerçekten insan olmanın haysiyetine sahip olanlar ise kendileri ihtiyaç sahibi olsa bile daha fazla muhtaç olanı düşünenlerdir! Mehmet Yılmaz gibi utanması kalmamış tiplerin insanlık mahkemelerinde yargılandığı günleri görmek ümidiyle…