Mülteci sorunu yok ırkçılık sorunu var!

Hüseyin Likoğlu, Kayseri'deki olayların Türkiye'de inşa edilmeye çalışılan mülteci karşıtı akımın tehlikesini gösterdiğini vurguluyor.

Hüseyin Likoğlu / Yeni Şafak

Hainlerle faşistlerin ittifakı

Etnik ve dini faşizm dünyanın en tehlikeli toplumsal hastalıklarının başında yer alıyor. Ülkemiz ise bundan daha tehlikeli bir tehditle karşı karşıya! Faşistlerle hainler ittifak etmiş, toplumun fay hatlarına saldırıyor. Daha vahimi siyasi sebeplerle bu ihanete çanak tutan geniş bir muhalefet var.

Avrupa aşırı sağa teslim. Fransa, Almanya, Hollanda ve Avusturya başta olmak üzere Avrupa kıtasındaki birçok ülkede fanatik sağcı partiler yönetimleri ele geçirmiş durumda. Avrupa’da merkez partiler bu faşizmle mücadele etmek yerine, kendileri faşist eğilim gösterdikleri için bu duruma gelindi.

Maalesef ülkemizde de AK Parti dâhil merkez partilerde benzer eğilim var. Faşizme sıfır tolerans gösterilmesi gerekirken, aksine yabancı düşmanlığı yapan partilerin söylemlerine kısmen hak veren yaklaşımlar söz konusu. Bu anlayış tersine çevrilemezse ırkçı faşistler her gün daha fazla mevzi kazanacak.

YENİ NESİL JÖN TÜRKLERE MÜSAMAHA GÖSTERİLEMEZ

Irkçı Jön Türkler nedeniyle imparatorluk kaybetmiş bir milletiz. Yeni nesil Jön Türklere müsamaha gösterilemez. Ülkemizdeki ırkçılık, etnik ırkçılığın ötesinde özünde dini, daha doğrusu İslam karşıtlığı ırkçılığıdır. Görünürde Arap karşılığı olsa da aslında Müslümanlara karşılar. Müslüman olmayan herhangi bir etnik unsura karşı ülkemizde ırkçılık yapıldığını görmedim. Bir ara Kürtlere karşı ırkçılık vardı. O zaman Refah Partisi bölgeden yüksek oy alıyordu.

Türkiye son zamanlarda ciddi bir ırkçı tehditle karşı karşıya. 2011 yılında Suriye’de başlayan katliamlar üzerine Türkiye, insani ve İslami olanı yaparak, canını kurtarmak için yollara düşenlere kapılarını açtı. Aynı şekilde daha sonra DEAŞ teröründen kaçan, Suriyeli Kürtler başta olmak üzere, yine can havliyle ülkemize sığınanları misafir ettik.

ABD başta olmak üzere emperyalist devletler, Suriye’deki olaylar üzerinden başka hesaplar yaparken, Türkiye, komşuluk ve insanlık vazifesinin gereğini yaptı. Aynı zamanda Suriye’de bir terör koridoru kurulması çabalarına karşı da gerekeni yapma kararlılığını gösterdi.

TÜRKİYE’DE MÜLTECİ SORUNU DEĞİL IRKÇI GÖRÜNÜMLÜ HAİNLER SORUNU VAR!

15 Temmuz ihanet girişiminin ardından vatan hainlerinin temizlenmesiyle TSK ilk harekâtı DEAŞ’ın kontrolündeki bölgeye yaptı. Fırat Kalkanı Harekâtı’yla sınırlarımızın dibindeki DEAŞ süpürüldü ve orada güvenli bölge oluşturuldu.

Zeytin Dalı Harekâtı’yla Fırat’ın batısındaki PKK hâkimiyeti ortadan kaldırıldı. Üçüncü harekât Fırat’ın doğusunda gerçekleşti. Barış Pınarı Harekâtı’yla ABD’nin himayesindeki PKK önemli ölçüde sınırlarımızdan uzaklaştırıldı. Bu üç harekâtta Türkiye’nin en önemli müttefiki, Suriye Milli Ordusu’ydu. Özellikle Barış Pınarı Harekâtı’nda SMO, saatler içinde M4 Karayolu’na inince ABD paniğe kapıldı ve dönemin Başkan Yardımcısı Mike Pence, apar topar Türkiye’ye geldi ve bir anlaşma imzalandı.

Ülkemizde ırkçılık görüntüsü altında ihanet tam da o tarihten sonra zirve yapmaya başladı. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Ne pahasına olursa olsun, terör koridoruna izin vermeyeceğiz” sözleriyle ortaya konan kararlılık neticesini verince, teröristan hayali ortadan kaldırıldı. Bu durum ırkçı görünümlü hainlerin öfkesinin daha da kabarmasına neden oldu.

...

Kayseri ve Suriye’de Türkiye’nin kontrolündeki bölgelerde aynı anda başlatılan provokasyon tamamen bu gelişmelerin neticesidir. Ülkemizde Suriyeli sorunu yoktur, ülkemizde mülteci sorunu yoktur. Türkiye’de ırkçı görünümlü hainler sorunu vardır. Bu hainlerin icabına bakıldığında diğer sorunların tamamı çok daha kolay halledilecektir.

Yorum Analiz Haberleri

“Devrimci zihniyet ahlâkını kaybederse her şeyini kaybeder”
Esed sonrası Suriye: Katar-Türkiye Doğal Gaz Hattı artık hayal değil
Esed'in müftüsü Ahmed Hassûn şimdi ne yapıyor?
“Suriyeli mülteci” etiketi ve toplumsal imtihanımız
Kemalistlerin 94 yıldır üzerinde tepindiği Menemen’de ne oldu?