HAKSÖZ HABER
Türkiye’de muhalefetin dezenformasyon yoluyla kışkırttığı ırkçı dalga nefret kusmaya devam ediyor. Yaklaşan seçimlerde ırkçı popülizmden faydalanmak isteyen siyasi partiler ve medya organları başta Suriyeliler olmak üzere mülteciler hakkında her türlü yalanı utanmadan dile getiriyorlar.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Bosna-Hersek, Sırbistan ve Hırvatistan ziyareti dönüşünde gazetecilerin sorularını yanıtladı. Batı ülkelerindeki İslamofobi benzeri bir durumun Türkiye’de Suriyeli göçmenler üzerinden siyasi rant elde etmek adına ırkçı argümanlarla yapıldığı hakkında sorulan soruya cevap veren Erdoğan “mülteci meselesinde muhalefetle aynı yer durmadıklarını” bunun sebebinin ise “hicret kültürüne vakıf olmak” ile alakalı olduğunu vurguluyor!
Batı ülkelerinde İslamofobi üzerinden yürütülen ırkçılık ve nefret söylemi, bazen ülkemizde de Suriyeli göçmenler ve Arap turistler üzerinden siyasi rant elde edilmek için kullanılıyor. Özellikle genç nesli etkileme amacı taşıyan bu ırkçılık ve nefret söylemine karşı ne tür tedbirler alınıyor, bu konuda neler düşünüyorsunuz?
Demokratik haklarını, maalesef kin ve nefret türü yanlış yollara sevk etme üzerine bina eden başta ana muhalefet partisi ve onun yandaşları, yavruları ülkemize gelen bu misafirlere karşı böyle bir kampanyayı sürdürüyorlar. Şunu çok açık net söylemem gerekir; birinci derecede Suriye, ikinci derecede Afganistan hatta Irak, buralardan gelenlere karşı biz ana muhalefetin durduğu yerde değiliz. Çünkü biz hicret kültürünü iyi biliriz. Muhacir kimdir, bunu çok çok iyi biliyoruz. Aynı zamanda bir muhacir olan sevgililer sevgilisi Peygamberimiz yanındaki sahabelerle Medine’ye hicret etmişti.
Biz ensar-muhacir ilişkisini en iyi şekilde anladık, yaşadık. Hani “taleal bedru aleyna” diyoruz ya, bütün bunların hepsi bir yere dayanıyor. Ama ana muhalefetin başındaki adamın “talaeal bedru aleyna” nedir, bundan haberi var mı; yok. Onun hicret nedir, muhacir nedir, ensar nedir; bundan haberi yok ki... O farklı bir dünyada yaşıyor. Şimdi onunla beraber altılı masada onun yanında olanlar da maalesef aynı şekilde davul tokmak misali yola devam ediyorlar. Biz ise asla böyle bir yanlışın içerisine girmeyiz, giremeyiz. Biz bu kardeşlerimize sonuna kadar sahip çıkacağız. İşte biz örneğin bu briket evleri niye yapıyoruz? Bu insanlar bir savaştan kaçıyorlar. Savaştan kaçıp ülkemize gelen bu insanlara tekrar kendi topraklarına dönme imkanını hazırlamak için STK’larımızla o briket evleri hazırladık, hazırlıyoruz ve onlar da şimdi yavaş yavaş oraya dönmeye başladılar ve oraya yerleşiyorlar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan mülteci meselesinde zaman zaman kafalarda soru işaretleri oluşturan demeçler verse de hiçbir zaman taviz göstermedi. Irkçı popülizmden faydalanıp siyasi rant elde etmek varken siyaseten vermesi ihtimal olan zararı da göze alarak mültecilere destek olan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın vicdanlı duruşu modern siyasi tarihe geçti bile!