Mukteda Sadr'ın sahneden çekilmesi sonrası Irak'ı ne bekliyor?

Nuri el-Maliki, Haydar el-İbadi ve Haşdi Şabi komutanları Hadi Amiri ile Kays Haz Ali'nin, yeni süreçte hareket alanlarının genişlemesi bekleniyor.

Fakhradin İbrahim Mohammad / AA Analiz

Irak'ta genel seçimlerin galibi Sadr Hareketi lideri Mukteda es-Sadr'ın siyasetten çekildiğini açıklamasının ardından, zaten oldukça çalkantılı bir dönemden geçen ülke yeni bir belirsizliğe daha sürüklendi. Sadr'ın bu manevrasının ülkedeki hükümet kurma ve planlanan cumhurbaşkanlığı seçimlerini ne şekilde etkileyeceği ise merak konusu.

Son dönemde sürekli dile getirdiği tehdidi sonunda hayata geçiren Şii lider, 13 Haziran'da Meclis'teki 73 milletvekilinin istifasının ardından 17 Haziran'da siyasetten çekildiğini duyurdu. Sadr, ülkenin içinde bulunduğu siyasi tıkanıklığın aşılması ve hükümetin kurulmasına yardımcı olmak için bu adımı attığını ifade etti. Ancak esasında Irak'ın siyasi geleceğindeki belirsizlikler daha da katmerlenmiş oldu.

İran'a yakın Şii gruplar alan kazandı

Sadr'ın bu hamlesiyle alan büyük ölçüde İran'a yakın Şii gruplara kaldı. Koordinasyon Çerçevesi adıyla bir blok kuran eski başbakanlardan Nuri el-Maliki, Haydar el-İbadi ve Haşdi Şabi komutanları Hadi Amiri ile Kays Haz Ali'nin yeni süreçte daha fazla öne çıkması ve hareket alanlarının daha da genişlemesi bekleniyor.

Meclis'te Sadr hareketinden boşalan sandalyelere ise büyük oranda Koordinasyon Çerçevesi'nin içinde yer alan grupların adayları yerleşecek. Zira Irak seçim sistemine göre boşalan koltuklara, aynı bölgede en fazla oyu alan ikinci aday seçiliyor. Bu nedenle Sadr'ın rakipleri diğer Şii partilerden oluştuğu için yeni milletvekilleri de onlardan olacak.

Bu durum Irak siyasetindeki dengeleri değiştirebilecek mahiyette. Çünkü bu sayede İran'a yakın Şii grupların sandalye sayısı 160'a yaklaşabilir. Hatta Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) ve diğer bazı bağımsızların desteğiyle 200 milletvekiline rahatça ulaşabilirler.

"Ulusal Birlik Hükümeti"

Koordinasyon Çerçevesi oldukça önemli bir avantaj ve büyük bir koz elde etmiş olsa da yeni dönemde Sünni ve Kürtleri dışarıda bırakarak hükümet kurmaları beklenmiyor.

Bu çevreler, Sadr'ın "ulusal çoğunluk hükümeti" yaklaşımına karşılık "ulusal birlik hükümeti" tezini savunuyor. Bu nedenle en güçlü aday olarak öne çıkan Maliki liderliğinde tüm tarafların içinde yer alacağı bir kabine kurmaları bekleniyor.

Sadr yeniden meydanlara inebilir

Öte yandan, Sadr'ın siyasetten çekildiğini açıklamasının ülkenin meseleleriyle ilgilenmeyeceği anlamına gelmediğini iyi bilen Koordinasyon Çerçevesi'nin öncelikleri arasında Sünnileri ve Kürtleri de ikna veya razı ederek geniş katılımlı hükümeti kurmak ve ekonomik krizin aşılması için somut bazı adımlar atmak geliyor.

Siyasi gelişmeleri ve hükümetin icraatını yakından takip edecek olan Sadr, gidişatın iyi olmadığını gördüğünde tekrar meydanlara inebilir. Bu nedenle Sadr'ın sokakları harekete geçirme potansiyelini iyi bilen Koordinasyon Çerçevesi, polemik yaratacak ve halkın tepkisine yol açacak adımlar atmaktan kaçınacaktır.

İran ile dengeler

Sadr taraftarları İran'ı, Irak'ın siyasi geleceğine tehdit olarak görüyor. Sadr'a yakın gazeteciler, aydınlar ve yazarlar, ülkedeki siyasi tıkanıklıktan İran'ı sorumlu tutuyor. Bu nedenle Tahran yönetiminin de bir süreliğine Bağdat'ı kendi haline bırakmayı tercih edeceği kanaati hakim.

Halihazırda inisiyatifi ellerinde bulunduran İran'a yakın grupların hükümet kurma görüşmelerinde başarısız olmaları ya da güvenoyunu aldıktan sonra faaliyetlerinde yetersiz kalmaları halinde ülkedeki Şii gruplar arasında çatışma yaşanabilir. Sadr taraftarlarının yeniden meydana inmesiyle dengeler eskisi gibi olmayacaktır.

Bu nedenle Koordinasyon Çerçevesi, uzlaşıyı sağlamak için Sadr'a yakın isimlerin de kabinede yer almasını isteyecektir. Zira bu kesimin yeni süreçteki temel endişesi sokak hareketleri olacak. Bu nedenle Sadr'ın desteğine ya da en azından nötr kalmasına ihtiyaçları var.

Sadr-KDP-Sünni koalisyonu

Diğer taraftan, Sadr'ın aktif siyasetten çekilmesi ve Meclis'teki sandalyeleri boşaltmasıyla Sadr-KDP-Sünni koalisyonu da anlamını yitirdi. Bundan sonrası için Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Sünnilerin birlikte hareket etmesi ve kabinede güçlü şekilde yer alabilmek için çalışmaları bekleniyor.

Bu bağlamda Irak Meclis Başkan Yardımcısı KDP'li Şahevan Abdullah, "Üçlü koalisyon Sadr grubunun istifa etmesiyle sona erdi. KDP ve Sünniler bunu devam ettirmek için ortak paydaları belirlemelidir." dedi. Sünni liderler Muhammed el-Halbusi ve Hamis Hançer'in geçen haftaki Erbil ziyareti de dikkate alındığında yeni bir arayışın çoktan başladığı söylenebilir.

KDP ve Sünniler kendi aralarında güçlü bir ittifak kuramaz ve İran'a yakın Şiilerin kuracağı kabinede umduklarını elde edemezlerse onlar da istifa yolunu seçebilir. Zaten Abdullah da buna işaret ederek, "İstifalarımızı sunmak için Başkan Barzani'nin talimatını bekliyoruz." ifadesini kullanmıştı.

Dolayısıyla İran'a yakın grupların, Sünnilere ve Kürtlere daha fazla hak vermeleri ve Erbil ile Bağdat arasındaki sorunları çözme konusunda daha aktif olmaları beklenebilir. Bu şekilde Sadr'ın her an sokakları harekete geçirme riskine karşılık Kürtleri ve Sünnileri yanlarına çekebilirler.

Sonuç olarak Irak'ta temmuz, siyasette de hararetli geçeceğe benziyor. Ülkede seçimlerin üzerinden geçen 8 ayın ardından hükümetin kurulamaması halinde Irak'ın yeniden sokak gösterilerine teslim olması ihtimal dahilinde.

Irak Haberleri

Irak, işgalci İsrail'in Golan Tepeleri'ndeki tampon bölge ihlalini kınadı
Irak, Şam Büyükelçiliğini tahliye etti
Iraklı Şii lider Sadr: Suriye halkının kendi kaderini tayin etmesi gerekir
Irak Suriye sınırını kapattı
IKBY milletvekili seçim sonuçları resmi olarak onaylandı