İstanbul 35. Asliye Ceza Mahkemesindeki üçüncü duruşmaya, sanık Müjdat Gezen ve müdahil Nilhan Osmanoğlu katılmazken, tarafları avukatları temsil etti.
Duruşmada beyanı sorulan müdahil Osmanoğlu'nun avukatı Cem Kaya, suçun maddi ve manevi unsurlarının oluştuğunu belirterek, "Ayrıca asliye hukuk mahkemesine açtığımız dava neticesinde müvekkilim lehine tazminata hükmedilmiştir. Sanığın cezalandırılmasını talep ediyoruz." dedi.
Sanık Gezen'in avukatı Emine Deniz Şeren ise asli hukuk mahkemesinin kararına karşılık itiraz haklarını kullanacaklarını ve müvekkilinin hakaret kastının olmadığını anlatarak, "Müvekkilim sadece mizahi bir dilde eleştiride bulunmuştur. Müdahil, Türkiye'nin bağımsızlık mücadelesini, cumhuriyetin temel değerlerini hedef alan açıklamalarda bulunmuştur. Bu açıklamaları yapan kişinin bu tür mizahi eleştirilere tahammül etmesi gerekmektedir. Beraat talep ediyoruz." diye konuştu.
Davaya ilişkin kararını açıklayan mahkeme, "hakaret" suçundan yüklenen fiilin, kanunda suç olarak tanımlanmamış olması, suçun işlendiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin, yasal delil bulunmaması ve suç işlendiğinin sabit olmaması gerekçeleriyle sanık Gezen'in beraatine yönelik hüküm kurdu.
İddianameden
AA’nın aktardığına göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, Nilhan Osmanoğlu'nun, Halk TV'de 15 Şubat 2017'de yayımlanan "Halk Arenası" programında, Yılmaz Özdil ve Müjdat Gezen arasında geçen konuşmada, kendisine ve ailesine hakaret edildiği iddiasıyla suç duyurusunda bulunduğu ve soruşturma başlatıldığı belirtilerek, taraflar arasında uzlaştırma sağlanamadığı kaydediliyordu.
İddianamede, Gezen'in "hakaret" suçundan 2 yıl 6 aya kadar hapisle cezalandırılması isteniyordu.