İmamlık ve öğretmenlik yaparken eşcinsel olduğu ortaya çıkınca bu görevleri bırakmak zorunda kalan/bırakılan M.H. röportajında, çok dindar bir ailenin çocuğu olduğunu, çocukluğundan itibaren kadınlığa meyilli bulunduğunu, ergenlik çağından sonra bu meyilden ve onun sürükleyebileceği günahtan kurtulmak için çok çabaladığını, namaz kılıp oruç tuttuğunu, belki faydalı olur diye bir kızla evlendiğini, Pakistan'da İslami öğretim gördükten sonra konuyu incelediğini ve sonunda İslam'a göre eşcinselliğin günah ve yasak olmadığı neticesine ulaştığını ifade ediyor ve iddiasını ispat amacıyla şunları söylüyor:
"Biz şu anda bir kitap hazırlıyoruz. İsmi de "İslam ve Eşcinsellik" olacak. Bir yıl içinde basılacak bu kitap. 12 yıllık bir araştırma sürecinin ürünü. Biz kendimiz eşcinsellik konusunu gidip aştık. Çünkü din adamları bu konularda çok bilgiye sahip değil…
"Evlilik bir iş sözleşmesi gibi; yani çalışmazsa Kuran-ı Kerim'e göre bozmak gayet normal. Kuran'da "erkekle kadın evlenir" diye bir açıklama bulamazsınız. Böyle bir kural yok. İslam'a göre evlilik bir iş anlaşması olduğuna göre…eşcinsel ilişkilere uygulamada hiçbir sakınca yok. Çocuk sahibi olmaya gelince de, eğitim ortamı, sevgi ortamı yerindeyse eşcinsel bir ailenin çocuk evlat edinmesinde hiçbir sakınca yok.
"Bizim eşcinsel olmamızın, duygularımızın, Tanrıya inanmamızla bir ilgisi olmadığını, İslam ile bir ilgisi olmadığını açıklamamız gerekiyor…. 'Tanrının yarattığı hiçbir şey yanlış değildir'i açıklamalıyız...
"İslami şeriat kanunları Kuran'a ve Hz, Muhammed'in (S.A.V.) öğreti ve yaptıklarının toplandığı hadis kitaplarına dayanır. Her iki kaynak da Sodom ve Gomora İle İlgili hikayeye referansta bulunarak kanunlar için temel kaideyi oluşturur ve eşcinselliğin İslam'da kamusallaşmasını engeller. Analojik muhakeme (kısas) ve din adamlarının fikir birliği (icma) bu iki metne ve kaynakları yorumlayışlarına dayanır.
"Hz. Muhammed (S.A.V.) eşcinsellikle doğrudan ilgili olmadı ya da eşcinsellere cinsel yönelimlerinden dolayı cezalandırmadı ya da zulümde bulunmadı. Hz. Muhammed (S.A.V) döneminde Medine'de 'muhannesûn' adı verilen bir grup efemine erkek yaşardı. Muhannesûn grubu modern gey erkeklerin bazı vasıflarını taşısa da, onları tam olarak temsil ettiği söylenemez. Hz. Muhammed bazılarının Müslümanların evlerinde kadınlara ait odalarda çalışmalarını engelledi ve bazıları da Medine'den sürgün etti. Ama tüm bunlar, onların cinsel yönelimleri temelinde değil, edepsiz ve dine aykrı davranışlarından dolayı yapıldı."
"Aşikardır ki, Sodom ve Gomora sakinleri bugünkü anlayışın aksine eşcinsel değildiler, daha ziyade 5. yüzyıl Atina'sı ya da 7. yüzyıl Arabistan'ında olduğu gibi cinsel özgürlükleri bulunan aristokratik heteroseksüel erkeklerdi. Bu erkeklerin egoist ve ataerkil toplumsal düzenin güç dengelerine hizmet eden bu cinsel özgürlükleri bir kadına tecavüz etme hakkından, reşit olmayan oğlan çocuklarla birlikte olma ve hayvanlarla ilişkîye girebilme hakkına kadar geniş bir alana yayılırken; aynı zamanda çocukları taşıyacak ve soyunu devam ettirecek aristokrat bir kadınla yasal evlilikleri de bulunmaktaydı.”
M. Hendrix bu iddialarında hem Kur'an ayetlerini hem de hadisleri kendi peşin hükmüne ve sapkınlığına tabi olarak hedefinden saptırıyor, işine geldiği gibi yorumluyor, hatta iddiası ile çelişen kısımları atlıyor, yok sayıyor.
Gelecek yazılarda bütün bunları açıklayacağım.
YENİ ŞAFAK