Yerel seçimlerde beklenen başarıyı gösterememekle eleştirilen CHP'de iç hesaplaşma süreci devam ediyor. Son olarak parti içindeki rahatsızlıkların bazıları, söyleşiler, demeçler sonucu medyaya yansımıştı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisindeki rahatsızlıkları dinlemek ve seçim sonuçlarını analiz etmek için başlattığı toplantıların hemen hemen tamamında sert tepkilerle karşılaştı. Kılıçdaroğlu en sert tepkiyi ise milletvekilleriyle yaptığı son toplantıda Yalova Milletvekili ve Parti Grup Başkanvekili Muharrem İnce'den aldı.
Yeni Asır Gazetesi'nden Şebnem Bursalı'nın bugün tamamına yakınını köşesine, belgeleri var, diyerek taşıdığı Muharrem İnce'nin tepkisinin odağında partinin genel başkanı vardı. İnce, Kılıçdaroğlu'nu yerel seçimlerde sağdan medet ummakla suçlayarak bunun CHP'ye hakaret olduğunu savundu.
Sağdan oy beklentisinin yakında MHP'yi ana muhalefet partisi haline getireceğini belirten İnce, parti olarak kendilerini seçim meydanlarında da anlatamadıklarını söyledi. Alevilik gibi birçok konuda inandırıcı olamadıklarını belirten İnce, diktatör olarak eleştirdikleri Başbakan Erdoğan'a benzemeye çalışıldığını söyledi.
İşte İnce'nin tepkisinden satırbaşları:
"SİZ DE BAYKAL GİBİ SAĞDAN MEDET UMDUNUZ"
Sayın Genel Başkanım, siz de Sayın Baykal gibi sağdan ve sağcılardan medet umdunuz ve sonuç ortada, başarısız olduk. Siz de transferlere bayılıyorsunuz. Partinin evlatlarına güvenmek yerine dışarıdan olan insanlara yer verdiniz, kendi değerlerinizi yeterince koruyamadınız.
"BİZE ANALİZ YAPAN KİŞİ BİLE SAĞCI"
Bize biraz önce sunum yapan anketçimiz bile sağcı (Metropoll Kamuoyu Araştırma Şirketi ve sahibi Prof. Dr. Özer Sancar). Bize ahkam kesiyor; CHP'deki Kemalistler Türkiye'deki Kemalistlerin 2 katıymış diye.
PARTİ DIŞINDAN ADAYA TEPKİ
Cumhurbaşkanlığı seçimi için Ümit Boyner'in adı konuşuluyor. Boyner'in CHP ile ne ilgisi var? Ben nasıl çalışırım, örgütü nasıl çalıştırırsınız Ümit Boyner için? Bakın Tayyip Erdoğan'a kimi ortaya atıyor? Ben adayım diyor. Hiç dışarıdan aday söyleniyor mu? Eğer biz 131 kişilik bu parti grubundan aday çıkaramazsak 2011'de doğru milletvekilleri seçmedik demektir.
"YANLIŞ YAPTIK"
Bizim hatalarımız nedir? Doğru yöntem kullandık mı? Hayır. Doğru kişi bulduk mu? Hayır. Doğru dil kullandık mı? Hayır. Beklentilere cevap verebildik mi? Hayır. Milletin bir yaşam biçimi var ve bir beklentisi var. Eğer ikisi arasında bir fark varsa arayış da var demektir. Bizim bu arayışa cevap vermemiz lazımdı. Türkiye 3'e bölünmüş. Kürtler, Muhafazakar Sünniler ve Aleviler-Laik Sünniler. Bizim içinde bulunduğumuz 3. Cenah. Bilimle çıkacağız biz bu bölünmüşlükten. Bizim partimizin bir Dombra tarzı müziği bile yok. Sanatçılar bizde, kültür adamları bize destek veriyor ama bizim Dombra gibi bir şarkımız bile yok. Sizi temin ederim ki Dombra, AK Parti'nin oylarına yüzde 2 katkı yaptı. Tayyip Erdoğan seçim meydanlarında İnönü dedi, tek adam dedi ama biz tek bir laf edemedik. Tek parti dönemini anlatan 30 sayfalık bir kitapçık hazırlayıp gönderemedik hiçbir yere.
"TEK ADAMLIĞA ÖYKÜNDÜNÜZ"
Sayın Genel Başkan; seçim döneminde Başbakan her yerde meydanlara tek başına çıktı. Siz ona "diktatör" dediniz ama kendiniz de meydanlara hep "tek başına" çıktınız. Ona öykünmüş gibi oldunuz. Partinin tanınan yüzleri ve yeni yüzlerini alıp ekip olarak çıkmalıydınız. Çelişkiler içindesiniz. 2011'de alınan yüzde 26'lık oyumuzu kadın kolları sayesinde aldık dediniz. İki gün önce 10 yıldır kadın kollarımız yok diyorsunuz. Oğuz Oyan hoca bir şey söyledi; Emine Hanım başörtülü olduğu için muhafazakarların oyunu almakta avantaj sağlıyor dedi, asla katılmıyorum. Sizin ne mesaj verdiğiniz, ne kadar inandırıcı olduğunuz önemli. Eğer Oğuz Hoca'nın dediği doğru olsa, Nazmiye Demirel'in başı kapalı mıydı ki 70'lerde, 80'lerde muhafazakarların oyunu AP-DYP aldı? Ya da Semra Özal örneğine bakın; Semra Hanım'ın elinden viski kadehi düşmezdi ama muhafazakarların oyunu yine ANAP alıyordu!
"MHP ANA MUHALEFET PARTİSİ OLACAK"
İnandırıcılık her şeyden önemlidir. Biz, hiç Alevinin olmadığı Rize'de, cuma namazı çıkışında savunmalıyız Alevileri ki inandırıcı olalım. Ya da Kürt nüfusun olmadığı Edirne'de savunmalıyız Kürtleri ki inandıralım. Eğer aklımızı başımıza toplamazsak beni korkutan bir şey var; MHP ana muhalefet partisi olacak. Bu durum beni çok ürkütüyor. Bu CHP'nin sonunu hazırlar...
Dünya Bülteni