Sözcü gazetesi yazarı Rahmi Turan’ın, 20 Kasım’da köşe yazısında CHP’li bir isim ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında ana muhalefet partisi liderliği için görüşme yapıldığı iddia etmesi üzerine CHP’deki liderlik tartışması alevlendi.
CHP’de 31 Mart Mahalli Seçimleri sürecine gidilmesi ve ardından seçimlerde Ankara, İstanbul, Antalya, Adana gibi büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanma başarısı üzerine epeydir arka plandaki genel başkanlık yarışı yeniden gündeme geldi. Son olarak Turan’ın, o CHP’li ismi Muharrem İnce olarak açıklaması ve ardından bu iddiaya kaynak olarak bir başka köşe yazarı Talat Atilla’yı göstermesiyle tartışma derinleşti. Turan, hem Erdoğan hem de İnce’nin böylesi bir görüşme olmadığını açıklamaları üzerine kaynağı tarafından yanıltıldığını belirterek özür dilese de tartışma sürüyor.
Rahmi Turan’ın, Erdoğan’ın Saray’da 9 Kasım günü görüştüğü bir CHP’liye “Türkiye'nin güvenliği için senin CHP Genel Başkanı olman gerekir. Düşün, karar ver. Memleketin iyiliği için bu gerekli. Ben de yardımcı olurum!” dediği iddiasını, Cumhurbaşkanlığı ve sonrasında bizzat Erdoğan yalanladı. Ancak iddiayla birlikte CHP içerisindeki ikiye bölünmüşlük kamuoyuna yansıdı. CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve parti yönetimi, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın muhalefet partisini dizayn etme çabasına giriştiği görüşünü öne sürdü. Başta Muharrem İnce olmak üzere CHP’deki parti içi muhalifler ise, bu iddiayla birlikte gelecek parti kurultayında genel başkanlık yarışında aday olacaklar için “Saray’la işbirliği” gölgesi düşürüldüğünü savundu.
Turan’ın 20 Kasım’da gündeme getirdiği “Beştepe’deki CHP’li iddiası” üzerine ertesi gün Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, yaptığı yazılı açıklamayla yalanlanmıştı. Dün bizzat Erdoğan da, İzmir’de konuşmasında, konuya ilişkin Kılıçdaroğlu’nu suçlayarak “Ben Cumhurbaşkanlığımı ortaya koyuyorum, acaba sen Genel Başkanlığını ortaya koyabiliyor musun? İspat ettin ettin, etmediğin takdirde CHP’nin Genel Başkanlığı bu yalancıdan kurtulsun ve çek git” demişti.
Gazeteci Rahmi Turan ise, CHP’nin 24 Haziran 2014’teki Cumhurbaşkanlığı Seçimi adayı Muharrem İnce ismini kendisine Turktime yazarı Talat Atilla’nın söylediğini açıkladı. Turan, Atilla için “Ben bu olayda taraf değilim, yanlış yaptıysam özür dilerim. Aynı bilgiler Uğur Dündar'a da gitmiş, o yazmamış. Ben kaynağa güvendiğim için inandım ve yazdım ama hata yapmıştım, pişman oldum. Burada yanlış olan bir şey var. Ben güvendim ve hata ettim. Muharrem İnce de doğru söylüyordur, Cumhurbaşkanı da. Dönünde bunu köşemde de yazacağım, hata ettim ve gereğini yapacağım” ifadesini kullandı.
Turan’ın güvenmekte hata ettiğini söylediği Talat Atilla ise, ilk önce Turan’ın kaynağı olduğunu reddetti ve hatta kendisini kaynak gösterenler hakkında dava açacağını yazdı ancak sonra o iddiaya kaynaklık ettiğini kabul etti. Turan, bugün öğleden sonra Twitter aracılığıyla “Yanıt veriyorum” duyurusuyla “Saray’da genel başkanlık için gitmiş CHP’li” iddiasını Kılıçdaroğlu’na doğrulattığını öne sürdü.
Talat Atilla, konuya ilişkin yazısında, “Rahmi Turan ‘Gazeteci kaynağını açıklamaz’ dediği için ve Rahmi Turan’ı korumak için ‘Benim dememeyi tercih ettim’. Konuyu en ufak ayrıntısına kadar yazmanın vakti geldi. Haber bana geldiğinde çok yönlü çek ettim... Hatta, bununla yetinmedim. Bu haberi CHP Lideri Kılıçdaroğlu’na da bir şekilde ‘Bu haber doğru mu?’ diye doğrulattım” ifadesini kullandı. Ancak Kılıçdaroğlu’na hangi şekilde haberi doğrulattığını açıklamayan Atilla, CHP’li bir isim ile Saray’da görüşme gerçekleştiği iddiasına ilişkin edindiğini öne sürdüğü bilgileri de yazdı.
Atilla, “9 Kasım gece 01:15 de görüşme olduğu… Resmi kaydı olmayan 06 SFG 4543 plakalı araçla giriş yapıldığı, çıkarken de 06 GHJ 1290 plakalı beyaz Auidi marka araçla çıkıldığına kadar ayrıntılı bilgiler vardı” diyerek iddiayı sürdürdü ve bu bilgileri CHP’li bir kaynaktan aldığını söyledi. Atilla, daha önce İyi Parti’li bir ismin de Erdoğan’la görüştüğü iddiası olduğunu ancak bunu doğrulatamadığını ancak CHP’li isim meselesini Kılıçdaroğlu’nun doğruladığını ileri sürdü.
Atilla, Kılıçdaroğlu’na ve tüm bu bilgileri aldığını söylediği CHP’li isme de seslenerek, “Kaynağımın ismini söylemem söz konusu olamaz ama bir CHP’li… Şimdi, Kemal Beyin ve doğrulattığım CHP’li kaynağın konuşmasını bekliyorum” diye yazdı.
Muharrem İnce: Parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırı
İddiadaki hedef isim Muharrem İnce ise, Cumhurbaşkanı ile görüşme iddiası ilk gündeme geldiğinde Rahmi Turan’a “O CHP’liyi açıklama” çağrısı yapmıştı.
İnce, Turan’ın dün gece kendi adını söylemesi üzerine sert tepki gösterdi ve “İddiaların benimle uzaktan yakından bir ilgisi yoktur, olamaz. Bu bana, benim üzerimden parti içi muhalefete yönelik şerefsizce bir saldırıdır. Bu şerefsiz, onurdan insanlıktan nasip alamamış kalemşörle ve kaynağım dediği saray soytarısıyla mutlaka yargı önünde hesaplaşacağız. Bu iş elbette sadece yargıyla sınırlı kalmayacaktır. Siyaseten bu operasyonun parçası olan ve Cumhurbaşkanlığı seçim akşamından bu yana şahsıma yönelik kampanya yürütenlerle de hesaplaşmamız kamuoyunun huzurunda devam edecektir” dedi.
İnce, CHP yönetimine de konuya ilişkin tepki göstererek, Ben kendimin ne olduğunu biliyorum. Madem ismimi ortaya attınız elinizdeki belgeleri de tüm Türkiye ile paylaşmanızı bekliyorum. Bu konu artık benim için siyasi bir konu olmanın çok ötesine geçmiş bulunmaktadır. CHP yönetimi bu saatten sonra konuyu geçiştiremez. Bu konuyla ilgili benim üzerimden mutlaka bir disiplin soruşturmasını da başlatmalıdır. Ya da taraf olarak konuyu yargıya taşıyıp kendi duruşunu göstermelidir” ifadesini kullandı.
İnce, son olarak Kemal Kılıçdaroğlu ve Sözcü Öztrak’ın İzmir’de soruları yanıtlamamasını üstü kapalı eleştirerek, yarın tüm soruları yanıtlayacağı bir basın toplantısı yapacağını açıkladı. İnce, memleketi Yalova’nın Elmalık Köyü’nde yarın basına konuşacağını bildirdi.