ABD merkezli Vanity Fair dergisinin internet sitesinde yer alan makaleye göre, Suudi Arabistan'ın kurucusu Kral Abdulaziz'in torunu bin Turki, Veliaht Prens bin Selman tarafından özel uçakla Paris'ten Riyad'a kaçırıldı. Muhalif prens, uçağın Kahire yerine Riyad'a inmesinin ardından ortadan kayboldu.
Sultan bin Turki, muhalif görüşleri nedeniyle 2003'te kuzeni Prens Abdulaziz tarafından İsviçre'den Riyad'a kaçırılmıştı.
Türki, sonraki 11 yılının bir kısmını Suudi Arabistan'daki hapishanelerde ve Riyad'daki yüksek korumalı devlet hastanesinde geçirmişti.
Sağlık durumu kötüleşen Türki'nin, artık Kraliyet Ailesi için bir tehdit olmadığına karar verilmesinden sonra 2014'te ABD'de tedavi görmesine izin verilmişti.
Kaçırıldığı için Kraliyet Ailesine dava açtı
Sağlığına kavuşan Türki, 11 yıllık tutsaklığın ardından Avrupa'daki lüks yaşantısına devam etti ve Kraliyet Ailesi'ne eleştirilerini sürdürdü.
Kraliyet ailesi tarafından gönderilen gelirlerin kesileceğini düşünen Türki, 2003'te kaçırılışı sırasında aldığı yaralar nedeniyle Suudi hükümetinden tazminat istemeye karar verdi.
Türki, 2015'te Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdulaziz'in göreve gelmesinin ardından iktidara yükselen oğlu Veliaht Prens bin Selman'ın, kendisine yardım edeceğine inanıyordu.
Veliaht Prens bin Selman tarafından talebi reddedilen Türki, 2015 yazında İsviçre'deki bir mahkemede, kendisini 2003'te kaçırdıkları için Kraliyet Ailesi'ne dava açtı.
Türki'nin yakınları, bu hamlesinden dolayı endişelenerek, "Seni bir kez kaçırdılar, neden bir kere daha kaçırmasınlar?" uyarısında bulunsa da Türki başına bir şey gelmeyeceğini düşünüyordu.
Türki, pek tanımadığı Veliaht Prens bin Selman'a güvendi
Kraliyet ailesinden gönderilen gelirleri kesilen Türki, Mısır'daki babasından aldığı davette, kendisini Kahire'ye götürmek üzere özel bir uçak gönderileceğini öğrendi.
Suudi ailesine yönelik eleştirileri nedeniyle Kraliyet ailesi tarafından gelirleri kesilen ve Mısır'daki babasını görmek için sabırsızlanan Türki, pek tanımadığı Veliaht Prens bin Selman'a güvendi.
Muhalif prensin, kendisini kaçırmak için gönderilen Boeing 737-800 tipi yolcu uçağının Mısır'daki babasıyla buluşacağı Kahire yerine Riyad'a ineceğinden haberi yoktu.
Pilotun uçuşla ilgili yetersiz bilgisi ve normalden iki kat fazla sayıdaki 19 kişilik kabin ekibinin tamamının erkek ve bazılarının ise iri cüsseli olması Türki'nin şüphelenmesine neden olmadı.
Türki'nin korumaları, uçağa binmemesini, bunun bir tuzak olduğunu ve uçağın Kahire'ye inmeyeceğini söylemelerine rağmen onu ikna edemediler.
Saatler sonra uçak alçalmaya başladığında ise altlarındaki şehirde Nil Nehri ya da piramitlerin olmayışından iniş yapacakları yerin Kahire olmadığını fark ettiler.
Riyad'a inen uçaktan kabin ekibiyle çıkan Türki, bir daha ortalarda gözükmedi.
Uçağın pilotu Bin Selman'a çok yakın isimlerden Suud el-Kahtani çıktı
Kaçırma operasyonundan sonra uçağın "Kaptan Saud" lakaplı pilotunun ismi, Bin Selman'a çok yakın isimlerden Suud el-Kahtani olarak açıklandı.
Türki'nin kaçırılmasından 2 yıl sonra da Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı ülkesinin İstanbul Başkonsolosluğunda öldürüldü.
Kaşıkçı, Suudi Arabistanlı bir yetkilinin kendisinden Suudi Arabistan'a dönmesini istediğini söylemişti. Bu ismin de Kahtani olduğu anlaşılmıştı. Kahtani, Kaşıkçı cinayetinde okların yöneldiği başlıca isimlerdendi. (AA)