Muhalifler Duma’daki Kimyasal Saldırının Kanıtlarını Türkiye’ye Vermeye Hazır

Esed ve Rusya’nın batının boş bakışları arasında izlerini örtmeye çalıştığı Duma’daki kimyasal saldırının kanıtlarını muhalifler topladı. Gerçeğin karartılmak istendiğini belirten muhalifler kanıtları Türkiye’ye vermeye hazır olduklarını kaydetti.

Duma’da çocukları öldüren kimyasal bombanın görüntülerine Yeni Şafak ulaştı. Muhalifler, roket başlığının parçalarını Türkiye’ye vermek üzere Fırat Kalkanı bölgesine getirdi.

Yeni Şafak, 7 Nisan'da Şam'ın banliyölerinden Guta-Duma bölgesini vuran kimyasal kapsül monte edilmiş bombanın görüntülerine ulaştı. Suriye Geçici Hükümet Başbakanı Cevad Ebu Hatab bombanın bazı parçalarını Fırat Kalkanı bölgesine getirdiklerini, inceleme için Türkiyeli yetkililere vermeye hazır olduklarını söyledi. Muhalif Hükümet Başbakanı, Yeni Şafak muhabiri Yılmaz Bilgen’e yaptığı açıklamada kimyasal saldırı ve sonrasına dair önemli bilgiler verdi. ABD, İngiltere ve Fransa ittifakının 14 Nisan sabahı misilleme amaçlı olduğu açıklanan füze saldırısı ve BM'nin delil toplama girişimlerini 'skandal' olarak nitelendiren Ebu Hatab, "Rusya ve Şam rejimi delilleri karartıyor ve tüm dünya bu durumu izliyor" dedi. Yeni Şafak'ın sorularını, Duma'daki vahşeti yaşayanlardan kimya mühendisi Ebu Mecid ile birlikte cevaplayan Ebu Hatab, şunları söyledi:

KANITLARI YOK ETTİLER

"BM 5 yıllık kuşatma döneminde sergilediği acziyeti delil toplama sürecinde de devam ettiriyor. Aradan geçen 11 güne rağmen bizimle hiçbir uluslararası kurum irtibat kurmadı. ABD, İngiltere ve Fransa sözde Esed'i cezalandırma amacıyla bazı rejim mevzilerini vurdu. Ancak 7 Nisan ve sonrasında hiçbir bağımsız kurum ve kuruluş bölgeye girmedi. Şam'a gelen tüm araştırma grupları oyalandı. Suriye İstihbaratı (El Muhaberat) olaydan bir gün sonra Duma'da bombalı araç saldırısı düzenledi. Bunu BM yetkililerinin bölgeden delil toplamasını engellemek için yaptılar.

Aradan 12 gün geçti ve halen güvenlik gerekçesiyle bağımsız denetçiler Duma'ya giremiyor. Duma'da silahlı muhalif unsur kalmadı. BM'nin görevlendirdiği kişiler aldatılıyor. Rejim tüm kimyasal kalıntıları imha ediyor. Dozerler kimyasal saldırıdan izler taşıyan onlarca evi temelinden sökerek başka bölgelere taşıdı. Ayrıca yüzlerce kıyafet, ev eşyası ve giysi yine Esed'in adamları tarafından yakılıyor."

Rejim yenilince çılgına döndü

Duma’daki saldırının tanıklarından Ebu Mecid, olay gününe dair şu bilgileri verdi: “Esed rejimi 5 Nisan’da Duma merkeze saldırı başlattı. İlk 2 gün tam bir hezimet yaşadılar. Çoğu İran destekli Şii terörist olmak üzere 70’den fazla kayıp verdiler. Müthiş bir öfke ve panik durumundaydılar. Gece korkunç bir bombardıman başladı ve hiçbir ilerleme kaydedemediler. Rejim çıldırmış gibiydi ve sabah kimyasal kapsül monte dilen füzeyi attılar. Kimyasal kapsül taşıyan füze Harat el-Cura bölgesini vurdu. Duma’nın tamamı etkilendi. Biz normal hastane kalmadığı için güvenli görülen noktalara tıbbi müdahale noktaları kurduk. Gelenlerin tamamında yoğun baş dönmesi ve kusmalar vardı. Ayrıca vücutlarında kızarıklar oluşmuştu. O saldırıda şehit düşenlerin tamamında da aynı durum hakimdi. Her yerden yardım çağrıları yapılıyordu.”

ÖRNEKLER YANIMIZDA

“Olaydan 2 gün sonra bölgeye ilk olarak Ruslar geldi. Bizim gizli kurduğumuz hastanelerden biri olayın merkezine yakın noktadaydı. Oradaki doktorlar ve hastane müdürü tehdit altında ifade verdi. Görevli kişiler, silah tehdidiyle ‘burada kimyasal saldırı olmadı’ şeklinde açıklama yaptılar. Biz oradan çıkarken bazı füze parçaları ile kimyasal saldırıdan izler taşıyan örnekleri yanımıza aldık. Şimdi bu örnekleri Türkiye’ye vermeye hazırız. Çünkü bu saldırıyı samimi olarak insan hakkı ihlali olarak gören ülke sayısı çok az.”

HERKESİ TEHDİT ETTİLER

“Kendi siyasi hesapları için Esed’in katliamını kullanmak isteyenler ise halen olayın aydınlanması adına tek bir adım atmadılar. Rusya ve Esed bölgede araştırma yapan yegane güç durumunda ve bu durum zaten oynanan oyunu yeterince açıklıyor. İnisiyatif, bombardımanı yapanlara terk edildi. Şu ana kadar 20 bin sivil bölgeden ayrıldı ve rejim, kalanlara çok yoğun baskı yapıyor. İnsanlar ‘bu konuda herhangi bir açıklama ya da paylaşım yapacak olursanız tüm ailenizi yok ederiz’ şeklinde tehdit ediliyor.”

 

Suriye Haberleri

Ahmed el-Şaraa: Türkiye her zaman Suriye'nin yanında yer aldı, bunu unutmayacağız
Hakan Fidan: Doğru tarafta yer almış olmanın haklı gururunu yaşıyoruz
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Suriye devrim lideri Ahmed el-Şaraa ile görüştü
İşgalci Çin’den Suriye’nin yeni yönetimine Uygur küstahlığı
Suriye'de 14 yıl sonra köyüne kavuşan Semir Akça evini mayınlarla çevrili buldu