Mehmet Garip Tanyıldızı / Akşam
Aritmetik
Türkiye'de tarafsız imajı oluşturma gayretiyle adına muhalif denen ancak partili derecesinde siyaset yapan bir gazeteci güruhu var.
2023 seçimleri öncesinde ve sonrasında bu "muhalif" gazetecilerin tarafgir tutumları defalarca kez ifşa oldu.
Muhalefetin sancılı geçen aday belirleme sürecindeki öne çıkma savaşında sık sık saf değiştirerek PR çalışmalarına payanda olan bu isimler Kılıçdaroğlu'nun adaylığı belirdikten sonra keskin bir kalemşorluğa soyundu.
Bu güruh, bir adayı açık açık desteklemenin yanı sıra diğer muhalif adaylar aleyhine itibar suikastlarına imza attı.
Sözünü ettiğimiz canhıraş yandaş gazeteciliğe en yoğun şekilde anket çığırtkanlığında maruz kaldık.
KONDA ve MetroPOLL gibi şirketlerin anketlerini sosyal medyada ilk paylaşma yarışına giren bu gazeteciler, bu anketlerin analizlerini köşelerine taşıdılar ve ekranlarda cansiperane savunup analiz ettiler.
Yerel seçimlere yaklaşırken yine gazeteci maskeleri köşeye bırakılıp "kurşun asker" üniformaları sırta geçirildi.
Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri sürecinde şahit olduğumuz rezillik hiç yaşanmamışçasına "31 Mart seçimlerinde 14 Mayıs aritmetiğinin altüst olacağına" dair anketler, köşe yazıları, analizler tipik bir pişkinlik örneği olarak boy gösteriyor.
Pişkinliklerine halel getirmeyeceğini bilsek de yukarıdaki analizin sahibinin 14 Mayıs seçimleri öncesindeki analizlerini hatırlatmakta fayda var.
Bu sözler şimdilerde yukarıda sözüne ettiğimiz "aritmetik" analizin sahibine ait:
"MetroPoll Araştırma'nın anketlerinde bile Kılıçdaroğlu, Erdoğan'ın en az beş puan önünde görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun beğenisi ve puanı gitgide yükseliyor üstelik."
İbreyi İmamoğlu'ndan Kılıçdaroğlu'na çeviren bu "bağımsız gazeteci" müthiş manevra kabiliyetiyle analizini şöyle sürdürmüştü:
"Anketlerde Yavaş ve İmamoğlu'nun isimleri de sıralandığı için Kılıçdaroğlu, daha az şanslı görülüyor. Yavaş ve İmamoğlu seçenek olmaktan çıkar, Kılıçdaroğlu tek aday olarak anketlerde yerini alırsa bu algı değişir."
Kılıçdaroğlu'nu kah yüzde 49,1 kah 49,3 ile önde gösteren anketleri paylaşıp yorumlayan analistin öngörüleri tutmadı.
Algı değişmedi, Kılıçdaroğlu'nun beğenisi ve puanı gitgide yükselmedi.
Seçimin ardından bir kez daha dümeni kırıp saf değiştiren "tarafsız" gazetecimiz desteklediği Kılıçdaroğlu'nu, bir CHP delegesi edasıyla, önce istifaya çağırdı sonra da "Kılıçdaroğlu'nun muhtar bile seçilemeyeceğini" söyledi.
Şimdi sormak gerekir...
Bu kadar çuvallayan birinin "aritmetik" analizi ciddiye alınır mı?